Old money dinleyerek yazdım ツ
The grass was greener
The light was brighter
When friends surrounded
The nights of wonderViolet elindeki mektubu yavaşça yeniden yerine bıraktı.
Gözlerini arka arkaya sertçe sildi ama nafile ağlamayı durduramıyordu. O an şu ana kadar üzüldüğü ve kendini hırpaladığı şeylerin ne kadar saçma gereksiz şeyler olduğu kafasına dank etti. Her şeyden habersiz annesi, babası, kardeşleri, sevgilisi, arkadaşları ile geçirdiği 18 yılın değerini ne kadar az bildiği suratına Tokat gibi çarptı.Hava iyice kararırken dışarıdaki öğrenci sesleri giderek azalmıştı.
Burnun arka arkaya çekti ve tekrar karşısındaki yansımaya baktı. Zar zor yutkunarak bir süre kendisiyle bakıştı. Daha sonra aynanın önündeki eski ahşap komodine indirdi gözlerini, Beyaz çerçeveli fotoğrafa baktı.
Küçük bir kız olduğu zamanlar çekilmiş bir fotoğraftı. Kendisinin büyük çilli yanakları, yeşil kocaman gözleriyle gülümsediği fotoğrafta annesine sarılıyordu. Annesinin o zamanlar ne kadar genç olduğunu bir kez daha fark etti. Kızıl saçları omzunda biraz daha aşağıya iniyordu; gamzeleri gülüşünü kat ve kat güzelleştiriyordur. Çocukluk fotoğraflarına bakmak insanlara garip derecede bir haz verir. Bu kimse için değişmez, geçmişteki sene bakıyorsun, ne kadar mutlu olduğunu; bir çocuk olarak çevrende olup bitenlerden habersiz olmanın ne kadar güzel olduğunu... Bu fotoğrafın bile gerçeklikten çok daha uzakta bir yerde olması yangını körükledi.
Üzüntüsünün yavaş yavaş içinde bir yerlerde öfkeye dönüştüğünü hissediyordu. Gerçek annesini gerçek babasının öldürdüğü bir kez daha geçirdi içinden, sonra o adamın kendisinin önünde boğazını keserek 2020 yazında intihar ettiğini. Elleri titremeye ve nefesi sıklaşmaya başladı. İçindeki bir ses ona her şeyi nedensizce yırtıp parçalamasını söylüyordu, ve evet yapmak istediği ne kelimenin anlamı ile buydu. Kendi yansımasını görmeye tahammül edemiyordu bu onu daha çok kızdırıyordu. Ayağa haşinle kalkıp eline geçirdiği ilk sert eşyayı ne olduğuna bakmadan aynaya yaklaşıp fırlattı. Gürültü ile etrafa saçılan ayna parçalarına bakakaldı. Bu o değildi, ne violet ne de helena bunu yapmazdı.
elindekini yere bırakıp ardından kendisi yavaşça oturup sırtını duvara yasladı. Önemli olanın Helena veya violet olmaktansa onun gibi olmamak olduğu yavaş yavaş kafasının içinde belirginleşiyordu. Hala panjuru yarım açık pencereye doğru dönüp lacivert havayı seyretmeye daldı.
Ne kadar süre öyle baktığını bilmiyordu. Cama gelen tıklama sesi ile irkildi. Gelenin kim olduğunu tahmin etmek zor değildi. Panjuru yukarı çekip camı açtı ve beklediği gibi Siriusu gördü. Bir süre önce mesaj atmıştı ona, tek görmek istediği ve konuşabileceği insan oydu zira.
Bir şey demeden, içeri girmesi için geri çekildi. Çocuk hızlıca ve zorlanmadan içeri girdiğinde koyu renk uzun ve dalgalı saçlarını geriye doğru itti ve Violet'e doğru döndü. Tam konuşmak için ağzını açmıştı ki gözü odadaki felakete takıldı. Ağzını geri kapattı ve büyük gözlerle bakmayı sürdürerek Violete yeniden döndü.
Kız sessizliğini sürdürürken gözlerini kaçırdı.
Sirius beklemeden yaklaşıp sıkıca sarıldı violet'e yavaşça ikisini yatağa doğru ilerletip oturttu.
Parmaklarını yavaş yavaş geçirerek saçlarını okşadı violet'in. Ardından kafasını öptü.Arka arkaya "geçti" diye fısıldadı ve göz ucuyla yerdeki hengameye bakmayı sürdürdü.
"Çevrene zarar vermek huzur getirmeyecek" dedi alçak bir sesle Sirius, Violetin kafasını kaldırıp kendisine bakmasını sağlayıp.
Violet başını hafifçe yukarı aşağıya salladı.
"Elimde olmadı." Diyiverdi sesi çatallanarak. Çocuk bir şey demeden tekrar kafasına sarıldı ve saçlarını öptü.
"Sevi seviyorum, ne olursa olsun.." diye mırıldandı ardından.Dakikalar saatlere, gözyaşları yanaklara karıştı ve karıştı gece boyunca. İkisinin de kaç saat öyle kaldıkları hakkında bir fikri yoktu.
/yn: Yazıyı 2. Kez okuyunca paylaşamayacak kadar kötü olduğunu düşünüyorum bu yüzden genelde geriye dönmüyorum, yazım yanlışları vs için şimdiden kusura bakmayın ayrıca içime hiç sinmedi bu bölüm; fazla betimlemeli ve ağır bir dilli gibi oldu, sakız gibi uzadı. Buraya kadar okuyanlara teşekkür ederek bir yandan özür dilerim.
Devam edecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dearest Helena
Historia Corta"Bir iple intihar da edebilirsin, salıncak da kurabilirsin. Hayatın ipleri senin elinde."