1. Bölüm/ Kehanet Mi? Yeniden Mi?

1K 35 9
                                    

     Annabeth başını çevirdi. 'Ne zaman geri döneceksin Yosun Kafa?' diye sordu kuzgun saçlı baş belasına. O bayıldığı deniz yeşili gözler parıldadı. 'Sana her daim geri dönerim ben.' dedi Percy. Annabeth de ona gülümsedi, her ne kadar istemese bile. 9 ay boyunca Percy'yi görmeden yaşayacaktı, tabii bir sorun olmaz ve Percy kampa çağrılmazsa... 'Ben sırf seninle olmak için minotoru yeniden çağırırım.' dedi Percy ona aklını okumuş gibi. Annabeth bu sefer gerçekten gülümsedi, Percy'nin bu huyuna bayılıyordu. Tam Percy yeniden konuşacakken tepelerinden bir ses geldi. 'Hey, Percy, Pipes'i gördün mü?' diye seslendi Jason yukarıdan, evet yukarıdan çünkü Zeus'un oğlu olmanın avantajını seviyordu. Uçmak herşeyi daha hızlı yapmasını sağlıyordu. 'Hera'nın sunağının önünde, Rachel'la vedalaşıyordu.' dedi bir solukta Annabeth. Jason'un masmavi gözleri parladı. Hızla uçarak sunağa doğru fırladı. Percy gözlerini devirdi. 'Gösterişçi...' dedi sessizce. Annabeth içten bir kahkaha attı.

                                             ***

    'Pipes, neredesin?' diye seslendi Jason sunağa doğru. Ses gelmeyince yere indi. Tam sunağa girecekken arkasından o büyülü sesi duydu. 'Arkana dön.' diye emir verdi ses. Jason bunun kim olduğunu biliyor olsa bile iradesini zorlayarak etkisinden çıktı. 'Sana dönmem için büyükonuşa gerek yok Piper.' dedi ve kız arkadaşına gülümsedi. Piper her zamanki gibi saçını yandan örgü yapmış ve arasına bir tüy sıkıştırmıştı. Gözleri kaleydeskop gibi renk değiştiriyordu. Piper, Afrodit'in kızı olmasına rağmen dikkat çekmeyi sevmiyordu. Arka planda kalmaya çalışsa da bunda da pek başarılı değildi. İster istemez fark ediliyordu. Piper da ona gülümsedi. 'Buna sevindim çünkü kışın seni ve kampı ziyarete geleceğim.' dedi. Piper babasının yanına ve okuluna gidecekti ancak Jason kampta kalıp Kheiron'a savunma konusunda yardımcı olacaktı. Onlarla gitmeyi istese de Piper'ın babasıyla geçirebileceği zamanı çalabileceğini düşünüyordu Jason. Bütün bu karamsar düşüncelerini bir kenara bırakıp o ana odaklandı. Piper her zamanki gibi güzeldi ve Jason onu ilk gördüğü günkü gibi hissediyordu. Sanki ona layık değilmiş gibi... Piper'ın arkasından Jason'ın ilk fark etmediği bir kız çıktı. Rachel ona başıyla selam verdi ve Piper'ın omzuna dokundu. Onun kulağına sessizce bir şeyler dedi ve Jason'a 'Kheiron seni konuşma yaparken yanında istiyor. Hemen gitsen iyi olur. Ben de gideceğim. Tüm kampçılar zaten orada.' dedi sanki çok acelesi varmış gibi ve koşarak Melez Tepesi'ne çıktı. Piper onun arkasından bakıyordu. Jason onun gözlerinin dolduğunu gördü. 'Onu özleyeceğini biliyorum.' dedi sakince. Piper yavaşça başımı salladı. Duygularını her zamanki gibi arka plana attı ve yüzüne bir gülümseme yerleştirdi. 'Bir an önce yukarı çıksan iyi olur. Kheiron bekler.' dedi Jason'a be onu yanağına bir öpücük kondurup Afrodit kulübesine gitti.

                                             ***

     Kheiron, Percy ve Annabeth geldiğinde çoktan konuşmasına başlamıştı. '... bir yaz daha sona erdi! Son derece başarılı olan bu yazın boncuğu, Kraliçe Naiad'ın Tacı ve boncuğun macerası Percy Jackson, Annabeth Chase, Jason Grace, Piper McLean ve Kıvırcık Çalıdibi tarafından gerçekleştirilmiştir. Ayrıca kahinimiz Rachel, Ares kulübesiyle Hermes kulübesinin arasındaki anlaşmazlığı çözdüğü için tebrik edilmiştir.' dedi ve sözü Ares kulübesinin tezahüratları arasında kesildi. 'Artık kulübemizden hiçbir şey çalamayacaklar!' diye bir ses geldi kulübenin ortasındaki bir melezden. Diğer melezler de onu destekledi. Kheiron toynağını yere vurarak hepsini susturdu. O da işe yaramayınca yanındaki sentor kardeşine işaret verdi. Sentor yanında bulunan bir kalkana elindeki çekiçle vurdu ve kalkandan dayanılmaz ve yüksek bir ses çıktı. Tüm kampçılar kulaklarını kapatıp suspus kesildiler. Kheiron kardeşine teşekkür etti ve konuşmasına devam etti. 'Bu yaz burada kalacak herkesin Bay D.'ye ismini yazdırdığını umuyorum çünkü yazdırmadılarsa onları harpyalar yakalayıp eşyalarını yiyip kampçıları dışarı atacaktır.' dedi. Belki de söyleyecekleri daha bitmemişti ancak Rachel koşarak Kheiron'un yanına geldi. Onun kulağına da bir şeyler fısıldayıp Apollon'un çocuklarından birine seslendi. 'William, bir tabure getirir misin?', sonra da kampçılara hitap etti. 'Az önce tanrıça Artemis ve Athena ile konuştum. Ikisi de bana gelecekte bir tehlikenin olduğunu söyledi.' dedi ama söyleyecekleri bitmeden yere yığılır gibi oldu. William tam zamanında yetişip onun yere yıkılmasını engelledi ve onu bir tabureye oturttu. Rachel'ın etrafı yeşil bir sisle kaplandı. Artık tüm kampçılar ne olacağını bildiği için telaşlanmadılar. Bir kehanet geliyordu. Rachel gözlerini açtı. Normalde yeşil olan gözleri puslanmış, etrafını yeşilimsi bir duman sarmıştı. Ağzını açtı ve o yılan sesiyle konuştu.

Bilgelik yol gösterecek,
Sonsuzluk geri dönecek.
Avcı olan ava dönüşecek,
Birinin düşmesi gerekecek.
Yok ediliş için,
Birinin fedakarlığı gerekecek.

Percy Jackson ve Khaos'un DönüşüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin