3

122 12 49
                                    

Pazartesi sabahı elimde bitki çayım öylece oturuyorum.
İşe gidemeyecek kadar yorgun hissettim kendimi, izin aldım bu yüzden.

Dün, akşama doğru elinde bir çiçek demeti ve şarapla kapımda belirdin Kyungsoo.
Gelmez diyordum, dün gelmedi bugün neden gelsin ki diyordum ama yanılttın beni.

Elimizde şaraplar öylece sohbet ediyorduk. Cumartesi için özür diledin benden. Annen yanına çağırmış seni apar topar gitmişsin bir şey oldu diye.
Neyseki annenin bir şeyi yokmuş. Bilirsin anneni severim. Bana her zaman sıcacık gülümser, saçlarımı okşardı.

Bir keresinde bana şöyle demişti.
"Bizim oğlan zorludur biraz. Yemek seçer, bazen de çok üşengeçtir. Bir de sülük gibi yapışması öpmesi yok mu bayılır. Aman oğul bıktırmasın bunlar seni , kırma benim güzel oğlanı. O kırmaz hiç seni zaten. Sen nasıl anlattığını bir ben bir yukarıdaki bilir. Oğlum seni seviyor sende onu sev oğlum, kırmayın birbirinizi."
Diyip durmuştu. Tam da annenin bahsettiği gibiydin Kyungsoo.
En çok da durduk yere öpmelerini severim bilirsin.

Annenin yanına gidince diyemedim bir şey. Oysa ben neler düşünmüştüm.

Affet beni sevgilim öyle şeyler düşündüğüm için..

Kadehler kalktı, özür öpücüklerini bahşettin bana.
Kyungsoo, öyle bir bakıyordun ki bana için gidiyordu sanki.
Çok güzel bakıyordun bana, her şeyi unutturacak kadar hemde.

Tüm gece sevdim seni. Sende beni sevdin. Seni seviyorum dediğinde aynı şekilde karşılık verdin bana Kyungsoo.
Gözlerindeki o duyguları gördüm çokça.

Sonra uyuduk sevgilim. Aldım seni kollarımın arasına öptüm o yasemin kokulu saçlarını.
Mutluydun, belliydi bende mutluydum.

Ama şimdi sabahın sekizi, sabahlardan nefret ediyorum artık.
Hepsi senin yüzünden*

Yoksun sevgilim.
Saat sekiz ve ben evimde yapayalnızım..

Aynı bu aşkta olduğu gibi yapayalnızım..













________________

Rosé - Gone*

Gone • kaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin