Medya ile beraber okumanızı tavsiye ederim.
1895
Düzenli olarak verdiğim davetlerden biri. Yaz sıcağının aksine akşamın getirdiği hafif bir meltem esiyor açık camlardan.
İnsanların sohbet sesleri ve bir boşalıp bir dolan kadehlerini tokuşturma çınlamaları kulaklarımı sarıyor. Gelişmiş işitme duyum sebebiyle bir süre sonra baş ağrısına sebep olan bu sesler ile kendimi dışarıda buluyorum.
Henüz gelmeye devam eden misafirler sebebiyle şatomun bulunduğu tepenin dibindeki kasabadan at arabaları yaklaşıyor. Gelen davetlilerim genelde kasabadan bu kadar uzak yaşadığım için şikayet ederler maruz kaldıkları zorlu yolculuktan.
İçeriden hala uğultulu sesler gelirken karşımdaki at arabasından uzun bir beden iniyor. Onu görmemle rahatsız edici gelen sesler kesiliyor. Omuzlarına uzanan siyah saçları, dolgun pembe dudakları ve güzel çehresi odağım olurken hayatımda gördüğüm en güzel erkek, taş yolda şatoya doğru ilerliyor.
Hwang Hyunjin. Kasaba halkının ve burjuvanın 'prens' diye seslendiği güzel adam. Aslında onu ilk görüşüm, kendisi bu tarz aktivitelere ve burjuvanın içinden olsa dahi burjuvanın arasına katılmayan bir gizem deryası. Fakat dillerden düşmeyen güzelliği onun kim olduğunu anlamamı sağlıyor.
Yanıma yaklaşan bir hanımla dikkatim bu şaşırtıcı konuğumun üzerinden ayrılıyor ve tekrar içeriye çağırıyorum. Nasıl olsa içeriye geleceğinin bilincinde olarak koluma giren ve bana bu genç konuğum hakkındaki dedikoduları fısıldayan hanıma kulak veriyorum.
"Hwang Hyunjin ilk kez bir davete katıldı Kont'um. Bunun sizin davetiniz olması sizi merak ettiğini gösterir belki de. Her neyse, kendisi henüz yirmi yaşında tazecik bir genç. Dediklerine göre kendisini uygun bir eş olarak gören hanımları daha görüşmeden geri çevirtiyormuş... "
Balo salonuna girdiğimizde yanımdan kaybolup arkadaşlarına da Hwang Hyunjin'in geldiğinin dedikodusunu yaymaya başladığını duyabiliyorum.
Sakin bir köşeye geçip içeriye giren ve tüm bakışların sahibi olan bedeni izlemeye başlıyorum. Kalabalığın fısıldaşması arasında kalan beden bundan rahatsız olduğunu belli eden ifadesiyle benimle buluşan bakışları eşliğinde bana doğru ilerliyor.
Yükselen vals müziği ile çoğu kişinin ilgisi üstünde dağılırken çoğu kişi ise onunla dans etmek için fırsat kollamaya başlıyor. O ise etrafıyla ilgilenmeden bana geldiği için ben de ona doğru adımlamaya başlıyorum. Ortada buluştuğumuzda utangaç bir gülümseme yüzünü süslüyor.
"Bu valste bana eşlik eder misiniz Küçük Bey?"
"Memnuniyet duyarım Kontum"
Hitabım onu daha çok utandırırken kan yanaklarına hücum ediyor. Ona uzattığım elimi kavradığında diğer elimle belini kavrıyorum.
Etrafımızda ikimizden biriyle dans etmeyi hayal eden genç kızların hayal kırıklığı eşliğinde fısıldaşmaları kulaklarımı doldursa da ufak adımlarla müziğin ritmine eşlik ettiğim beden ile göz teması kurmak bütün seslere son veriyor. Aramızdaki tuhaf sessizliğe son vermek için rastgele bir cümle yöneltiyorum kendisine.
''Duyduğuma göre hiç bu tarz etkinliklere katılmazmışsınız. ''
''İçinde bulunduğumuz sınıf fazla yapay geliyor sadece fakat siz eğlenceyi seviyorsunuz sanırım Kontum.''
''Sadece bu şatoda fazla yalnızım diyelim.''
Normalin aksine herkes bir partner bulup valse katılmak yerine müziğin eşliğinde dans eden bizi izliyor. Konuşmamızı bölen vals hareketi için ince belinden kavrayıp etrafımda yarım ay çizecek şekilde döndürüyorum kollarımın arasındaki bedeni.
''Yalnızlığınızı gidermek için bir çok genç hanımın kontesiniz olma hayalleri kurduğuna eminim.''
''Aynı durumun sizin için de geçerli olduğunu düşünüyorum Küçük Bey fakat bahsettiğiniz hanımlarla ilgilenmediğiniz gibi ben de ilgilenmiyorum.''
Zaman zaman birbirine yaklaşıp uzaklaşan bedenlerimiz birbirine doğallıkla uyum sağlarken pembenin tonlarının hakim olduğu yanakları beni mest ediyor. Bana bir karşılık vermezken heyecanla hızlanan kalp atışını duymama sebebiyet veren cümlelerime devam ediyorum.
''Fakat sizi daha ilgi çekici bulduğumu inkar edemem. ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nyctophilia | Jeongho
Fanfiction"Sevgilimi mezarından çıkar." Lee Minho, dünyada yapması gereken son bir şey kaldığı için tutsak kalmış bir ruhu dinlediğinde hem onun ruhunu hem de yüzyıllardır tabut ile gömülü bir vampiri özgür bırakır. 11/04/21