bir

226 27 41
                                    

f l a c k p a c k

Hannah ile kardeşi Sophia ailesinden gizli parkın yolunu tutmuşlardı bir anda Sophia yüzünü ekşiterek "abla çok tuvaletim geldi" dedi, Hannah hemen onu bir ağacın arkasına geçirdi, kendisi kaldırımda onu bekliyordu. Birden bir çıtırdı geldi ağacın arkasından. Hannah hemen o tarafa yöneldi ve baktığında kardeşi yoktu.

içi korku ile dolarken gözleri de doluyordu hemen bağırmaya başladı "SOPHİA! SOPHİA! KARDEŞİM NERDESİN!" o an içinden iyi olacak diye düşünüyordu ama ne fayda, kardeşi onun yüzünden ortalıkta yoktu ya kaybolursa hem ailesine ne diyecekti "anne baba kardeşimle evden kaçıp parka giderken kardeşim benim yüzümden kayboldu" mu diyecekti, Bu düşüncenin üzerine bir kahkaha patlattı Hannah, gülmeye başladı ama tekrar ağlamaya başladı bir süre sonra. Dışarda görseler deli zannederler diye içinden geçirdi.

Hannah neredeyse yarım saattir hem ağlıyor hemde kardeşine bağırıyordu ama ses gelmiyordu en sonunda yere çöküp ağlamaya başladı ve arkasından tanıdık bir ses geldi "HANNAH HEMEN EVE DÖN BURDA NAPI-" bu abisi Dracoydu hannah ağlıyordu abisi ise onu sakinleştirip aynı zamanda da söyleniyordu "bu saatte burada ne yapıyosunuz" "hem Sophia nerde" Hannah Draco sophia dediğinde daha çok ağlamaya başladı.

"hey sakin ol ve burada ne sikim dönüyor anlat" diye sinirle söylendi Draco. "a-abi benim suçum değil, b-benim suçum değil" Hannah sürekli aynı şeyi söyleyip duruyordu "benim suçum değil" abisi soran gözlerle ona bakıyordu "Ne senin suçun değil Hannah söylesene." "A-abi şimdi biz Sophia ile gizlice parka gidiyodu-" "NE SİZ ÇILDIRDINIZ MI" diye sinirle kükredi Draco.

Hannah hem ağlıyor hem de anlatmaya çalışıyordu "A-abi Sophia tuvalete gitmek istediğini söyledi b-ben de tamam dedim burda beklemeye başladım s-sonra bir çalı sesi geldi ama çok takmadım sonra o-oraya baktığımda Sophia yoktu yarım saat aradım yoktu abi benim yüzümden oldu benim yüzümden kayboldu kendimi asla affetmeyeceğim" Hannah'ın ağlaması iyice şiddetlenmişti abisi ise onu sakinleştirmeye çalışıyordu. "Hannah bak senin suçun değil tamam mı önce gel annemlere söyleyelim onlarla parka gideriz bakarız hem bakanlığa da haber veririz üzülme tamam mı belki kaybolmamıştır hem birini gördün mü" "H-hayır sadece bir karartı vardı h-hadi malikaneye gidelim"

f l a c k p a c k s o n

•İşte o günün üzerinden tam 3 sene geçmişti her zaman kendimi suçladım. Tam 3 senedir depresyondaydım gerekmedikçe odamdan çıkmaz sadece derslere girerdim kimseyle konuşmazdım, tabii abim ve annem babam hariç hogwartsta 4. Sınıfa başlayacaktım. Herkes bana acıyan gözlerle bakıyordu bundan bıkmıştım hatta birkaç kere intahara bile kalkıştım ama ne yazıkki yine yaşıyorum ve tam buradayım. Kardeşim hergün rüyalarıma giriyordu, zaten onu bir tek orada görüyordum ama kötü bir şekilde kabus olarak açıkçası. Ve o günden beri ailenin eski neşesi kalmadı onlar beni suçlamadı ama ben hep vicdan azabı çektim.•

"Hannah hadi kalk bugün okula gideceksiniiiz" diye söylendi Annesi. Hannah bunun üzerine kalktı ve bir siyah tayt ile sweatshirt giydi dişlerini fırçaladı ve hemen abisi Dracoyu uyandırmaya gitti. "Abi hadi kalk geç kalıcaz senin yüzünden". uykulu bir sesle Draco "tamam ya kalktım" dedi.

Birkaç saat sonra herkes hazırdı Draco ile Hannah valizlerini almıştı hemen cisimlenerek dokuz üç çeyrek peronuna geldiler. Narcissa ve Lucius ile vedalaştıktan sonra duvardan geçtiler.

• depresyona girdiğimden beri kalabalığa giremiyorum girsem de elim ayağıma dolaşıyordu hem depresyonum hemde bipolarım vardı sonuçta. Bipolarım ve depresyonum için ilaçlar aldığım için sürekli uyuyordum zaten 3 senedir gülmemiştim bile gülsem de bipolarım yüzünden gülüyordum o yüzden kimse de arkadaş olmak istememişti, istese de kabul eder miyim bilmiyorum•

Hannah ve Draco bir tane kompartmana oturdular Hannah hiç konuşmuyordu sadece dışarıyı üzgün üzgün izliyordu. 15 Dk sonra kompartmanın kapısı açıldı ve içeri biri girdi Hannah her ne kadar depresyonda olsa da arada sırada bahçeye çıkıp insanları inceler ve resimlerini çizerdi bu Blaise Zabini idi ve hemen konuşmaya başladı "Draco hadi bizim kompartmana gel Pansy falan da orda doğruluk mu cesaret mi oynayacağız."

Draco Hannaha baktı izin istercesine Hannah ise kafasını salladı sonuçta yalnız kalmayı seviyordu bu da onun için bir fırsattı. Hemen eskiz defterini çıkardı Hannah bu defteri hem günlük olarak kullanıyordu hem de çizim yapıyordu içini döküyordu. Hemen kardeşinin resmini çizmeye başladı, normalde çizmezdi ama nedense çizmek istedi çizerken bir yandan da ağlıyordu. Gözyaşları mürekkebi dağıtıyordu en sonunda Hannah defteri kapattı ve ağlamaya devam etti.

O sırada kompartmanın kapısı açıldı.

Dracoların kompartmanı 15 dk önce

Dracolar havadan sudan konuşurken konu Hannah'a gelmişti. "Hannah neden böyle draco neden sürekli depresyonda?" diye sordu pansy. "Biliyosunuz zaten sophianın nasıl kaybolduğunu, o yüzden depresyonda tam 3 senedir kendini suçluyor her gece terler içinde kalkıyor, onun sesine uyanıyoruz ama sorun etmiyoruz yaşadığı şeyler kolay değildi" üzgün bir şekilde "Ben onunla arkadaş olmayı denesem mi hem depresyondan çıkmasına yardımcı olur bir arkadaş edinmesi" dedi pansy. "Yaşadığı şeyler hiç kolay değil ama bir dene yine de belki kabul eder" dedi draco, pansy bunun üzerine hemen Hannah'ın kompartmanına doğru yol aldı.

kitap umarım tutar önceden hiç böyle pansy ile kitap görmedim gördüklerim hermione ile shipti yani bu hayal et gibi bişey umarım beğenirsiniz. Bu arada homofobik varsa sayfamı terk etsin hatta direkt engellesin burada boş yorumlar yapıp duyar kasmayın çıkma tuşu sol üstte kısacası homofobikler sieee🤝 ve hikayede istediğiniz şeyleri buraya yazabilirsiniz ve yorum yapıp tepki gösterirseniz çok seviriniriiiim bile oylayin asklarim😽💖

I wanna kisa your lips- Pansy Parkinson (🏳️‍🌈)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin