"Bakugou kuzenin çok tatlı!" Onunla konuştuğum sırada kaji meraklanıp şapşal şapşal bakıyordu. Tanıdığını anlamıştım ama Allah'tan ona anlattığım şekilde tanımak yerine bu sabah gördüğü şekilde hatırlıyordu. Eijiro ise oğlu olduğunu bilmeden konuşuyordu.
"Seni özledim" Kaji düşmemesi için arkasından kolumla destek verdiğim sırada kafamı telefondaki eijiroya çevirdim.
"Bende"
"Ooooooff" kendini geriye doğru sıkıntıya bırakmasına güldüm. O sırada babam odaya geldi.
"Kat hadi yemeğe" Kaji babamı gördüğü sırada hemen yataktan indi.
"Gel bakalım" diyip kajiyi kucağına aldı. Tabii yürüyeceğini sandığından çocukta şaşırmıştı. Şaşırınca eijiroya daha da benzese de tatlıydı. Ne yani eijiroda tatlı çünkü.
"Ben kaçtım boktan saçlı"
"Eheh görüşürüz daha sonra o zaman seni seviyorum" dedi ve karşınızda her zaman ki gülümsemeeee dınınıım
"Tch" kapatıp annemlerin yanına döndüm. Yemeği yerken gözüm kajiye kaydı yemeye çalışıyordu garibim. Garip bir şekilde ölüm sessizliği vardı.
Yui gülmemek için zor duruyordu çünkü aynanda yemek yemeye çalışan kajiye bakıyorduk. Kaşığı ağzı dışında her yere götürdü buna eminim. Ağzına götürse de götürene kadar kaşığındaki çorba üzerine dökülmüş oluyordu zaten.
"Bu gün kajiyi güzelce yıkamam gerekecek anlaşılan"
Annem ve babamında gülmemek için zor durduğunu fark ettim. Uykusu da vardı yüzünden belli.
"Gel dur içecem diye üzerini besledin gel" diyip elinden sakince kaşığı aldım. O şekilde yedirmeye başladığımda artık karnının doyduğu barizdi. Nasıl olsa artık üzerini beslemiyordu yavrucak. Ona yedirdikten sonra kendim yemeye devam ettim.
"Dede biliyor musun bu gün kırmızı ile konuştuk" Evet eijiroya kırmızı diyordu.
"Aaa gerçekten mi nasılmış sordun mu"
Kaji bir iki dakika babama bakakaldı muhtemelen cümle kurmaya çalışıyor.
"Um.. iyiyim dedi"
"Hmm napıyormuş"
"Konuşuyomuş"
"Konuşuyormuymuş ?"
"Hıhı"
"Anladıım, en sevdiğin renk ne bakayım senin"
"Iı"
"Kırmızı"
Babam kajinin zorlandığını fark edince tamam tamam diyip daha da zorlamadı.Annemle beraber bulaşıkları yıkadıktan sonra kajiyi omzuma attım.
"Ay ilahi çocuğumu halı gibi taşıyor!"
Babam güldü.
"Ee sende onu öyle taşıyordun mitsuki"
"Çünkü yaramazlık yapıyordu"
Bende babama katıldım.
"İşte torunundan intikam alacağım"
O sırada yuinin elindeki kajiyi bebekliğinden beri her banyo çıkışı sardığım havluyu gördüm.
"Bende yıkayacağım kajiyi heheheh"
"Aman eksik kalma zaten" Öyle bir dirsek attı ki sanırım kolum çıktı.
"Oha yavaş hayvan kolumu kırdın"
"Kırarım ben" Kajinin kıyafetlerini kafasına dikkat ederek çıkardığım sırada yui suyu açmış ısınmasını bekliyordu. Kajiyi suya koydum şu an çok tatlı gözüküyordu.
"Babaa" Elime bir az şampuan aldım. Yui ise arkada heyecanla bizi izliyodu.
"Efendim ?"
"Um.. deniz nasıl bişey"
"Deniz mi ? Güzel soru"
"Denizler de kırmızı mıııı" Yui güldü
"Kat çocuk iyice konuşmayı sökmeye başladı"
"Farkındayım"
Evet zaman hızlı geçmişti. Ulan daha geçen gün emeklemeye çalışıyordu ne ara konuşmaya başladı bu çocuk. Ben bunları düşünürken vücudunu şampuanlamaya başlamıştım bile. Kıkırdıyordu.
"Bu sular varya"
"Evett"
"Bu suların çok fazla olduğunu düşün, çok büyük, geniş ve mavi"
"Denizler kırmızı değil mi ?"
"Hayır değil"
"Denizi um.. gösterir misin katsu ki" (bilerek ismi öyle yazdım)
"Şu virüs dönemi bitsin, söz göstereceğim"
"Virüsün bitmesine ne gerek var resim göstersene çocuğa"
"Sen sus be"
"Asıl sen sus" Kaji gülmeye başladı kavgalarımıza her defasında çok gülüyordu.
"Yui bak valla hemen yıkayacağım çocuğu sus iki dakka"
Dedikten sonra anlamsız ama yine de tatlı bir şekilde konuşan kajinin kafasını şampuanlayıp suyu dikkatlice tutmaya başladım. O sırada yui triple çıkmıştı. Allahım bu kızdan kurtar beni. Ömrümü yedi ömrümü. Kafasını yıkamak için sırtını döndürmüştüm. Eline şampuan kutusunu almış tutmaya çalışıyordu. (Betimlemeye çalışırkene...) Ensesini öptüm. Ama napiyim çok tatlı durmasın oda. Suyu iyice tuttuktan sonra kapatıp havluya sardım. Kucağıma alıp odama geçtim.
"Mis gibi olduk dimi oğlum"
"Hıhı" Kıyafetlerini çıkardım. İlk bezini giydirdim. Ondan sonra kıyafetlerini.
"Hmm gel saçlarını kurutalım"
Saç kurutma makinesini takıp çalıştırdım ve saçlarını kurutmaya başladım.
"Lalalalalalalala"
Kendi kendine ses çıkarıyordu. Saçlarını kurutup makineyi yerine koydum. O sırada uykusu geldiği yüzünden belli oluyordu. Yatırıp üzerini örttüm.
"İyi geceler uyu tamam mı ? Ben burdayım"
"Ta-mam" Masaya geçip her zaman gizlice yaptığım gibi çalışmaya başladım. Günler bu şekilde geçiyordu. Mezun olmamız için çok kısa bir süre kalmıştı. Sadece bir sene. Oda su gibi akıp gidecekti. Akşamı geçirip uyudum.Sabah olduğunda kajinin dibimde bembeyaz bir suratla beklediğini gördüm. Zaten onu gördüğüm gibi uykudan fırladım çünkü çocuk bayılacak gibi duruyordu. Elimi alnına koyduğumda çok fazla ateşlendiğini fark ettim. Annemde uyandırmaya geldiği sırada bizi öyle görünce hemen ateş ölçeri getirdi.
"Dün soğukta da durmadı ki neden bir anda ateşi çıktı"
"Bilmiyorum virüs kapmış olabilir yui ile temasta oda ateşlendi şu an onun yanından geliyorum hemde ama kaji kadar yüksek değil"
"Anladım okulu bok vardı açtılar zaten"
"Aizawa senseiye söylerim hastaneye götürürüz ikisini"
"Tamam ona göre sen pek yaklaşma ama tamam mı baban iki gündür yui ile hepimizden yakın o götürür ikisini"
"Tamam" Annem odadan çıktığında Kajinin üzerini değiştirmeye başladım
"Baba sende gel"
"Dede ve abla orda olacak korkmana gerek yok"
"Baba sende gel.. lütfen" Yalvaracak gibi bakıyordu. Bende küçükken annemin gelmesini hep isterdim. Nedensizce çocukluk işte korkuyorsun. "İyi peki" onu giyindirdiğim sırada bende giyindim.
Odadan çıktığımda babam ikisini bekliyor gibiydi.
"Aa sen nereye oğlum ?"
Gözümle kajiyi gösterdim ve kucağıma aldım. Ayakta duracak hali yoktu.
"Israr etti"
"Anladım binin hadi"
"Yui ise suçlu gibi duruyordu"
"Üzülme okulun suçu senlik durum yok"
Yui gülümsedi. Umarım virüs kapmamışlardır.Okuduğunuz için teşekkür ederim, umarım beğenmişsinizdir ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denizin içindeki oda (KiriBaku)
Randomİsmi ile hikayenin alakası olmayacak olsa da olsun Aslında hikayeyi en başlarda okurken saçma gelebilir biliyorum bu yüzden ilk başta kiribaku yapmasam mı diye düşündüm ama daha detaylı düşününce bunu onlardan başkasına yazamazdım sanırım iyi okum...