7

3.7K 445 262
                                    

ilk defa reşit olmayan gruba bir fic yazıyorum 🙆🏻‍♀️ bu yüzden biraz bocalayabilirim o yüzden beni uyarın lütfen 🤲🏻
____

jungwon
hyung
yarın sizin okulun orda ki sahada buluşalım mı?
sana uygun mu?

yakışıklıbastetbolhocamjay
uygun
biliyor musun okulun nerede olduğunu

jungwon
yakın bir arkadaşım senin alt sınıfın

yakışıklıbasketbolhocamjay
ah doğru
görüşürüz

yakışıklıbasketbolhocamjay çevrimdışı

jungwon
görüşürüz hyung :)

jungwon çevrimdışı


••••

jay oturduğu koltuktan kalktı elindeki oyun kumandasını kalktığı yere bıraktı. sarı saçlarını geriye yatırdı. jungwon'a bugün ders vereceyi geldi aklına.

yukarı odasına çıkmak için merdivenleri kullandı. annesinin ve babasının ortak kullandığı odanın kapısı açıktı, içeriye baktığında gergin bir ortam vardı. annesi yazardı şuana kadar iki roman yazmıştı. neredeyse odasındaki çalışma masasından hiç kalkmazdı.

jay annesinin bu kadar çalışmasına hem üzülüyordu hemde seviniyordu. çok fazla başında dır dır etmiyordu çünkü artık. jay kendi odasına girdi. canı sıkkndı, sunoo'nun söylediği şeyden sonra kendini cidden kötü hissediyordu. alttarafı 1 haftadır jungwon ile konuşordu ama onu beğeniyordu en azından, karşılıksız bir beğenme olması onu kötü hissettiriyordu.

bugün ona soğuk davranacaktı, ümitlenmek ve ona bağlanmak gibi bir hata yapmak istemiyordu.

"uhh eşofman giysem yeterli."

dolabından çıkardığı siyah eşofman ve mor sweat'i üzerine giydi. aynaya baktı ve donuk yüzünü takındı.

"her türlü yakışıklısın park jongseong (jay'in korece ismi)"

telefonunu cebine attı ve odasından çıktı. kolidordan geçerken pür dikkat bir şeyler yazan annesine kısaca fısıldadı ve el salladı.

"ben çıkıyorum, görüşürüz ve seni seviyorum."

annesinden yanıt almadı sadece kafasını sallamıştı bayan park, gülümseyip merdivenlerden indi. hava bugün sıcaktı bu yüzden kapının yanındaki askılıta bulunan montunu giymedi.

şanslıydı, okulu evine yürüme mesafesi kadar yakındı. spor ayakkabılarını da giyip evinden ayrıldı.

yolda geçerken oynayan çocukları, yerde kestiren köpekleri ve mutluca konuşup gülerek vakit geçiren çiftleri görünce kıskanmıştı. jay'in hiç sevgilisi olmamıştı bu zamana kadar, kimseden hoşlanmamıştı.

sonunda okulun basketbol sahasına geldiğinde etrafına bakındı, kimseyi göremedi. arkasına döndüğünde neşeli bir şekilde ona doğru koşan jungwon ile içten gülümsemişti. evet, bugün ona soğuk davranacaktı.

"hyung! nasılsın?"

"iyi, oturalım mı şöyle?"

jungwon kendisine de sorulucağını sanmıştı, kırılsada belli etmedi kafasını olumlu bir şekilde salladı ve jay'in yanına oturdu.

(basketbol ile ilgili şeyler anlatıyor, zerre bilgim yok o yüzden yazmadım onları.)

.....

jay anlatmasını bitirmişti geldiğinden beri takındığı donuk suratıyla. jungwon gerçekten mutsuz olmuştu, geçen gün ona en yakını gibi davranan çocuk bugün sanki onu zorla tutuyormuş gibi davranıyordu.

"anladın mı jungwon?"

"ah evet evet!"

jay aniden ayağa kalktığında jungwon onun hareketlerini izliyordu.

"görüşürüz o zaman."

"hyung, bir şeyler içmek ister misin?"

jay düşünür gibi yukarı doğru baktı. hayır gitmemeliydi.

"gelemem, ders çalışmam gerek yakın bir zamanda sınavım var!"

"oh tamam."

jungwon yine hayal kırıklığına uğramıştı. jay'de onu orada bırakıp evine dönmüştü.

basketbol | jaywon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin