merhabalar! xpy yüzyıllar sonra yine sahalarda. instagramda kookforvantae'nin hesabından gördüğüm bir post yüzden böyle bir mini fic(?) yazmaya karar verdim. fakat bölümler sık sık gelmeye bilir çünkü bir mezun olarak üniversite sınavına hazırlanıyorum. umarım beğenirsiniz, zira bayağı paslanmışım. her neyse, ficin gidişatı için daha fazla bilgi almak için sondaki ufak notumu okumayı unutmayın. lütfen görüşlerinizi yorum yaparak benimle paylaşın. ✊🏻🥺
diggat: fic tamamen lady gaga swine ve donatella dinlenerek yazılmıştır, şiddettle tavsiye edilir!!!!!!!!!! 111!11!!!1!!!!
_____"seni ahlaksız piç kurusu!" hyunjin yüzüme attığı havlusu ile boğazı yırtılırcasına bağırırken sıkıntılı bir iç çekmiştim. her defasında bu olmaya başlamıştı, hatta öyle ki günlük rutinimiz haline gelmişti ve beni artık şaşırtmıyordu.
"ayıp ediyorsun ama hyunjin, olur da bir gün lazım olur-" lafım bu sefer hemen üzerime doğru gelen spor çantası ile kesilmiş ve bir adım sağa doğru kayarak bir nevi yüz felci geçirmekten(?) kurtulmuştum. karşımdaki çocuğun beyaz yüzü adeta bir domates gibi sinirden kızarırken her ne kadar gülmemek adına dudaklarımı ısırsam da bunda başarısız olmuş ve büyük bir kahkaha atmıştım.
durun durun! burada bu sahneyi kesiyorum çünkü anlatmam gereken bir şey var.
evet, arkadaşlar size kendimi tanıtmayı unuttum. ben namı değer jeon piç kurusu, yani jeon jungkook. ailemin bana karşı her daim iyi ve açık olmasından kaynaklı kendi cinsel yönelimimi saklamadığım için okulumdaki insanlardan nefret yiyen o jeon piç kurusu jungkook! ve o da benden ölümüne nefret eden bir adet böcek. sebebi sadece gay olduğum için değil fakat en büyük etken tamamen bu. her neyse, o pek de önemli değil. tanıştığımıza memnun oldum.
tamam, şimdi devam edebiliriz.
"ah hyunjin, cidden komik çocuksun ya." yüzüme attığı terli havlusu ve hemen ilerideki spor çantasını elime alarak ona doğru ilerlediğim sırada yüzünü buruşturarak birkaç adım geriye adımlamış ve ben elimdeki eşyalarını onun göğsüne basarak yanından geçmiş, üzerimdeki terli tişörtü çıkartıp kirli sepetine basket attıktan sonra duşların olduğu kısıma doğru ilerlemiştim.
"canımı sahiden çok sıkıyorsun jeon."
"hıhı."
maçta yüzüme gelmemesi için bağladığım saçlarımı açıp dağıtırken keyifli bir şekilde mırıldanmıştım. özel bir üniversitede değildik, beni dövdürüp bir köşeye atacak kadar güçlü değildi, bunu yapsa dahi ceza almaması adına parayla kurtulacak kadar zengin de değildi. ikimiz de kenar mahallesi herhangi bir liseden ülke geneli derece yaparak zenginlerin atlı koşturmadığı oldukça katı bir sisteme sahip, çok da büyük olmayan ülkedeki sayılı zekilerin - araya kaynayan iti kopuğu saymaz isek - bulunduğu bir üniversitenin birinci sınıf öğrencileriydik. yani anlayacağınız burada öyle çıkışa gel diyerek kavgaya davet etmeler, yok dövmeler, yok laf atmalar falan olmazdı. dediğim gibi, iti kopuğu hariç üniversitemiz bundan ibaretti.
"başka diyeceğin bir şey yoksa bebeğim, duşa gireceğim."
tiksinen bakışlarını bana çevirmiş ve şöyle bir beni süzdükten sonra iğrenerek titretmişti bedenini.
"yazık sana, sen ve senin gibiler iş bulabileceğinizi mi sanıyorsunuz? ya da o çok sevdiğiniz hemcinsiniz ile evlenip mutlu yaşayacağınızı? ne bileyim tedaviler ile çocuk sahibi olacağınızı falan?" alayla güldü ve kaşlarını kaldırdıktan sonra kollarını çıplak göğsünde bağlayıp bana doğru birkaç adım attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gay panic! ▷tk (✔)
Short Storyjjkook: "merhaba hyunjin, beni hatırladın mı? gay olduğum için beni dövmesi adına çağıracağın abinin erkek arkadaşı jeon piç kurusu jungkook. lütfen bir daha bana bu kadar kaba davranma, dudaklarım için ölüp biten birçok erkek var." taekook¡au || m...