Emerald | 𝐽𝑘

𝕋𝕙𝕣𝕖𝕖

Kafamı Jungkook'un kolundan kaldırıp etrafa baktım.

Sun Hi ve Eun Mi dans ediyorlardı,abim ve Tae'de  koruma edasıyla yanlarında duruyolardı.

Jimin'e baktığımda ise içkiden yavaş yavaş kafayı bulmuş gözüküyordu.

Namjoon oppa daha demin ders çalışmam gerek diye kalkmıştı keşke bu adamdaki sorumluluk hissi bende de olsaydı.

Yoongi oppada daha fazla gürültü çekemeyeceğim diye kalkınca masada ben, Jimin, Jungkook kalmıştık.

Jimin garsonu çağırıp bi viski daha söyleyecekken onu durdurduk çünkü biraz daha içerse onu taşımak zorunda kalırdık.

Jimin söylene söylene kafasını masaya koyup uyumaya başladı.

Kafamı Allah'ım nelerle uğraşıyoruz der edasıyla sallayıp ayağa kalktım.

Ayağa kalkmamla Jungkook'un "nereye?" Sorusuyla arkama dönüp "dans etmeye gidiyorum"diyip piste doğru ilerledim.

İçkinin etkisiyle zaten hafif şenşakraktım.
Çılgınlar gibi dans ediyordum aynı zamanda gülüyordum.

Belime dolanan elle bayık bakışlarımı elin sahibine çevirdim.

Elini belime atmış dans ediyordu
Sarhoşluğun verdiği etkiyle takmayıp adamla dans etmeye devam ettim.

Adamın suratındaki gülüş büyüdü ve beni daha yakınına çekti.

Dans etmeye devam ederken kolumdan sert bi şekilde çekilip duvar gibi bişeye çarpmam bir oldu.

Kafamı kaldırdığımda o duvar gibi şeyin Jungkook'un göğsü olduğunu anladım.

Bana sinirli bi şekilde bakıyordu.

Jk:Naptığını sanıyorsun?

"Sadece dans ediyorum ne var bunda"

Jk:Adamın amacı o değildi ama

Sırıtarak kollarımı Jungkook'un boynuna sardım ne yaptığımı bilmiyordum, hareketlerimi kontrol edemiyordum basbayağı sarhoş olmuştum.

Jungkook yaptığım hareketlere anlam ararken "niye sırıtıp duruyosun"diye sormuştu

"Gözlerin,çok güzeller baktıkça beni içine çekiyor"

Jungkook dediğim şeyle donup kalırken kahkaha atıp kafamı boynuna gömmüştüm.

Ve o huzurlu kokusunda gözlerimi kapatmıştım

𝐽𝑈𝑁𝐺𝐾𝑂𝑂𝐾'𝑈𝑁 𝐴𝑁𝐿𝐴𝑇𝐼𝑀𝐼𝑁𝐷𝐴𝑁

Kollarımdaki Sejin'i arabanın koltuğuna yatırıp sürücü koltuğuna geçtim.

Arkamı dönüp yüzünü inceledim.

Ona bakınca içimde birşeyler kıpır kıpır oluyordu.

Kokusunu duyunca huzurla doluyordum.

Sürekli korumak istiyordum.

Ama bunlar neden oluyor hala çözemiyordum.

Hiç böyle şeyler hissetmemiştim ve ister istemez kendimi hep Sejin'in yanında onu korurken buluyordum

Bardan çıkarken Jin hyungu bulamadığım için evin anahtarını da alamamıştım bu yüzden kendi evime götürmeye karar verdim

Kucağımdaki Sejin'le kapıyı açıp yukarıdaki odama çıkarttım.

Yatağa yatırıp ayakkabılarını çıkarttım.

Tam üstünü örtüp çıkacakken yüzündeki makyajı farkettim.

Karnımdan gelen seslerlede hemen yan taraftaki markete gidip ramen ve makyaj temizleme suyuyla pamuk aldım.

Yukarı çıkıp Sejin'in makyajını temizlemeye çalıştım.

Becerebildiğim kadar çıkartıp onu izlemeye başladım.

Mışıl mışık uyuyordu, saçlarını kulağının arkasına sıkıştırıp odadan çıktım.

Aşağı inip kendime ramen hazırlamaya başladım.
•
•
•
•
Bulaşıkları yıkarken merdivenlerden gelen seslerle oraya döndüm.

Sejin nolduğunu anlamaya çalışarak aşağı iniyordu.

"Uyanmışsın"

Sesimi duyunca irkilip yanıma geldi

Sj:Nasıl buraya geldim?

"Ben getirdim Jin hyungu bulamayınca"

Sj: Teşekkür ederim Jungkook-ah

"Önemli değil,aç mısın?"

Sj:evde yerim ben sen uğraşma

Yanına gidip omuzlarından ittirerek onu masaya oturttum.

Kıkırdayarak teşekkür etti

Onu bırakmak istemiyordum o yanımda olunca huzurla doluyordum.