RENK Serisi 2-Nefretin Rengi Siyah

Nefretin Rengi Siyah/ Tanıtım

Kız, uzaktan öylece Ekin'i izliyordu. Kuaförde son kez takım elbisesinin yakalarını ve kravatını düzeltti Ekin. Kız derin bir nefes alarak, hemen oynayacağı role büründü ve koşarak kuaföre daldı:

''Ekin sen misin?''

''Evet?'' dedi Ekin kaşlarını kaldırarak. Kız devam etti:

''Selin,'' dedi. ''İntihar etmek üzere, seni yanında istiyor.''

''Ne!'' diye bağırdı Ekin. ''Ben, benim, olmaz, olmaz benim çıkmam lazım nikahım var.''

''Kız canına kıyacak diyorum!'' diye bağırdı, kız. Yalandı, hepsi numaradan ibaretti. Ekin durdu, Anıl'a baktı. Anıl 'Ben bilmem' dercesine Ekin'e baktı. Ekin birden:

''Lanet olsun!'' diye bağırıp dışarı fırladı.

---

''İlya, rica edeceğim benim ismimi 10 kere falan yaz o topuklunun altına, kızım evde kalma ihtimalini düşünmek bile istemiyorum ya!'' dedi Derin. İlya gülümseyerek Derin'in ismini en büyük harflerle yazdı. Gözlerinden ne kadar heyecanlı olduğu belli oluyordu.

''Hala inanamıyorum.'' dedi Buse, bembeyaz gelinliği içinde İlya'ya öylece bakarak.

''Valla, bende inanamıyorum.'' dedi İlya.

''Ben hala Ahmet Amca'dayım. Yani en çok onun kızması gerekirken en çok o destek oldu sana.'' dedi Ece, İlya'nın kabarık eteklerini düzeltirken.

''Yani sonuçta kimse 19 yaşında evlenmiyor. Biraz tepki göstermeleri normal. Ama babam beni de şaşırttı.'' dedi İlya. O sırada kapı çalındı, ve içeri Mine Hanım girdi. Girer girmez, kızına dolu gözlerle baktı.

''Benim minicik kızım, büyümüşte gelinliklerin içine mi girmiş? Ah kurban olurum sana.'' dedi İlya'ya sarılarak.

''Anne,'' diye uyardı onu İlya. ''Ağlama sakın, sen ağlarsan bende ağlarım.''

''Tamam, tamam.'' dedi annesi gözlerini yukarı dikerek. Böyle yaparak göz yaşlarını geri yollamaya çalışıyordu. Kapı tekrar açıldığında, bu sefer içeri Burcu girdi:

''Nikah şahidi geldi, içerisi de dopdolu.'' dedi.

''Tamam,Ekin nerede?'' diyince Ece telefonunu çıkarıp Anıl'ı aradı.

''Alo hayatım? Nerdesiniz siz? Birazdan başlayacağız programa. Ne? Ne demek Ekin gitti? Nereye gitti? Tamam mutlaka yetişin.'' Ardından Ece ona bakan kızlara döndü:

''Ekin bir şey unutmuş sanırım, şu an onunla ilgileniyormuş, yetişecekmiş ama.'' dedi Ece rahatlatmak istercesine. İlya başıyla onaylayıp koltuğa attı kendini. Ardından İlya'nın telefon bildirim sesi gelince, Derin ona telefonu uzattı.

İlya yavaşça telefonu eline aldı, ve ona gelen fotoğraf mesajına baktı.

Fotoğrafta Ekin, Selin'e sımsıkı sarılmıştı, takım elbisesi içinde.