Evdeki ilk günüm. Dünkü olaydan sonra amcamı aramış olayları üstü kapalı şekilde anlatmıştım. Okula yeni bir müdür atamasının iyi olacağını söylediğimde homofobik bir müdür olmaması için dua ediyordum. Amcam halledeceğini söylemişti. Umarım gittiğimde o müdür orda olmaz. Uzaklaştırma işine gelirsek tabii ki iptal oldu? Ama ben fırsattan istifade evdeydim. Sabah kalkmış Minhoyu uyandırmış kahvaltı hazırlamıştım. Kendimi kollarında 392757 tane burma bilezik, boynunda beşer beşer altınla dolanan aşiret gelini gibi hissediyorum. Alışverişe çıkmam gerekiyor bir de amk. Altıma siyah eşofmanımı üstüne de gri sweatimi giydim. Anahtarımı ve cüzdanımı masanın üstünden aldım ve ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım. Saat sabah 11 ve yollar baya sessizdi. Biraz daha ilerledikten sonra bir markete girdim. Akşama yapacağım yemeklerin malzemelerini sepete eklemiş boş boş geziniyordum. Alkol bölümüne geldiğimde gözüm orda parıl parıl parıldayan kırmızı şaraba kaydı. Kırmızı şarabı da sepete ekledikten sonra gezinmeye devam ettim. Sanırım ne kadar gereksiz şey varsa hepsini almıştım.
Kasaya gidip herşeyi ödedikten sonra kasiyer oğlan yaşımı sormuştu. Kesin bana aşık oldu yoksa niye yaşımı sorsun ki. Reşit olmadan alkolü alamayacağımı söylemişti. Kim demiş? Kasiyeri ikna etmeye çalışırken bir teyze gelmiş ben alayım sen parasını verirsin demişti. Kadın kırmızı şarabı kendisi geçirdikten sonra köşede bekleyen bana uzatmıştı.
"Al yavrum."
"Saol teyze."
"Ne ki bu? Niye vermedi sana?"
"Vişne suyu teyze."
"Allah allah niye vermedi ki?"
"Demi. Zaten buranın marketi kazık gelme buraya teyzecim." Parayı kadına uzattığımda kadın ilk başta istememişti ama yine de zorla vermeyi başarmıştım. Aynı yolları tekrar giderken bir parktaki banka oturdum. Çalan telefon ile poşetleri yanımdaki banka bırakırken telefonu cebimden çıkartıp kimin aradığına baktım. Minho arıyordu.
"Günaydın."
"Günaydın."
"Ev hayatı nasıl?"
"Aynı şuan parktayım."
"Parkta ne yapıyorsun."
"Alışverişten geliyorum kocacım."
"Kocacım?"
"Kendimi burma bilezikli yeni gelin gibi hissediyorum."
"HAHAHAHAHAAHAHQH."
"Ee okul nasıl var mi yaramaz bir şey?"
"Müdür gelmedi bugün."
"Allah Allah niyeki." 🥳
"Bilmiyorum. Bay Kim ile karşılaştığımda söyledi."
"Ah.. anladım. Öğle arasında gelsem mi yanınıza sıkılırım ben."
"Uzaklaştırma almadın mı olum?"
"Ee nolmuş kocacım. İstemiyor musun beni?"
"Şunu şöyle diyip durma." Yüzümde küçük bir gülümseme oluştu.
"Neden utanıyor musun?"
"YA! HYUNGUN İLE NASIL KONUŞUYORSUN."
"Pardon kocacım. Akşama ne yapayım sana?"
"Canın ne isterse. Kocacım."
"Kocacın mıyım gerçekten? Seviyon mu beni MaLl."
"Seviyom lan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Su Balonu | Minsung
Humor"OROSPU ÇOCUĞU YETER ARTIK!" "Şaka da kaldıramıyorsun ha." "Şakanı sikeyim senin" "Şş." Jisung yoldan geçenlerin kafasına su balonu atmaya bayılırdı. Fic eski bir fic cringe sahneler için özür dileriz :(