prolouge.

159 25 168
                                    

"daha hızlı koş Felix!"

Soyeon elinde tuttuğu kürdanı tehditkar bakışlarla ince zarif dudakları arasına aldığında, Felix de bir an önce verilen emiri gerçekleştirerek tüm gücünü bacaklarına verdi.

Ne kadar olduğunu hatırlamadığı bir süre boyunca koşup en son bacakları pes ettiğinde cüsseli bir adammışçasına yere çöküp derin nefesler çekti ciğerlerine.

Aldığı her nefeste göğüs kafesi yırtılacak gibi hissederken aynı zamanda kaşları gurur ile havalandı.

Ustasına dönüp küçük bir çocuk edası ile takdir bekledi ondan, hiç bir zaman çalışmaya, dövüş sanatlarına, iblislere olan nefreti bitmiyordu.

Her seferinde ilk günkü gibi hevesini kaybetmeden çalışması, takdir beklemesi onu en iyi öğrenci yaparken o da masum hevesi ile devam ediyordu.

"Aferin,"

Hocasının dudaklarında ince bir tebessüm belirirken soyeon elini beline koydu, gözlerinin yanında beliren hafif kaz ayakları, ince beline koyduğu küçük elleri, şekilli yüz hatları ve küçük cüssesine rağmen yıllardır eğitmen olarak çalışıp iblis avlamada görev alan bu kadına kim hayran olmazdı ki!

Felix de hayrandı zaten, içinde anlatarak bitiremeyeceği sonsuz bir saygı ve hayranlık vardı. Her zaman onun gibi güçlü olmak istemişti.

"İyi iş çıkardın Felix. Şimdi dinlenmeye gidebilirsin."

"Yapabileceğim başka bir şey yok mu efendim?"

Soyeon bir kez daha Felix'e karşı eksik etmediği gülümsemesini takındı. O da bu çocuğun azmine hayrandı.

"Şimdilik hayır, birkaç saat dinlen ve sonra Jennie'ye küçükleri eğitmesinde yardım et."

"Peki efendim."

Sonsuz saygısını göstermek istercesine eğilen Felix, hızlı adımlarla kalkıp odasına ilerledi. İyi iş çıkarmıştı doğrusu.

Bedeninde yer edinen sızıyı umursamamaya çalışarak içeri girip duşa girdi. Kendine birkaç saat ayırabilirdi.

🌼:彡

Genç kadın sinirle yumruğunu masaya vurdu.

"Olmaz diyorum Jaebom! Henüz eğitimini tamamlamadı! Üstelik daha 21 yaşında! Nasıl gönderirim onu oraya, buradaki en parlak öğrenci o. Kesinlikle izin veremem!"

"Sen iyi polis rolünde kalacaksın diye ben zor durumda kalıyorum Yeon. Sakin ol ve mantıklı kararlar ver. Biliyorum, korkutucu geliyor ama durum bu."

Jaebom Yeon'a göre oldukca sakin duruşu ile Yeon'a soğuk su çarpmış etkisi yaratınca küçük bir endişe tohumu Yeon'un içine kök saldı, mantık dışı kararlar vermekten çocuk gibi korkuyordu o.

Üç saniye kadar bekleyip herkesin hayatını etkileyecek bir karar verebilir mi insan, Soyeon vermişti. Mantık dışında verdiği bu karar onu, öğrencilerini, hatta kendisini gerçeği görmeye itiyordu işte.

"Peki, dediğin gibi olsun. Ona güveniyorum."

Tereddüt ile verdiği iç çekiş, hoşuna gitmemiş olacak ki; yüzüne yalandan bir gülümseme yerleştirip eski dostuna sıkıca sarıldı.

"Özledim seni, bu sefer kurtulamazsın. Bir kahve içmeye gidelim. Hwasa'nın kahvelerini hiçbir şeye değişmem.."

Arkadaşı da gülümseyip onaylayan mırıltılar çıkarınca beraber içmeye gittiler.

Hikayemiz de bu şekilde başlamış oldu.

🌼:彡

Bölümler kısa kısa olacak galiba çünkü ilk defa fanfic admini oldum. 😯 Ve biraz korkuyorum devam edemem diye.

Ama lumiére açık olduğu sürece elimden geldiği kadar yazmaya devam edeceğim. 💕

Elimde 5-6 tane çok güzel konusu olan fic var, endişeleniyorum çünkü hepsi de olağanüstü kurgular 😔 altından kalkarım inş.

Bir de anlatım şeklimi beğendiniz mi ?

moon lovers | acelinhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin