4✖️

42 4 0
                                        

Arabayı hızla sürerken tek düşünebildiğim ne kadar büyük bir aptallık yaptığımdı. Yaptığım şey çok kötüydü, beni affedemezdi. Arabayı evinin önünde durdurduğumda içimde oluşan hisler anlatılmazdı. Korkuyordum ama aynı zamanda heyecanlıydım. Kısacası ne bok yiyeceğimi şaşırmış durumdaydım.

Hayatımın en büyük yanlışını yapmıştım. Onu dinlememiştim bile.

Arabamı park ettim ve kötü düşüncelerimi aklımdan silip dışarı çıktım. Evin bahçesine girdiğimde gerilmeye başlamıştım, her adımda kalbim sıkışıyordu. Kapının önüne geldim ve bir kaç kez tıklattım.

Beni görünce küfür edip kapıyı suratıma çarpacaktı biliyordum ama kaybedecek bir şeyim yoktu. Mia'yı zaten kaybetmiştim, daha fazla ne kaybedebilirdim ki?

Kapı hızla açıldığında kalbim duracakmış gibi hissettim. Gözlerinin içine bakmaya korkuyordum ama yapmalıydım, yüzleşmeliydim.

"Nash?"

Şaşkınlığını gizleyemeyerek konuştuğunda içten bir şekilde gülümsedim.

"M-merhaba Mia."

Yüzümdeki gülümsemeyi silmeden konuşmaya devam ettim.

"Ben...hediyeni aldım."

"Ah, umarım sevmişsindir."

"Dalga mı geçiyorsun? Bu saati ne kadar çok istediğimi biliyordun."

Kıkırdadı.

"İçeri gelmek ister misin? Hava soğuk ve sanırım hasta olmak istemezsin?"

"Senin için bir sorun olmayacaksa gelebilirim?"

İçeri geçmem için kapının önünden çekildi. Bir yılın ardından yine buradaydım, mükemmel anılarımızın olduğu yerdeydim.

Duvarlara göz attığımda bile mutlu oluyordum. Bu ev benim için çok özeldi, her yerinde biz vardık. Her yerde ayrı bir anı ayrı bir mutluluk vardı.

Gözüm yukarı kata çıkan merdivene gittiğinde içimi bir hüzün kaplamıştı. O gece istemsizce aklımda canlanmıştı.

~

"Nash eve gidelim çok yorgunum."

Yanağını okşadım ve ayağa kalkıp onu kucakladım. Gözleri kapanmak üzereydi ve gerçekten dünyadaki en mükemmel şeydi onu böyle izlemek. Yıldızları izlemek istediğini söylediğinde tek kelime etmeden onu dağın tepesine çıkartmıştım. Ama şimdi gitmemiz gerçekten iyi olacaktı hava soğuktu ve üşümesini istemiyordum.

Onu arabanın ön koltuğuna dikkatlice yatırdığımda bir şeyler mırıldanıyordu. Kapıyı kapattım ve sürücü koltuğuna geçtim. Saat gece ikiydi ve eve gitmemiz biraz vakit alacaktı bu yüzden arabayı hızlı bir şekilde sürmeye başladım.

Çok şanslı olmalıydım yollar boştu ve yirmi dakika içinde eve varmıştık. Arabadan inip Mia'yı kucakladım daha sonra eve doğru yürümeye başladım. Biraz kıpırdandı ve gözlerini açıp konuştu.

"Geldik mi?"

"Evet bebeğim."

Evin kapısını açtım ve kapıyı kapatıp merdivenlere yöneldim. Merdivenleri dikkatlice çıktığımda Mia'nın odasına girdim ve onu yatağa yatırdım. Ondan uzaklaşacağım sırada bana sarıldı.

"Gitme Nash."

"Uyuman gerek."

Dedim ve geri çekilip ona baktım.

"Uyumak istemiyorum. Yanımda olmanı istiyorum."

"Pekala."

Yanına uzandım ve yüzünü okşamaya başladım. Gözlerini gözlerimden bir saniye olsun ayırmıyordu.

Onu tam bu an öpmek istiyordum. O kadar mükemmeldi ki en ufak hareketimle onu kıracakmışım gibi hissediyordum. Onu kaybetmekten çok korkuyordum.

Benden önce davrandı ve dudaklarımızı birleştirdi. Onu gerçekten arzuluyordum ama bana bir şey söylemeden olmazdı, yapamazdık.

"Nash..."

Dedi ve uzaklaştı. Nefesini düzene sokmaya çalışıyordu. Alnımı alnına dayadım ve konuştum.

"Söyle bebeğim."

"Seni seviyorum."

"Bende seni seviyorum."

Dedim ve alnını öptüm.

"Ben..."

Dedi ve durdu. Sanırım utanıyordu.

"Söyleyebilirsin Mia, sorun yok."

"Nash, seni istiyorum."

Söylediğine birazcık şaşırsamda sırıttım ve onu tekrar öpmeye başladım.

~

Tanrım! Kafayı yiyeceğim! İlk kez birlikte olduğumuz gece aklıma gelmişti ve üstelik bana bunu lanet bir merdiven hatırlatmıştı. Acınacak durumdaydım.

Salona geçtik ve oturduk. Yanıma oturmamıştı ve bu beni biraz hayal kırıklığına uğratmıştı ama ne bekliyordum ki? "Sana aşığım Nash!" diyip sarılmasını mı?

"Neden geldin?"

"Gelmem gerekiyordu."

"Nash... 1 yıl oldu. Bir kere bile arayıp sormadın ve sadece hediye aldığım için mi geldin?"

Haklıydı. Beni iyi yakalamıştı ve şimdi ona içimde kalan her şeyi söyleme vaktiydi.

"Mia, özür dilerim. Bunu söylemekten başka ne yapabilirim bilmiyorum ama gerçekten üzgünüm. Sevgilimi dinlemek yerine saçma sapan bir fotoğrafa inandım. Seni yarı yolda bıraktım, sen benim her şeyimdin ve ben her şeyimi bırakıp gittim, bütünlüğümü bırakıp gittim. 1 yıl boyunca buna inandım Mia, araştırmadım ya da kimseye bir şey sormadım sadece gördüğüme inandım. Sen beni değiştirebilen tek insandın ve değerini bilmem lazımdı ama... bilemedim. Bunları söylemek için yaklaşık 1 yıl geç kaldım ama şimdi buradayım Mia, lütfen beni affet."

Az önce eğdiği kafasını kaldırdı ve gözlerimin içine bakıp konuştu.

"Seni affediyorum, Nash."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 10, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

It's Over Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin