hepinize merhabaa💙 dizideki sahneleri yetersiz bulduğum için dayanamayıp yazmak istedim, umarım beğenirsiniz ve tutar <3 bu arada farklılıklar bolca olabilir lütfen yadırgamayın, dizinin aynısını birebir yazsam olmazdı sonuçta :))
okumaya başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz <3
~~~
Gözlerimi hafif aralık olan perdeden sızan güneş ışığından rahatsız olarak hafifçe açtım. Asla uyanmak istemeyeceğim o güne uyanmıştım işte. Yeni okul, yeni insanlar, yeni hayat...Gözlerimi ovuşturup hafifçe doğruldum. Kadir abim, Ömer ve Emel hala uyuyordu. Saate bakmak için ortak kullandığımız telefonu elime aldığımda kahvaltı etmek için yeterli vaktimizin olduğunu görüp çayı koymak için ayağa kalktım.
Çok değil bir hafta öncesine kadar, bu çayı annem koyar beş dakika fazladan uyuyalım diye ses etmezdi. Şimdi ise kardeşlerim için aynısını ben yapıyordum. Yüzümde buruk bir gülümseme oluştu.
Annemi ve babamı aynı anda kaybetmiştik. Annem bir trafik kazasında, babam ise çalıştığı inşaatta hayatını kaybetmişti.
Daha acımız tazeyken sırasıymış gibi bir de önceden birikmiş olan kiraları ödeyemediğimiz için evimizden atılmıştık.
Tabi çok şükür amcamız vardı ama birkaç gün önce yengeme daha fazla dayanamayıp, amcamların bahçesindeki kümeste kalmaya başlamıştık. Az çok ev haline gelmeye başlamıştı ve her şeyden önce kardeşlerim yanımdaydı. En önemlisi de buydu zaten.
Akif bey, yani babamın inşaatında çalıştığı annemin ise evlerine temizlikçi olarak gittiği adam, birkaç gün önce bize burs vermişti kendi özel okulunda. Akif beyin sadece iyilik etmek için böyle bir şey yaptığını düşünmesemde bu eğitim hayatımız için harika bir fırsattı. Her ne kadar zengin züppelerden rahatsız olacağımı bilsemde... Kadir abime de okulun kafesinde iş vermişti, aynı zamanda amcam da okulda hademelik yapıyordu. Yengem nasıl ayarlamıştı tam bilmiyoruz ama kuzenlerimiz Aybike ve Oğulcan'da bizimle birlikte Akif beyin okulunda eğitim görecekti. En azından yalnız değildim, orada da hep beraber olacaktık. Bu az da olsa içimi rahatlatıyordu.
"Asiye'm?"
Kadir abimin uykulu sesi ile düşüncelerimden soyutlanıp abime çevirdim kafamı.
"Günaydım abim!" dedim gülümseyerek.
"Günaydın prensesim. Ne yapıyorsun öyle dikilmişsin ayakta, ne düşünüyorsun?" dedi belli etmemeye çalıştığı endişesi ile.
"Hiç, dalmışım. Çayı koymuştum da ben."
Hafifçe gülümseyip bir anda gözlerini belertti. "Asiye saat kaç? İlk günden geç kalmayalım!"
Onun bu haline gülüp "Abi sakin ol, daha var vaktimiz. Ömer ile Emel 10 dakika falan daha uyusunlar sessiz ol. Kahvaltı hazırlarım ederiz şimdi, hazırlanıp çıkarız hemen, telaş yapma sen." dediğimde rahatlayıp kafasını geriye yasladı.
"Ah canım Asiye'm." dedi, gözleri dolmuştu. Bakışları ile benim ile gurur duyduğunu belli ederken bir yandan da gülümsüyordu.
Yanına gidip yanağından öptüm.
"Ben ekmek almaya gideyim abi, kalmamış hiç."
Kadir abim yorganı üzerinden atıp "Ben giderim güzelim." dediğinde alt dudağımı ısırmaya başladım. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum bu yüzden evden çıkmak istemiştim.
"Kadir abi ben gitsem olmaz mı? Biraz bunaldım, hava alırım hem?" dedim zar zor.
Sanırım anlamıştı... "Tamam güzelim ben de Ömer ile Emel'i uyandırırım. Al cebimden parayı." diyerek gülümsedi. Kafamı sallayarak onu onaylayıp montumu giydim, parayı da alıp evden çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Softie #AsDor
Teen FictionGerçek olamayacak kadar güzel olan bir peri masalı... #asdor