Medyadaki Kayra
Sabah erkenden lanrt alarmın sesiyle uyandım. Saate baktığımda çoktan 7 buçuk olmuştu. Hemen yataktan fırladım. Geç kalamazdım çünkü bugün lisesin ilk günüydü. Hemen kalkıp banyoya gittim ve aynada kendime baktım. Çok çirkidim sarı saçlarım karışmıştı ve mavi gözlerimin altı morarmıştı. Çünkü yine sabaha kadar wattoad okumuştum. En sevdiğim kitap kötü çocuktu ve meriç gibi birini istiyordum ama o şans bende nerdeeee. Dolgun pembe dudaklarım (hiç sevmezdim çünkü küçükken çok dalga geçerlerdi eşek ağızlı diye) daha da şişmişti. Hemen elimi yüzümü yıkadım ve saçlarımı düzleştirdim. Belime kadar uzanıyordu tıpkı annem gibi ama beni doğururken ölmüştü. Babam ise o günden beri beni hiç sebmemiş annemin ölümünden beni sorumlu tutmuşt6. Hemen dolabıma koştum ve okul eteğimi giydim off çok saçma be gerek vardı. Uzun bacaklarımdan hep utanmışımdır. Bacaklarım çok uzun olduğu için etek çok kısa gelmişti. Hemen okul gömleğimi de giysim ve üstüne bir kazak geçirdim. Sonra aynanın karşısına gidip kirazlı parlatıcımı sürdüm. Makyaj sevmediğiö içim gözlerime rimel çektim ve odamdan koşarak çıktım. Alt kata indiğimde hizmetçimiz ayşe teyze kahvaltı hazırlamıştı. Kendisi annem gibiydi.
"günaydın kayra kahvaltın hazır. Baban erkenden çıktı ama şoförü hazırladı merak etme."
Sırıtıp masaya koştum.
"ellerine sağlık ayşr sultan." ayşe teyzeyi çok severdim babama bile küçükken o bakmıştı. Babam ise ben doğunca ondan iyi birini bana bakması için bulamayacağını düşünmüş ve onu yanımıza almıştı. Ayşe teyze hiç evlenmemişti. Gençken birine aşık olmuş ama babası izin vermemiş o da o ölünce buna dayanamamış ve yalnız kalmıştı.
Kahvaltımı ederken kapı çaldı. Ayşe teyze yaşlı olduğu için o iş yapmasın istedim ve koşarak ben kapıyı açtım. Gelenler deniz ve yağızdı. Bebeklikten beri en yakın arkadaşlarım. Babalarımızın ortk bir şirketi vardı. Deniz uzun boylu ve yapılı ve kaslı bir çocuktu. Aynı adı gibi mavi gözleri ve siyah saçları vardı. Yağız ise tam bir esmer bombaydı. Meriçe benziyordu kötü çocuktaki gibi o da uzun ve kaslıydı. Onları gördüğüm gibi üstlerine atladım ve kocaman sarıldım. Yağız beni üstünden itip ciddi bir yüzle baktı.
"saçımı bozacaksın ayı!" deniz başıyla onayladı ve sırıttı.
"harbi kayra kilı aldın sen bi dön bakayım ayı gibi olmuşsun ayı az ye. " dedi. Bu dediğiyle ölmeyi hak etmişti hemen sırtına atladım ve saçını çekmeye başladım. Deniz çığlık atarak evin içinde koşmaya başladı.
"KİM ŞİŞKOYMUŞ SÖYLESENE KAS YIĞINI!!!!"
Ayşe teyze kıkır kıkır gülüyordu. Bu halimize alışmıştı çünkü birlikte büyümüştük. Yağız ayşe teyzeye bakıp
"Biz en iyisi geç kalmadan gidelim görüşürüz ayşe teyze." dedi ve beni denizin sırtından alıp kendi sırtına attı ve evden çıkardı.
"BIRAKSANA LAN CANINA MI SUSADIN YA BIRAK DEDİM DELİ MİSİN NESİN ALOOOO! YEMİN EDİTPRUM YA BIRAKIRSIN YA DA SENİ DOĞDUĞUNA PİŞMAN EDERİM!"
Yağız hiç istiğini bozmadan sırıttı.
"Haklıymışsın deniz gerçekten kilo almış." ben beni bırakması için çırpınıp sırtına vururken yoldan geçenler bize bakıp kıkırdıyordu. Daha sonra havaya yükseldim ve kendimi bir koltukta buldum. Yağız beni arabaya koymuştu. Deniz ve Yağız üstü açık arabanın ön koltuğuna geçtiler. Arabayı Yağız sürüyordu. Çünkü o bir sene geö yazılmış bir sene okulda kalmış ve bizden 1 sınıf üstü yani 18 yaşındaydı. Ben de 16 yaşındaydım. Deniz de tıpkı yağız gibi 18 yaşındaydı.
Çok geçmeden okula varmıştık. Okul bahçesine girip arabadan indiğimizfe herkesin gözü bize çevrilmişti. Kızlar kıskanç gözlerle beni süzüyorlardı çünkü yanımda iki tane meteor vardı. Herkez bize bakıyordu. O sırada kalabalığın içinde bir çift göz gördüm. Resmen beni delip geçmişlerdi ve kalbimin hızla atmaya başladığını hissettim.
Sonea omuz silktim ve kendimi geldim. Ben okula erkenden yazıldığı için çocuklarla aynı sınıfa gidiyordum. 10-B sınıfına çıktık. O ikisi beraber oturmuşlardı. Ben ise sınıfta sadece bir boş yer bulmuştum. Hemen oraya geçtim. En arka cam kenarıydı. Çok geçmeden öğretmen geldi. Ders başlamıştı ama ben dinlemek istemiyordum. Camdan dışarıyı izlerken bir anda sınıfa biri girdi. Bu bahçede gördüğüm çocuktu. Öğretmen hiçbir şey demedi ve çocuk hızla yanıma geldi.
"Benim yerime geçemezsin." dedi soğuk bir sesle. Sesi içimi soğutmuştu. Başımı dikleştirdim.
"Hani tapusu nerede göremiyorum?" Bu durumu duyan Deniz ve Yağız da ayaklanmıştı ve kavgaya hazır gibilerdi.
"Burası benim sıram dedim.!" iyice sinirlenmiştim. Göz devirdim.
"Son gördüğümde burada ben oturuyordum ayrıca sen kimsin de benimle böyle konuşuyorsun saygısız!" dediğimde bizimkiler yanımıza gelmişti. Çocuk kendinden çok emin bir şekilde bizimkilere baktı. Buz mavisi gözleri onlara meydan okuyor gibiydi.
Hemen aralarına geçtim. Bu durumu gören öğretmen
" YETER ARTİK BU KADAR MÜDÜRÜN ODASINA GİDİYORSUNUZ İKİNİZ HEMEN!" diye bağırdı. Ne yani şimdi okulun ilk gününden müdürün odasıma mı gidecektim?!?!
Selaaaammm bu benim ilk hikayem yazım yanlışları varsa çok özür dilerim telefondan yazıyorum elimden geldiği kadar. Yorum ve voteleriniz bekliyorum. Hoşçakalınn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zengin Züppesi!
Teen FictionYeni okulumda her şey harika gidiyordu ta ki onu görene kadar...