bu bölüme kitapta bulunan diğer shipleri de katmak istedim, umarım beğenirsiniz 🥺✊🏻💗
________
niki önünde yemek yiyen çocuğa bakış attı, gerçekten yemek yerken bile güzel olabiliyordu. yanında oturan sunghoon yere kaşığını düşürdüğü için söylenirken sunoo'yu izlemeye devam etti. açılan kapıya döndüğünde jungwon ve jayi gördü, ikiside mutlu görünüyorlardı.
"selam çocuklar."
"selam hyung."
jake jay'i cevapladığında iki çocukta masada kendilerine yer buldular.
niki, sunghoon ve jake sol tarafta, sunoo, jay ve jungwon sağ tarafta oturuyordu. şuan tek eksik kişi heeseung'tu.
"ee nasıl gidiyor hayat?"
jungwon'nun sorduğu soruyla herkesin yüzü düştü. sınav haftası olduğu için kimse mutlu değildi.
"yarın tarih sınavım var hyung ve ben burda sizinle piknik yapıyorum."
niki elindeki kaşıkla yemeği karıştırırken bıkkınca konuştu.
-dışarısı yağmurlu olduğu için piknik olarak ayarladıkları buluşmayı bir sokak restorantında yapıyorlardı.
"hadi ama bu kadarda olmayın, alttarafı sınav dünyanın sonu değil."
sunoo gülümseyerek ortamı neşelendirmeye çalıştı.
"notların yüksek olduğu için rahatça konuşabiliyorsun sunoo~~~"
sunghoon yeni tanıştığı çocukla çoktan yakınlaşmiştı bu yüzden samimi konuşurken hiç çekinmiyordu.
sonunda heeseung gelmişti, soluk soluğa.
"hyung! ne oldu?"
seung kapıya sırtını dönüp gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı.
"köpekler peşimi bırakmadı!"
heeseung gelip niki'nin soluna oturdu ve masadan rasgale bir su aldı.
giydiği siyah tişört ve deri ceketin üzerine taktığı zincir kolyeyle gerçekten tapılası duruyordu heeseung. (her zaman ki gibi ✌🏻)
hepsi birden yemeğe başladığında ortam sessizleşmişti. jay sessizce jungwon'nun tabağına kendi tabağından yemek koyuyor, onun tabağında hoşlanmadığı yemekleri kendine alıyordu.
jake sırıtarak onlara bakıyordu.
"ilişkiniz gerçekten güzelleşmiş bakıyorum."
tabağındaki eti keserken yüksek sesiyle konuşmuştu jake.
"hala bana teşekkür bile etmediniz bay jay, sana o gün konum atmasaydım şuan yan yana olamayacaktınız!"
"çok teşekkür ederim jake~~~ , iyi ki varsınnn~~~."
jay kolunu uzatarak jake'in yanağını sıktığında sunghoon jay'in kolunu çekmişti sinirle.
"tamam tamam, çokta cıvıma."
"birileri kıskanıyor."
diyip öksürdü sunoo. hepsi birden sesli sesli gülmüştü, sunghoon ise yine kıskandığını kabul etmiyordu.
========
sunoo
hey niki!niki
tanrı aşkına karşımda oturuyorsunsunoo
sus bi
heeseung hyung'a sorsana sevgilisi varmıymışniki
neden böyle saçma bir soru sorayım?
sevgilin miyim yoksa yandaşın mı belli değil 🤚🏻sunoo
yaa amaa ben seni çoooook seviyorum
🥺🥺🥺💗💗💗💗<33
kafanı telefondan kaldırıp bana baksana 😽niki
uf tamam
şirin suratınla bana her şeyi yaptırıyorsunsunoo
biliyorum 😎
şimdi sen konuyu aç konuşalım
ÇOK MERAK EDİYOORUUM========
"hyung senin kuşun var mı?"
niki'nin heeseung'a dönüp sorduğu soruyla herkes şaşırmıştı, özelliklede sunoo.
"ne alaka şimdi niki?"
niki sunoo'ya kaş göz yaparken sunoo bu hayattan bıkmış gibi bakıyordu.
sevgilisinin japon olduğunu ve korecesinin kötü olduğunu unutmuştu kim sunoo.
________
berbat bir bölümdü 🤦🏻♀️
tam olarak kitabı bitirdim artık
ama gönlümde her zaman en sevdiğim kitabım sen olucaksın jaywon ✊🏻✊🏻BİDE BUGÜN JAY'İN DOĞUM GÜNÜ
İYİ Kİ DOĞDUN PARK JONGSEONG <33 🎂🎂🥳🥳
ŞİMDİ OKUDUĞUN
basketbol | jaywon
Fanfictionjungwon spor hocasının verdiği lanet bir ödev işte texting&story