23 Haziran 2012- Londra
Gecenin karanlığı ay ışığıyla aydınlanıyordu. Ağzımdan çıkan nefesim sigara dumanı edasıyla gökyüzüne doğru çıkıyor ama rüzgarla beraber dağılıyordu. Özgürlüğüme karşı daha üstün başka hiçbir haz yok diye düşündüm... "Elif..." kafamı çevirdiğimde bana doğru gelen Giray'ı gördüm. Yine her zamanki gülümsemesiyle insana kendini ısındırıyordu. "Nerede kaldın donduk burada!" ablamın tıslamasıyla oturduğum yerden kalktım.
"Buradayım işte" dalga geçmesiyle yine Giray Soyhan'lığını belli etmişti. "İyi hadi şu Londra soğuğunda daha fazla donmadan girelim içeri" sahi neden buradaydık bilmiyorum ama kendimi en iyi hissettiğim sayılı şehirlerden birindeydik. "Önden hanımlar..." diyerek eliyle kapıyı göstermişti. Bir kaç adım sonra bara girdiğimizde arkadan çalan slow şarkıyla ortamın güzelliğini bir kez daha fark ettim. Gözlerimle etrafa biraz baktıktan sonra biraz ileride oturan arkadaşlarımız içkinin güzelliğinden olsa gerek sürekli kahkaha atıyorlardı. Belimde hissettiğim elle birlikte Giray'a baktım. "İyi misin? İstersen başka zaman da gelebiliriz..." kafamı hayır anlamında salladım şimdi hazırdım ve şuan olmazsa başka hiçbir zaman olamaz diye düşündüm...
Giray'ın yönlendirmesiyle beraber masaya doğru yürümeye başladık. Anksiyete tedavimin son günleriydi. İçki içmeyi pek düşünmesem de arkadaşlarla kafa dağıtmak güzel olur diye düşündüm. "Hey gelenlere bakın!" James yine kartal gözlüğünü takmıştı anlaşılan. Hafifçe gülümsedim ve hepsine teker teker sarıldım. "Seni tekrar aramızda görmek güzel Elif" Sara ve Peter beni gördüklerine o kadar şaşkındılar ki gülmeden edemedim. "Sizi de tekrar görmek güzel çocuklar" ellerindeki iskambil kağıtlarına baktım ve boş bir yere oturdum. Yanıma Giray geldi ve bir şey içip içmeyeceğimi sordu. Başımı hayır anlamında salladım. "Sara iskambil mi oynuyorsunuz?" Sara başını hayır anlamında salladı ve konuşmaya başladı...
"Elimdeki iskambil kağıtlarını karıştırıyorsun" dikkatlice izlemeye başladım. "İçinden 3 tane kağıt seçip hiç bakmadan masaya koyuyorsun" dediği gibi 3 tane kağıdı aldı ve masaya tek tek koydu. "Sonra ilk kağıdı açıyorsun bu senin hayat sırrın" ilk kağıdı açtı ve sinek papazı çıktı. "İkinci kağıt senin aşk sırrın" ikinci kağıdı açtığında maça kız çıktı. "Üçüncü de sağlık sırrın" üçüncü kağıdı açtığında maça beş çıktı. Kartları tek tek yorumladı ama hiçbir şey anlamamıştım. "Sana da bakalım mı Elif, İster misin?" kafamı evet anlamında salladım iskambil kağıtlarını karıştırdım ve teker teker dizdim. O sırada bizi izleyen Giray yan tarafımda oturuyordu. İlk kağıdı açtığımda Sara burukça gülümsedi ama Peter şaşırmıştı. James ise içtiği viskiden dolayı yüzünü buruşturdu. Tam ikinci karta elimi uzatmıştım ki Giray'ın sesini duymamla irkildim "Eğer o kart kupa kızı çıkarsa her iddiasına varım bana aşık olacaksın Elif Demir..." bu lafına karşılık kahkaha attım ve ikinci kağıdı açtım. Elimde kupa kızı vardı. Şaşkınlığımı gizleyemedim. Giray'a dönüp baktığımda keyifle gülümsüyordu.
Üçüncü kartı açtığımda joker çıktı. Sara kartları açıkladı ama benim aklım hala Giray'ın sözlerindeydi. "Sende bakmak ister misin Giray?" Sara kağıtları topladı ve kağıtları uzattı. Giray keyifle eline aldığı kağıtları karıştırdı ve üç tane seçti. Masaya koyduğunda ilk kağıdı açtı. Peter ona gülümsedi. "Güzel kart dostum şanslısın" Giray ukala tavırla gülümsedi. Giray ikinci kağıda uzandığı sırada...
"Eğer o kart sinek valesi çıksın söz sana aşık olucam Giray Soyhan..." Giray matemli bir şekilde bana bakıyordu. Gülümsemesi biraz buruklaştı. Giray kartı açtığında şaşkınlık ikimizin gözünden de belli oluyordu. Sinek valesi çıkmıştı... Giray bana döndü ve ellerimi tuttu, nazikçe öptü "Bana aşık olmaya hazır ol minik hanım..." duyduğum sözler karşısında karşımda kahkaha atan arkadaşlarıma baktım. Ablam dahil herkes gülüyordu bir kişi hariç...Giray bana sevgi dolu bakışlarını lütfediyordu. Belki de bu bizim sırrımızdır diye düşündüm ve Giray'a baktım. Hayatımda olduğu için en çok şükrettiğim insana...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kupa Kızı
Teen FictionAşk çemberinde dolanıp duruyordum nereden bile bilirdim ki o yabancıya aşık olacağımı. Bir başkasının adını almış koca bir hayatı bir oyunla çalmıştım. Turkuaz, işte siyaha ilk adımımı atmam böyle başladı adım Turkuaz oldu ama yavaş yavaş siyaha koş...