When We Were Young |Final|

570 57 47
                                    


"Bence her şey oldu." Yeonjun'u kafamla onayladım ve hemen ardından kendimi koltuğa attım.

"Yoruldun mu?" Yeonjun kıkırdayarak konuştuğunda gözlerim kapalı bir şekilde onu onayladım.

Daha burdan kafeye gitmemiz gerekiyordu.

Dün sabah erkenden Deagu'dan dönmüştük ve bugün de Yeonjun'un eşyalarını benim evime taşımıştık. Tabi sabah okula gitmiştim, Yeonjun'da şirkete. Yorucu olmuştu, eşya taşımayı sevmiyordum fakat eve biraz renk gelmiş gibiydi. Artık sadece benin seçtiğim mobilyalar ve benim eşyalarım yoktu, eve biraz farklılık gelmişti. Doğruyu söylemek gerekirse hoşuma gitmişti, Yeonjun'un da zevkine uygun şeylerin bulunması beni ona daha yakın hissettirmişti. Kısaca artık beraber yaşıyorduk.

"Saat 8'e geliyor, gitmen gerekmiyor mu?" Evdeki büyük sessizliği Yeonjun bozduğunda hızlıca gözlerimi açtım.

"Ne?!" Hemen ayağı kalkıp yerde duran çantamı aldım ve kapıya ilerledim.

"Ben gidiyorum! Gece geç gelirim sen uyu!" Yeonjun'un bir cevap vermesine izin vermeden evden çıktım ve koşar adımlarla yakınımdaki tanıdık kafeye ilerledim.

Uzun sürenin ardından geç kalırsam Bayan Minsu'dan azar işitecektim.

Yaklaşık 10-15 dakikalık koşuşun ardından kafeye geldiğimde hızlıca içeriye girdim.

"Vayyy, Beomgyu hazretileri." Otuz iki diş Bayan Minsu'ya gülümsediğimde gözlerini devirdi.

"Git giyin, bu gülümsemeyle beni yumuşatamazsın."

"Özür dilerim." Saygı amaçlı eğilip yanından geçtikten sonra güldüm.

Beraber yaklaşık iki yıldır çalışıyoruz, hemen özlemiştim. Burayı da öyle.

Arka tarafa geçtikten sonra her zaman yaptığım klasik hazırlanışımı tekrarladım ve kasaya ilerledim.

Başlayalım bakalım.

~

Yavaş yavaş kapanan gözlerimle alarmımın çalmasıyla kendime geldim.

Saat 2'ye geliyordu.

Tam o sırada kapının açılmasıyla gülümsedim.

"Tam zamanında Seoju."

"Tabiki." Seoju bana göz kırptığında güldüm ve kasadan ayrılıp arka tarafa ilerledim.

Önlüğümü çıkartıp askılığa astım ve daha sonra çantamı aldım.

"Lip balm sür bence." Bayan Minsu kapının girişine yaslanmış bir şekilde konuşunca kaşlarımı çattım.

"Neden ki?"

"Koskoca YSS Entertaiment'in kurucusunun oğlu kapıda seni bekliyor da ondan. Hani şu asla beklemediğin." Bayan Minsu imayla konuşup yanımdan ayrılınca dudak büzdüm.

O günü hatırlıyor musunuz?

"Koskoca YSS Entertaiment'in kurucusunun oğlunu bekliyor değilim ya."

Komik şey seni.

Kendi kendime güldükten sonra cebimdeki lip balmımı çıkardım ve aynaya yaklaştım.

Lip balmımı sürdükten sonra geriye çekildim ve cebime geri koyup ön tarafa doğru ilerledim.

"Yah, sen niye burdasın?" Masada oturan bedene karşı söylendiğimde bana döndü.

"Oh, geldin."

"Evde durup uyumalıydın, yoruldun bugün." Yeonjun kafasını iki yana sallayıp elimi tuttu.

•When we were young•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin