Çalkantılı Ruhlar

Tanıtım

Beyaz ışıklar göz kapaklarımı hiçe sayarcasına gözlerime saplanıyordu. Başıma saplanan bu ağrıda neyin nesiydi?
Ağzımdaki metalik tadı hissetmeye başlamam çok da uzun sürmedi. Gözlerim yavaş yavaş aralanirken nefes almamı zorlaştıran ağızımdaki banta lanet ettim.
Bilincim yavaş yavaş etkisi altında olduğu uyuşukluktan kurtulup kendine geliyordu.

Sahi neredeydim ben?

Kim benden ne istiyordu?

Kafamdaki tonlarca soruyu sineye çekip etrafı incelemeye başladım. Boyası dökülmüş stunlardan oluşan upuzun bir koridor vardı,
o kadar büyüktü ki kırık camlı pencereden giren ışık devamını görmeme yetmiyordu. Burnuma gelen toz ve nem kokularından buranın terk edilmiş bir otopark olduğunu anlamam çok uzun sürmedi.

Ama neden beni kaçırmıslardi ki benim kime ne zararım vardı?
Üstelik sızlayan başımdan ve kaşlarımı kaldırdığımda gelen kurumuş kanlarin citirti sesi başımı bir yere çarptığımın habercisiydi yada çok fazla dayak yemiştim, bilemiyorum...

Evet arkadaşlar tanıtım tadında bir bölüm oldu yeniden yazmaya başladım umarım beğenirsiniz ne kadar vote o kadar hızlı bölüm unutmayın seviliyorsunuz..