Daegu

542 54 47
                                    


"Yani? Gitmek istiyor musun, istemiyor musun?" Huening'in sorusuyla omuz silktim ve kahvemden bir yudum aldım.

"Yeonjun'un bir süre medyadan uzak kalması iyi gelecektir fakat nedensizce son zamanlarda her şeyin çok çabuk ilerlediğini düşünüyorum."

"Mesela?"

"Ne bileyim ilk buluşmamız olsun, onunla tartışmam ve hemen boşanabilmesi. On yıldır onu bekledim, bunlar sadece üç-dört günde oldu. Alışkın değilim ve bunun kötü etkilenmesinden korkuyorum."

"Evet aslında, haklısın. Hiçbirimiz olayların bu kadar hızlı gelişmesini beklemiyorduk ama şöyle düşün, onunla Daegu'ya gittiğinde sadece ikiniz olacaksınız ve eminim ki bu ayrı geçirdiğiniz on yılı telafi edeceksiniz. Hem hızlı geliştiğini söylediğin günleri de tatil yaparak yavaşlatabilirsin. Demek istediğim dinlenirsiniz." Kai'yi kafamla onayladım.

"Doğru söylüyorsun, bu yönünden düşünmemiştim. Ne zamandan beri bu kadar mantıklı konuşuyorsun?" Sorduğum soruyla Kai sırıttı ve kaşlarını kaldırdı.

"Doğduğumdan beri, yeni mi fark ettin?"

"Yeni fark etmedim sen yeni böyle konuşmaya başladın." Kai bu sefer gözlerini devirdiğinde Soobin ve Taehyun yanımıza gelmişti.

"Oo, selamlar." Soobin önümdeki kahveyi alıp içmeye başladığında ona döndüm.

"Napıyorsun?" Soobin gülümsedi ve kahveden bir yudum almayı bıraktı.

"Kahve içiyorum çok da güzelmiş."

"Boğul."

"Beomgyu Yeonjun ile Daegu'ya gitmek istemiyor."

"Ne?!" Kai'nin ani cümlesi ve Taehyun'un bağrışıyla kaşlarımı çattım.

"Ben öyle bir şey demedim?!" Kai omuz silkti ve sırıttı.

"Böyle anlatmak daha heyecanlı."

"Bir saniye cidden gitmek istemiyor musun? Bu sizin on yıl önce verdiğiniz bir sözdü, gitmelisin." Soobin'in cümlesiyle dudaklarımı büzdüm.

"On yıl önceydi o, ikimizde o sözümüzü tutmadık."

"Bak burda haklı."

"İyide Kai ikisinin beraber vakit geçirmeye ihtiyaçları var, özellikle Yeonjun'un. Şu an medyada en çok o konuşuluyor ve uzak bir yerde dinlenmek çok iyi gelecektir."

"Sen Yeonjun'un tarafında mısın bana mı öyle geldi?" Kaşlarımı çatarak sorduğum soruyla Soobin omuz silkti.

"Yeonjun daha yakışıklı, onun tarafındayım galiba."

"Şıllık."

"Hey hey üç saniye tartışmadan durun, sen niye gitmek istemiyorsun söyle." Taehyun ortamı sakinleştirmeye çalıştığında derin bir nefes aldım.

"Az önceye kadar gitmek istemiyordum, şu an istiyorum sanırım."

"Ben Yeonjun'a yakışıklı dediğim için." Soobin gülerek konuştuğunda gözlerimi devirdim.

"Sizinle uğraşamam ben ondan."

~

Kumandadan gezindiğim kanallarda hiçbir şey bulamayınca televizyonu kapattım.

Neden bu kadar sıkıcı olmak zorundaydı. Her şey. Çok sıkılıyordum. Okul açık olduğunda kendimi oyalayabiliyordum ama şimdi sadece sıkılıyordum.

Oflayarak kafamı arkaya yatırdım fakat tam o sırada kapının çalmasıyla hızlıca kafamı dik konuma getirdim.

Yeonjun?

•When we were young•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin