NRS-5

1.2K 68 9
                                    

İnsan kendi oluşturduğu karaktare gıcık olur mu ya? Oluyorum işte, sürtük Selin :D Keyifli okumalar :)

Multimedia: İlya-Ekin

---İLYA'DAN---

Gözlerimi açtığımda saat akşam üstü 3'e geliyordu. Üzerime bol hırkamı alıp salona geldim. Bizimkiler tam kadro salonda oturuyordu. Gözlerimle etrafımı taradıktan sonra dudağımı ısırdım.

''Selam.''

''Oo, uyuyan güzel uyanmış.'' dedi Barış. Gülümsedim. Öylece  Derin'e bakmaya başladım.

''Ha sen Ekin'i merak ediyorsun.. Ekin İstanbul'a döndü.'' dediği an, kalbime biri bıçağı 10 kez saplamış gibi hissettim. Ama düğümenen boğazıma ve titreyen sesime aldırmadan güldüm ve:

''Her zaman ki gibi kaçtı yani.'' dedim. Ardından arkamı döndüm. Dolan gözlerimi serbest bırakırken arkamdan birinin sarılmasıyla durdum.

''Güçlü ol, sen zayıf bir kız değilsin. Ekin seni seviyor İlya, gerçekten seviyor. Gitti evet, ama gidene kadar başından ayrılmadı.'' dedi Barış. Ardından kollarını belimden çekip ilerideki dolaptan rulo kağıtları çıkardı. Kağıtları bana verdikten sonra, yanağımdan öpüp salona ilerledi. Elimdeki kağıtlara baktıktan sonra, odama geri döndüm.

Odamdan içeri girip yavaşça yatağımın kenarına oturdum. Elimdeki rulo kağıdı yavaşça açmaya başladım, açtığımda ağlama isteğim tekrar artmıştı. 

Kağıdın birinde, yine uyurken ki halim vardı, ikincisinde, sahnede yüzleri yakın, bileklerinde kelepçeler gözleri kapalı bir kız ve erkek vardı, bizi çizmişti.. Üçüncü ve son kağıtta bir not vardı, harika bir el yazısıyla yazılmıştı: 

''Seni bırakmıyorum, seni bırakmayacağım, yanlış anladığını biliyorum, ama herşeyi düzeltmeye gidiyorum. Bana inan. Sen İstanbul'a döndüğünde yeniden bana inanacaksın, affedeceksin, ben biraz sana trip atacağım tabiki, inanmadığın için. Ama çok uzun sürmeyecek. Sonra birbirimize sarılacağız.  Barışacağız. Yeniden herşey çok güzel olacak.''

Elimin tersiyle gözyaşını sildikten sonra kapının çalınmasıyla kendimi toparladım.

''Gir.''

''Emre kapıda, seni görmek istiyormuş.'' 

''Neden?''

''Ay ne bileyim neden İlya, hadi bekletme çocuğu.'' Oflayarak yataktan kalktım. Ağır adımlarla kapıya ilerlerken bütün erkeklerin gözü bendeydi. Sanki Emre yanlış bir şey dese, hepsi kalkıp dalacak gibi bakıyordu. Pijamamın paçaları ayağıma dolana dolana kapıya geldim:

''Efendim?''

''İyi misin? Yani o geceden sonra?''

''İyiyim.'' 

''Biraz sahilde dolaşsak mı acaba?'' Düşündüm. Öyle bir baktı ki, hayır diyememiştim.

''Hazırlanıp geleyim.''

---EKİN'DEN---

''Merhaba, Merve ben.''

''Ekin bende. Nerden tanıyorsun beni, yani numaramı falan nerden buldun?'' diye sordum. Saçları küt kesimli, koyu kahverengi saçlı bir kızdı. Benden büyük olduğu kesindi. 

''Bak Ekin,'' diye başladı söze. Bir kafe de buluşmuştuk, İlya'yı bırakıp apar topar İstanbul'a dönmüştüm. Çünkü telefonda bu konunun çok önemli olduğunu ve İlya ile beni ilgilendirdiğini söylemişti.

RENK Serisi 2-Nefretin Rengi SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin