Duman

Baş(4)

Selammmmm. Dediğim gibi sınav haftasıydı ve cuma günü bitti. Umarım bölümü beğenirsiniz.

.

.

.

Telefonu kapattıktan sonra duş aldım. Bugün yeterince yorulmuştum zaten. Duştan çıktıktan sonra pijamalarımı giyip uyudum.

Okulumuzun ikinci günü başlamıştı bile. İlk iki ders edebiyattı. 

Çabuk geçti fakat önümüzde kimya dersi vardı. Yeşimle kantinde sıra bekliyorduk. 

''Sende kahve içecek misin? ''. 

''Yok ben almayacağım Yeşim , sen al.''

 Şu günün çabucak bitmesi için dua ediyorum. Yeşim kahvesini aldıktan sonra yukarıya çıktık.

 Sınıfta az kişi vardı. Aslında bu iyiydi çünkü herkes dünkü olaydan dolayı garip garip Yeşim'e bakıyordu.

''Sen buranın kahvesini içmedin herhalde?'' dedi Yeşim tostunu yerken.

 ''Yoo içtim aslında bugün canım pek istemedi.''

 Tostumdan bir ısırık daha aldım. Gerçekten lezzetliydi. 

Zil çaldı ve herkes sınıfa doluşmaya başladı bile. Ama dikkatimi çeken bir uğultu vardı sınıfta. Anlamayan gözlerle Yeşim'e baktım.

 O da diğerleri gibi telaşlıydı. Yanımda oturan kısa saçlı çocuğa sordum. 

''Ne oluyor herkes telaşlı?''

''O sen habersizsin her şeyden.''

 Ona anlamayarak baktım.

''Zaten onu soruyorum, ne oluyor, neyden habersizim?''

 Ufak bir kahkaha attı.

''Alaz geliyor da ondan''

 Ne diyor bu be? Ee ne olmuş yani, o kim?

''Ee ne olmuş yani?''

''Bana onu tanımıyorum deme sakın!''

''Tanımıyorum, niye ki tanımam mı lazım?''

''Geçen gün kavga ettiğin kızın erkek arkadaşı, okulun yarısının sahibi. Babaları ortak.''

Peki niye herkes bu kadar telaşlı. Hepimiz gibi normal bir çocuk işte. Gerçekten saçmalıyorlardı.

''Gerçekten telaşınız bunun yüzünden mi?''

 Çocuk bana garip garip baktı.

''Tanımadığından böyle konuşuyorsun. Çok sert, kaba biri. Genelde ondan korkarlar falan.''

''Mal mısınız amınakoyim? Bizim gibi biri işte saçmalamayın.''

 Hala karşımda kıkırdıyordu.

O sırada öğretmen geldi. Ders kitabından dersi işlemeye başladık. Ders başlayalı 10 dakika geçti geçmedi kapı açıldı.

 İçeriye müdür ve yanında erkek çocuğuyla içeriye geldi. Sanırsam Alaz buydu.

''Oturabilirsiniz arkadaşlar. Biliyorsunuz oğlum da sizinle aynı sınıfta. 1-2 aydır şehir dışında kalması gerekti. Ama artık o da aramızda olacak. Oğlum Alaz.''

Öğretmen gülümseyerek eliyle iki sıra önümü gösterdi, dün kavga ettiğim kızın yanını.

''Geç Alaz, hoş geldin."

 Alaz kafasıyla onaylayarak yerine geçti. Müdür iyi dersler dileyerek sınıftan çıktı.

 İkisi yakışıyordu doğrusu. Yan yana tam olarak göremesem de ikisinin de esmer oluşu ve göz renklerinin aynı oluşu baya hoş bir tesadüftü.