Gözlerimi açtığımda annem karşımda dikilmiş, dünyayı ters çevirmişim gibi bana bakıyordu. Aklımdan neler geçti o an "acaba yine ne yaptım" diye düşündüm.
-Nihayet uyanabildin küçük hanım!
Of anne tatilde bile rahat bırakmıyorsun diyecektim ki, vazgeçtim. Söyleseydim annemin bana dalacağını biliyordum çünkü. Oldum olası sevmezdi uykuyu. Çok aksi ve inatçı bir kadındır. Ama melek gibidir. Sanırım inatçı oluşumu onun genlerinden almışım, ya da koç burcu oluşumdan. Annem odadan çıkar çıkmaz kalktım sıcak yatağımdan. Yine aklıma gelen ilk şey o oldu. Yemek yemek, su içmek gibi bir şey olmuştu onu düşünmek. Kalbim fotoğrafını asıyordu duvarlarıma. Beynimi yiyordum her sabah. Kendime neden engel olamıyorum ki... Kahvaltımı ettikten sonra belki onu görürüm diye dışarı çıktım. Bende gerçekten salağım. Adını bilmiyorum, yerini bilmiyorum, nerede göreceksem. O gün belki de tesadüfen geçiyordu buradan. Sokağa çıktım, yürümeye başlamıştım. Yine böyle sıradan kendimi yemelerimden birini gerçekleştirirken kafamı bir kaldırdım, karşıdan o geliyor. Kalbim nasıl hızlı atıyordu. Allahım, eridim... O yanağının yarısını içeri göçüren, gözlerini yok eden o gülüşeydi bu hisler. Çok güzel gülüyordu, çok. Bir kitapta okumuştum, "gülüşünden papatyalar toplarım kadın" diyordu adam, sevdiği kadına. Bende bunu eylemleştirmek istedim o an. O gülüşü ve yumulan gözleriyle insana hayat olacak biriydi. Kendini kasması, gülünce kısılan ufacık gözleri, konuşurken kasılan çene kemikleri, yanağının yarısını işgal eden göçük gamzesi... Her şeyi, her şeyi muhteşemdi. Aklımdan bunları geçirerek uzaklaştım oradan,ona gözükmeden. Direğin arkasından biraz onu seyrettim. Burada mı oturuyordu acaba? Yine kalbim hızlanmaya başladı, heyecanlandım. Neydi bu, bu yaşadığım... Aşk? Hiç yaşamadım ki nereden bileceğim. Ama bu, güzel bir histi. Yani bir insana bakınca neden için gider ki,neden kalbin hızlı hızlı atar, aklına gelince neden kendine gelemezsin? Bulamadım cevabını. Uzun boylu, esmer tenli, uzun saçlı, ela gözlü ve çok güzel gülen biriydi. Yaşını tahmin etmek güç değildi aslında. En fazla 19-20 yaşındadır dedim içimden. Onu ilk gördüğüm gün elinde sigarası vardı, çarpıştığımızda yere düşürmüştü. İşte buydu sevmediğim tek şeyi. Sigaradan nefret ederdim ve o onun sevdiği yegane şeylerden biriydi. Bir erkeğin sigaradan çok sevdiği bir kadın olmak gerekirmiş, adına sevda demek için. Her kadının da hayaliymiş sanırım benim de öyleydi. Öyle böyle derken aradan tam 2 hafta geçti. Yine bir Pazar günü Ece ile sokakta iş yapıyorduk. Ece benim en yakın arkadaşımdır, 14 yıldır beraberiz. Canımız sıkılınca eve iş alırdık. Hem harçlık çıkarıyorduk kendimize hem de canımız sıkılmıyorum oyalanıyorduk. İşleri yaparken 3 saat oturduk Orada hareketsiz. Sonra sıkıldığımı farkedip kafamı yukarı kaldırdım veee... Karşımda o duruyordu, hayal görüyorum zannettim. "yok dedim, bu kadarı da olamaz". Içimden söyledim sanıyordum sesli söylemişim farkında değilim. "Ne olamaz" dedi. Sonra daldığım yerden kafamı çevirip ona baktım. Yanıma oturmuş, sorusuna cevap bekliyordu. Boş bulunup "Senin burada ne işin var ya" dedim. Sonra kendi kendime Allah'ım ne diyorum ben ya diye kızdım tabii. Suratını gülünç bir ifade sardı. Gözlerini bana dikti. "Senin yanında mı, yoksa bu sokakta mı ne işim var" dedi. Ben de "her ikisi de" dedim. Karşılaştığımızı hatırlıyor muydu bilmiyorum ama, onu daha önce bu sokakta görmediğime eminim. Neden beni tanıyormuş gibi konuşuyordu ki? O da beni daha önce başka bir yerde görmüş olabilir miydi? Düşünüp dururken kafamı ona doğru çevirdim. Yüzü düştü Sonra. "İstemiyorsan gideyim" dedi. Git Diyemedim, ama yanlış anlamasın diye kal da demedim, sustum. "Yok yanlış anladın" falan dedim. Yanında bir arkadaşını getirmişti ama onu tanımıyordum. İlk gün ki gibi yine sigara içti tam yanımda, uyardım onu. Rahatsız olduğumu ve sigara kokusuna tahammül edemediğimi anlattım. Özür diledi benden ve söndürdü sigarasını. Teşekkür ettim gözlerine gülümseyerek. Sonra bize yardım etmek istedi. Gerek olmadığını söylesem de dinletemedim. O sırada elimden tornavidayı almak istedi, elime dokundu eli. Kalbime ağrılar girdi o an. Yerinden fırlayıp "ben sana aşık oldum" diyecek gibiydi. Çektim elimi hızla. Ve bana yardım etmeye başladı.Ece anlamıştı bir şeyler olduğunu, kaş göz işareti yapıyordu ne oluyor diye. Yok bir şey dediysem de inandıramadım. Çünkü vardı bir şey, o vardı. Henüz ne olduğunu bilmediğim hislerim vardı. Elimdeki işe değil ona bakıyordum. O bana veriyordu,ben tamamlıyordum. Birden Ona bakarken kafasını bana doğru çevirdi. Korktum o an. "Yakaladım" dedi gülerek. Endişeli bir sesle, "neyi" dedim. Bana bakıyordun dedi. "Ne münasebet" dedim, kafamı çevirerek. "Şaka yapıyorum sakin ol" dedi, yine gülerek. Ben suratımı astım o zaman. "Sana doğru döndüm, çünkü kafan her neredeyse işe odaklanmıyorsun. Ben sana hazırladım, ama sen daha hiç yapmamışsın" dedi. "Hayırdır ne oldu, Leyla gibisin" dedi ve güldü sonra. Ne var aklında diye sordu sonra ciddileşerek. Hiç tanımadığı birisine sorulacak sorular değildi bunlar, beni tanıyor gibiydi. Çok samimi çok ilgiliydi. Sorusuna sen diyemediğim için üzüldüm" hiç" dedim kısa keserek." tabi tabi, aşık Leyla "dedi, alaycı bir gülüşle. Hızla ona döndüm" Ne diyorsun sen be "dedim, sinirle." Sadece aşık insanlar bu kadar dalgın olur" dedi. "Aşıksın sen, ama acaba kime" dedi sonra imalı imalı. Sanki her şeyi biliyormuş da ağzımı aramaya gelmiş gibiydi." Bilmem" dedim. Bu sefer kahkaha attı. "Kime aşık olduğunu mu bilmiyorsun" dedi. "Ben aşık falan olmadım" dedim. Ama o kişinin kendisi olduğunu bilmek canımı yakıyordu. İnatla devam etti konuşmasına. "Ee kime Aşık oldunuz bakalım" dedi. Sen onun ta kendisini vücut bulmuş halisin dememek için zor tuttum kendimi. Daha adını bile bilmediğim, tam olarak tanımadığım birisine hissettiğim şeyler de neydi böyle? Üstelik onun da hissetmiş beni sorguluyor olması köşeye sıkıştırmıştı beni. "Ben aşık falan değilim, Saçmalamayı keser misin" dedim. "tamam tamam kızma" dedi ve kalktı yerinden. "Ben şimdi gidiyorum, Yarın yine gelirim. Sen de sakinleş atarlı kız, sinirlenmek sana yakışmıyor" dedi ve gitti. Peşinden baktım öyle dakikalarca. Benim sende gördüğümü başkası da bende gördü sanırım, herkes bana bakıyordu. Ece beni sıkıştırdı sonra" çocuk haklı kızım hayırdır sana ne oluyor bir şeyler var sende" dedi. Sonra gülerek "Yoksa gerçekten mi aşıksın" dedi. Onu da bir şekilde geçiştirdim. O gece Onu düşünerek uyudum. Ertesi gün aynı saatlerde yine geldi. Kalbim boğazımda atmaya başladı onu görünce. Yutkunmam bir saniye sürerken 10 saniye oldu resmen. Daha adını bile bilmiyordum ama hepimizin hayatının tam ortasına girmişti, 40 yıldır tanıyormuşuz gibi. "merhaba" dedi hafif bir gülümseme ile. "Hoş geldin" dedim, Heyecanımı gizlemeye çalışarak. Kafam öne eğik olduğu için takıldı bana. "Sesimden mi tanıdın Hayırdır" diye. Ama bilmiyordu ki onun geldiğini 2 metre öteden gördüğümü. "Ben gıcık olduğum sesleri unutmuyorum" dedim ciddileşerek. "Neyse neyse laf sokmalarına Sonra devam edersin Hoş bulduk Bu arada bakıyorum sakinleşmissin geçmiş sinirin" dedi. Kafamı kaldırarak "beni sen sinir ettin" dedim sustu ve Güldü. O an göz göze geldik gülerek baktı bir süre bana, sonra göz kırparak önüne döndü işe başladı. Sonra arkadaşı geldi peşinden Murat diye bağırdı. Sesin geldiği yöne doğru dönünce anladım onun olduğunu. Adı Muratmış demek. "Nihayet öğrenebildik ya adını arkadaşın da olmasa sonsuza kadar şşş bakar mısın diye çağıracaktım seni" dedim" Ha ha ha ha Çok mu istiyordun adımı öğrenmek, öğrenip ne yapacaksın "dedi." Yanımda oturup Benimle muhabbet eden birini tanıma hakkın vardır diye düşündüm Bir an Ya pardon "dedim somurtarak." Sorsaydın söylerdim kızma hemen" dedi. "Sen gittiğin yerde sorulmadan adını söylemiyor musun, önce sen geldin ya buraya adınla tanışsaydık Keşke" dedim. "Ben de senin adını bilmiyorum ama daha" dedi. "Deniz" dedim kendimi tanıtarak "memnun oldum" bana uzun uzun baktı ve Aklına bir şey gelmiş gibi gözlerini belerte belerte "Sen, o 'sun!" dedi. "pardon, kim?" dedim." O gün çarpıştık seninle, Sen de bana böyle bakmıştım" dedi ve kalbim yine deli gibi çarpmaya başladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖĞÜS KAFESİM 💙
RomanceKüçük bir mahalle, sağlam dostluklar, gencecik bir kız ve ilk aşk. Murat ve Deniz için sevmek zamanı... ✨