Ona aşık

607 58 60
                                    


"İyiyim ben gidin artık." Üzerimdeki battaniyeyi daha da çektim ve yüzümü kapatım.

"Yeter be! İyi olduğunu söyleyip durmasana! Yanıyorsun burda!" Taehyun'un bağırmasıyla gözlerim dolmuştu.

"Bağırma şuna."

"Beom-ah, hastaneye gitmek ister misin? İlaç alır daha çabuk iyileşirsin." Soobin hafifçe battaniyeyi kaldırdığında göz göze gelmiştik.

"Yah, ağlama." Soobin'in üzgün çıkan sesiyle hızlıca elimle yüzümü kapattım ve ağlamaya başladım.

Biri bana ağlama dediğinde daha çok ağlayasım geliyordu, özellikle şu an kendimi tutabilecek kadar güce sahip değildim.

"Beom-ah." Üzerimdeki battaniyeyi çektiğinde oturur pozisyona geçtim ve ellerimi yüzümden çektim.

"Onun ağladığını ilk defa gördüm.."

"Ve benim yüzümdendi." Tekrardan akmaya başlayan göz yaşlarımla Soobin bana sıkıca sarıldı.

"Sorun yok, senin suçun değildi." Saçlarımı okşamaya başladığında gözlerimi kapattım.

"Soobin haklı, sen doğru olanı yaptın. Koskoca evli adamın ne işi var seninle." Kai'nin cümlesiyle gözlerimi açtım ve Soobinden çekildim.

"Yah!" Taehyun kai'yi dürttüğünde kai hızlıca ağzını kapattı.

Şaşkın gözlerimi Soobin'e doğru çevirdim.

"Y-yeonjun evli mi?" Soobin kai'ye kızgınca bakmayı bırakıp bana döndü ve derin bir nefes aldı.

"Öyle görünüyor fakat kimse gerçekten isteyerek evlendiklerini düşünmüyor."

"Kağıt üzerinde evliler ama." Soobin başıyla beni onayladığında gözlerimi kapattım.

Bayan Minsu yanılmıştı, bende yanılmıştım.

İkimizde çok değişmiştik ve birbirimiz hakkında hiçbir şey bilmiyorduk.

"Uyuyacağım gidin lütfen." Gözlerimi açtım ve hiçbirine bakmadan üzerimi örtüp geri yatağa uzandım.

"Şu ağzını bir kapalı tutamıyorsun ki." Yavaş yavaş uzaklaşan seslerle burnumu çektim.

Başka birini bulmuş ve evlenmişti. Beni atlatmıştı işte, geçmişte kalan tek kişi bendim.

"Anne ben gidiyorum."

"Beomgyu bekle!" Beomgyu annesini dinlemeden evden çıktığında annesi arkasından öylece baka kalmıştı.

Beomgyu'ya daha önce söylemeliydim diye düşünmeden edememişti.

Beomgyu çıktığı bahçede kimseyi göremeyince etrafına bakındı. Yeonjun'un geç kaldığını düşünmüş olmalıydı.

Beomgyu adımlarını tam karşılarındaki eve doğru ilerletti. Boyunun yettiği kadarıyla zile bastı ve beklemeye başladı. Uzun süre bekledikten sonra cevap gelmediğinde tekrardan bastı. Tekrardan bir cevap gelmediğinde bir yere gitmiş olabileceğini düşünüp bahçede beklemeye başladı.

Saatler saatler geçse de kimse gelmediğinde havanın kararmasıyla Beomgyu korkmaya başlamıştı.

"Beomgyu." Beomgyu annesinin ona seslenmesiyle ayağı kalktı.

•When we were young•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin