2

144 13 46
                                    

Bugün Cumartesi.
Şu hep birlikte kitap okuduğumuz gün hani.

Hava güzel diye puflarımızı balkona taşımıştım.
Senin çok beğendiğin ve bana zorla aldırdığın ağaç kütüğü desenli sehpayı da taşıdım dışarı.
Geçenlerde aldığım renkli ledleri de demirlere sarmıştım sen seversin de inci tanelerini bana gösterirsin diye.

Bunları balkona götürdüğümde saat 2 civarıydı , 03.30 gibi de o çok sevdiğin
ayıcıklı jelibonları bir tabağa koyup dışarı götürdüm.

04.00'de burda olmalıydın Kyungsoo.
Sen seversin bu saatte kitap okumayı ondan tüm bu uğraşlarım.

Bir saat iki saat derken gece yarısına merdiven dayamış yelkovan.
Fark etmedim bile.

Gelir dedim, unutmuştur gelmezse bile arar haber verir benim sevgilim dedim.

Aramadın Kyungsoo...

Ben elimde en sevdiğin jelibonların ve kitaplarımız ile saatlerce o balkonda oturdum ama sen gelmedin..

Göz yaşlarım, kitabımın kapağını ıslattı ama yüzümü saracak o sıcak ellerin yoktu.

Sen yoktun Kyungsoo.

Söylesene, yine mi o kızın yanındaydın?

Gone • kaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin