Sırtımda ki Minho'yu dikleştirmek amaçlı hafif sarsıp sahile girdim. Ayakkabının içine giren kumları umursamadan denizin kenarına kadar gelmiş ve ayakkabılarımı çıkarıp Minho'yu sırtımdan indirmiştim.
"Soyun"
"Ne?"
"Soyun işte Minho"
"Bana mı göz koydun"
"Aynen, hadi soyun"
Gözlerini kısıp dediğimi yaptıktan sonra gülümseyip bende t-shirt'ümü çıkarıp ayakkabımın olduğu yere attım. Cebimde ki telefonu ve cüzdanıda çıkardıktan sonra Minho'ya baktım. O da benim yaptıklarımı yapmış, yanıma gelip beni kucağına almıştı.
"Napıyorsun lan?"
"Hep sen mi kucaklayacaksın"
"Evet?"
"Yok ya"
Göz devirdiğimde sırtımda hissettiğim soğukluk ile daha çok Minho'ya sokuldum. Şu an tahminen su onun beline geliyordu ve ben daha gram ıslanmamıştım.
Büyük konuşma Jeongin, yerler seni.
Minho ilk beni suya atmış,ardından kendi girmişti. Kafamı sudan çıkarıp, Minho'ya baktım. Eğleniyordu, cidden yüzünde ki gülümsemeden bunu anlayabiliyordum. Her ne kadar eve gittiğinde ağlamaktan harap olacağını bilsem de, şu an eğlenmesine seviniyordum.
Üstüme su atmasıyla gözlerimi kısıp ona baktım. Gülümsüyordu ve gittikçe daha fazla su atıyordu. Ellerimle suyu engellemeye çalışıp, üstüne doğru yürüyordum. Geri geri yürüğü için ona ulaşmakta zorlanırken, o birden üstüme atlamıştı.
İkimizde suyu boylarken yalnızca eğlenmeye odaklıydık. Kahkahasını duyduğumda ben de gülmüştüm. Belimi kavrayan elini hissettiğimde biraz huylanmıştım. Su da doğrulduğumuzda vücutlarımız hala çok yakındı ve nefesi dudağıma çarpıyordu. Kalbimin ritmi bozulduğunda başımı öne eğip geri çekildim.
"Teşekkür ederim jeong"
"Neden?"
"Sen olmasan şu an deli gibi ağlıyordum"
"Biliyorum, bu yüzden hemen geldim ya"
"Çıkalım mı? üşüdüm ben"
Başımla onu onaylayıp denizden çıktık. Yanımızda ne havlu ne de kıyafet vardı, düşünmeden girmiştik. T-shirt'üme elimi silip telefonumu aldım ve Hyunjin'i aradım.
"Noldu?"
"Havlu ve iki çift kıyafet getir, sahildeyiz"
"Kimle?"
"Minho'yla"
"Tamam geliyorum"
Telefonu kapatıp kendini ısıtmaya çalışan Minho'ya döndüm. Bu haline gülümseyip t-shirt'ümü sırtına koydum ısınabilmesi için. Şaşkınlıkla bana bakıp t-shirt'ü geri vermeye çalışmıştı ama reddedip sıkıntı olmadığını söyledim.
Denizi izlerken Hyunjin gelmiş ve bize kıyafetleri vermişti. Bana imalı bakışlarını da yollamayı unutmamıştı tabii. Kabinlerden birine girip üstümü değiştirdim ve kurulandım. Çıktığımda Minho'da benimle aynanda çıkmıştı.
Kıyafetlerim yine üstünde çok tatlı durmuştu. Gözlerimi ondan çektiğimde Hyunjin'in yanına döndük.
"Bugün bizde kalır mısın?"
Minho'ya yönelttiğim soruyla kafasını kaldırıp bana bakmıştı. Yüzünde ki anlam veremediğim ifade ise, canımı yakmıştı. Hyunjin Minho'nun omzuna kolunu atarak önden yürümeye başladığında bende hafif bir tebessüm ettim.
"Kalır kalır, yine uyursunuz beraber"
•••
yeni fic yayımladım, hyunmin. seviyorsanız bakın😭💘
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
