BÖLÜM 1

2 0 0
                                    

Multimedia : Sare

Gelecek bir bilinmezlik midir yoksa hayallerin gerçekleştirdiği bir zaman dilimidir diye düşünürdüm hep , pek cevap bulamazdım ama. Hep geleceği düşünerek yaşadım. Ama hiç gelecek için plan yapmadım sadece hayal kurdum.Zaten hayal kurmadan hiçbir şey olmaz ki. Gelecek esasında hayalini kurmuş olduğumuz düşlerden ibarettir. Kimisi bu düşleri gerçekleştirdi kimisi ise bundan vazgeçti. Ben gerçekleştiren taraftayım çünkü önümdeki onca engele rağmen vazgeçmedim. Önce hayal edip sonra hayallerimiz için çaba gösterirdim. Her zaman hayallerimin gerçek olacağına inandım. Şu anda İspanya havalimanından Türkiye'ye giden uçağın business class koltuklarından birinde yolculuk yapıyordum. Ben Sare Oğuz , 24 yaşında 'kendine ait' bir hayata başlayan güçlü bir kadın. Etrafı acılardan duvarlarla çevrili bir kürsünün üzerinde ayakları üzerinde durabilen güçlü bir kadın. Ne egoist ne şımarık ne de bir başka bir sıfat.. Hiçbiri değilim. Sadece duvarlarının üzerinden insanları gözlemleyip onlara hitap edecek tasarımlar yapan ünlü bir modacıyım. Derinine daldığım düşüncelerden beni ayıran şey hostesin sesi oldu. "Sare Hanım , uçağımız inişe geçecek. Lütfen kemerinizi bağlayın." Minik bir hareket ile başımla onayladım ve kemerimi taktım hızlıca . İnsanları zor durumda bırakmayı sevmem çünkü o duyguyu en iyi ben bilirim.

Uçaktan iner inmez karşımda gördüğüm Dila ve Eray abi ile kocaman gülümsedim. Bu iki deliyi çok özlemiştim. Eray abi yanıma gelerek beni kolları arasına aldı ve "Hoşgeldiniz hanımefendi , gözümüz yollarda kaldı valla."dedi gülümseyerek. Dila onu ittirip bana sarılınca Eray Abi'ye bir cevap veremedim , kollarımı hızla Dila'ya doladım ben de. Dila benim şu hayatta ki en kıymetlimdi. Yalnızca bir kuzen değil , bir de kardeş olmuştu bana. "Seni çok özledim portakal çiçeği..."dedi boğuk sesi ile. Sesim titredi çünkü özlemimi anlatabilecek yeterli kelime bulamıyordum. "Ben de seni." dedim . "Ben de seni çok özledim bebek."  Eray bu halimizi görünce bizi iki ayrı tarafa çekiştirerek ayırdı. "Eee hadi artık , zaten üşüdük burada. Hem Filiz Sultan çok güzel yemekler yapmış , gidelim de gömelim bakalım." Bahsederken ses tonunda duyduğum o açlık hissiyle midem bana aç olduğuna dair bir sinyal gönderdi. Dila bu duruma gülerken Eray bize arabaya geçmemizi söyleyerek valizleri bagaja yerleştirdi. Buraya iki valiz ile gelmiştim ama daha gelecek olan valizlerim vardı , onları babam evime yerleştikten sonra gönderecekti bana. Eray'ın da arabaya binmesi ile Oğuzların İstanbul'daki saray yavrusuna doğru harekete geçtik. Buraya neden geldiğimi bildikleri için sorgulamamışlardı derken Dila merakına yenik düşüp "Bu sefer ne yaptı?"diye sordu. Eray sinirle homurdanırken omuz silkerek yanıtladım Dila'yı "Ayakkabı mağazasına yatırım yapılması için 45-50 yaşlarında bir adamla otel odasına kitledi beni." Dila şaşkınlıkla bana bakarken Eray sözde 'annem' olacak o kadına sövmekle meşguldü. Bu bakışları görmek , bu sözleri işitmek istemediğim için onlara baktım dikkatlice "Hadi ama bu ilk değil ki.. Artık istese bile bir şey yapamadığını biliyorsunuz. Hem artık buradayım, yanınızda."dedim yumuşak bir sesle. Eray derin bir nefes alıp gaza yüklendi. Dila ise elimi okşadı gülümseyerek. Amcamların evine vardığımızda gülümsedim "Sizin yavru anne olmuş , ne yaptınız siz buraya böyle ?"diyerek şaşkınlıkla etrafı süzdüm. O sırada kapıdan bütün asaleti ile çıkan Filiz Yengem ile kocaman gülümsedim. "Hoşgeldin hayatım , gözüm yollarda kaldı." Kollarını sıkıca bana dolayarak "Bu sefer normalden fazla özledim seni. Hiç de aramadın." dedi dudaklarını büzerek. Kollarımı ona doladım sıkıca ben de. İki yanağına kocaman öpücük kondurup "Özür dilerim bebeğim , biraz aksattım seni biliyorum." diyerek dudak büzdüm bende. Arkadan gelen ses ile gülümsemelerimiz kahkahaya döndü. "Kızım senin benim karımda gözün mü var ?" Amcam, Yaşar Amcam babaannem ile dedemin son çocuğuydu ve hiç büyümemiş gibiydi. Bana dolu gözleri ile bakarak kollarını araladı . Yengemin kollarından ayrılıp onun sıcacık kolları arasına sığındım. Canımın içiydi o benim , babam kadar kıymetliydi. Amcam saçlarıma derin bir öpücük bırakarak kollarını benden ayırdı. Eray gelip kolunu omzuma attı ve kulağıma fısıldadı "Şimdi işin en can alıcı kısmı , yemeeekk." İkimizin kahkahası da bahçede uçuşurken herkes bu manzaraya özlemle bakıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 26, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GÜZ ESİNTİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin