Su Balonu | Minsung

25

"Nasıl olmuşum?"

"Yarram gibi."

"O kadar güzel değilim saçmalama."

"Hmm öyle mi?" Dediklerim ile minik bir öpücük bıraktı dudaklarıma. Kıyafet seçiyorduk şuan kendimize. Özenli giyinmem gerekiyordu. Sevgilimin bakın sevgilim diyorum ahahah sevgilimin ailesi ile tanışacağım ya tanışmak demeyelim zaten tanışıyoruz da yemek yiyeceğiz işte.

"Minho lütfen bak çok güzel yakıştı. Bırak artık şu kıyafetleri." Üstüme aynada bir kere daha bakmıştım. "Bu da yakışmadı." Jisung derin bir nefes vermişti. "Bırak o kıyafeti yerine çık şu odadan. İngiltere prensesi ile mi görüşmeye gidiyorsun?" Sinirle Jisung'a dönüp gözlerimi kıstım. "Sana ne yarram." Kafama yere attığım bilmem kaçıncı kıyafeti atmıştı. En sonunda düzgün bir kıyafet bulmuş üstüme geçirmiştim. Jisung yatakta ölü gibi yatarken Jisung'a döndüm.

"Nasıl?"

"Gıcır gıcır mmh."

"Siktir lan sen de."

"İnanmazsan inanma."

Artık Ramazan geldiğine göre ramazanda okuyan okuyucular için şey yapayım ⚠️ diğer ünleme kadar geçebilirsiniz.

Yatakta telefon ile oynamaya devam ederken yanına doğru yürümeye başladım. Ufacık kaçamak yapsak birşey olmazdı herhalde. Telefonu elinde çektiğimde üstüne doğru uzandım. "Oyun oynayacağız yani gitmeden ha?" Bacaklarımı yatağa atıp yatakta yatan Jisung'un üstüne oturdum. Telefonunu yatağın üstüne attım. "Sen de gömlek giyince pek bi mmh oluyorsun."

"Hadi ya öyle mi oluyorum?"

"Evet."

Üzerine eğilip dudağına dudaklarımı bastırmıştım. Geri çekildiğimde ensemden tutup tekerar birleştirmişti dudaklarımızı. Ben dudaklarım arasındaki dudakları emerken Jisung'un eli pantolonumun arka cebindeydi. Arada sıkıyor arada okşuyordu. Üzerinde dik pozisyona geldiğimde Jisung'a baktım.

"Ne yapsak ki yükseldim ben."

"Gelince mi devam etsek."

"Kemer ile el bağlamayı biliyorum."

"Nası ya?"

"Basbayağı. Deneyeyim mi sende?"

"Göster bakayım."

Kemerimi çıkartırken Jisung sadece izliyordu. "Uzat ellerini." İki elini de yan yana uzattığında yüzümde arsız bir gülümseme oluştu. Elleri arasından kemeri geçirdiğim de Jisung şok olmuş gibi bakıyordu. "Nerden öğrendin olum bunu?"

"Tiktok bazen yararlı oluyor."

"Çıkart şimdi."

"Yoo."

Jisung'un birbirine kenetli ellerini havaya kaldırıp yatağa bastırdım. Yüzünde ufak bir şaşkınlık oluştu ama o şaşkınlık yerini anında arsız bir gülümsemeye bırakmıştı.

"Sen de amma azgınsın Lino."

"Daha ne marifetler var bi bilsen." Jisung'un ellerini yatağa bir elimle bastırırken diğer elim ile gömleğin düğmelerini açmaya başladım.

"Şş gelince yapamaz mıyız?"

"Of mızıkcı." Kulağına doğru eğilip konuşmaya başladım. "Boynunu morartsam ailene ne hesap vereceksin?"

"Of azgın kalk üstümden."

"Of aman be sikecem seni de."

"Bıraksam şimdi onu da yapacaksın."