Umutsuz Aşk (Tamamlandı)

BÖLÜM 34

Lingling: küçücük yara mı Hawk??? Gerçekten sen emin misin??

Travis: bizim Hawk kafayı yedi kesin. Ya ayakların kan içinde. Ne küçücükten bahsediyorsun ya???

Hawk: yeter ya. Ben Rose'u bu şekilde bırakıp hiç bir yere gitmem.

Lingling: Offff tamam ya tamam.

Doktor gelir...

Doktor: ne oldu??

Lingling: doktor acil olarak müdahale edin.

Doktor: Rose hanıma ne oldu böyle??

Travis: offf boş verin. Lütfen acil olarak müdahale edin.

Doktor: tamam.

Doktor Rose'un ayağına pansuman yapar ve...

Doktor: yaralar çok derin. Bu yüzden...

Hawk: bir şey gerekli mi?? Onun iyileşmesi için ne yapmam gerek.

Doktor: sakin olun Hawk bey. Rose hanım iyileşecek. Sad...

Doktor Hawk'ın ayaklarının halini görür...

Doktor: Hawk bey. Ne oldu sizin ayaklarınıza??? Rose hanımın ve sizin...

Travis: doktor hemen Hawk'ın da ayaklarına bakın. Acil.

Doktor: tamam

Doktor Hawk'ın ayaklarına pansuman yapar.

Doktor: pansuman yaptım ama çok kötü halde. Düzenli olarak ilgilenmeniz gerek. Bu ilaçları kullanmalı.

Lingling: Offff ya.

Travis: tamam doktor bey.

Doktor gider ve Rose uyanır. Hawk koşarak ayaklarının acısına bile aldırmadan Rose'un yanına gider...

Hawk: Rose, canım?? Sen iyi misin?? Ayakların daha fazla acımıyor değil mi???

Rose: offf ayaklarım Offff.

Hawk: özür dilerim özür dilerim özür dilerim. Lütfen beni affet.

Rose: tamam Hawk, sakin ol. Özür dilemene gerek yok.

Hawk: hayır, var. Benim özür dilememe ihtiyaç var Rose.

Rose: Offff Hawk ya

Lingling: Travis, sen bir benle gelir misin??

Travis: tabi aşkım.

Lingling ve Travis başka bir yere giderler...

Travis: evet, ne oldu canım???

Lingling: Hawk hasta değil mi?? Ve onun bakılmaya ihtiyacı var.

Travis: evet.

Lingling: peki, ya Hawk'a Rose bakarsa???

Travis: ama Rose'un durumu da en az Hawk gibi kötü.

Lingling: Offff. O da vardı değil mi?? Tamam ya sen, ya da ben bakarım.

Travis: peki, şimdi ne yapacağız??

Lingling: sadece Rose'un yanında doktorun Hawk'a söylediklerinden bahsetsek acaba Rose...

Travis: tamam. Hadi yanlarına gidelim.

Lingling: peki.

Devam Edecek...