Gençler merhaba, biliyorum fazlasıyla uzun zaman sonra geri dönüyorum ama bunu telafi edeceğim, iyi okumalar...🍂
Medyada Simay var👣Sabah gözümü abimin sert sesiyle açtığımda, belimin balkonda uyuya kalmamdan dolayı tutulduğunu fark etmem pek uzun sürmedi. İki büklüm doğrularak abime kısık gözlerle baktığımda bana öfkeyle baktığını gördüm. Ve çok geçmeden sinirle konuşmaya başlamıştı.
"Kızım sen delirdin mi? Ne diye balkonda uyuyorsun koskocaman odan varken?"
Sitemle söylediklerinde haklı olduğu için karşı çıkmadan ayağa kalktım. Odama geçeceğim sırada küçük bir şeyin yere düşme sesi geldi ve tam o anda vücudumdaki tüm kanın çekildiğini hissettim. Önce ikimizde yere düşen çakmağa, daha sonra da birbirimize baktığımız esnada kendimi açıklama yapmaya zorladım.
"Şey...ellerim çok üşümüştü de gece...ben ısıtmak içi-"
"Sadece odana geç Umay, akşam misafirlerimiz gittikten sonra hesaplaşacağız."
Kendini sakin olmaya zorluyordu bu sesinden belliydi. Abimle pek sorun yaşamazdık aslında ama son 2 ayda fazlasıyla uzaklaşmıştı benden ve hiç olmadığı kadar da kısıtlıyordu beni. Bu yüzden vereceği tepkiden korkmuştum ama sakin karşılık vermesi beni bir yandan şaşırtmıştı. Fakat beni daha da şaşırtan akşam 'misafirlerin' geleceğidi çünkü genelde abimin herhangi bir tanıdığı bize pek uğramazlardı.
Odama geçtiğimde abime döndüm ve az önceki olaydan dolayı biraz utanarak ona sorularımı yönelttim.
"Abi gelecek olan misafirler kim? Çünkü dün akşam bizimkilerle, bizde olacağımıza dair plan yapmıştık. Onlarında gelmesi sorun olur mu yoksa dışarıda mı buluşalım?"
Abim başını telefondan kaldırmadan çatmakta olduğu kaşlarıyla yanıtladı
"Gelmelerinin bir mahsuru yok elbette ama dışarıya çıkamazsın Umay gelecek olan misafir benim müstakbel ortağım, ve bu yüzden sende yanımda bulunsan iyi olur. Zaten seninkilerde aileden sayılır onlarda bize katılsın."
Başını telefondan kaldırıp fazlasıyla ciddi bir şekilde beni tembihleme moduna giren abimin işaret parmağını sallayarak konuşmasını pür dikkat dinlerken bir yandan gülesim gelmişti. Çatık kaşlar ona cidden yakışmıyordu.
"Umay kesinlikle bir labalilik, kesinlikle şımarık hareketler istemiyorum! Bu işi ciddiye alsanız iyi edersiniz çünkü herhangi bir olumsuz durumda gece benden çekeceğiniz olur! Ve sırıtmayı da kes kaşlarım o kadar kötü görünmüyor!"
Dediği şeyle yüz ifademi 'Tabiki canım olur mu öyle şey' haline getirip başımı salladım.
"Meraklanma abi sorunsuz geçecek, ayrıca sırıtmıyordum kesinlikle...yani belki biraz...komik görünüyordur..."
Dayanamayıp ufak çaplı kahkahamı bastığımda abim göz devirdi ve küfür olduğuna emin olduğum mırıltılar çıkartarak odadan ayrıldı. O çıkar çıkmaz balkon da yere düşürdüğüm çakmağı alıp aynı yerine sakladım ve telefonumu alıp yatağıma oturdum. Arkadaşlarıma akşam olacaklardan bahsetmem gerekliydi. İlk iş Berkay' ı aradım. Çünkü en az ona güveniyordum, umarım saçma sapan şekilde davranmamak konusunda söz verdikten sonra bu sözü çürütecek şekilde davranmazdı.
"Efendim huysuz?"
"Uzun naber?"
Evet birbirimize keloğlandan lakaplar takmıştık çünkü Berkay'da en az Simay kadar çizgi film bağımlısıydı.
"Dark'ın son bölümünü izliyorum ve senin gibi bir patavatsız şuan bu zevkimi bölüyor, konu neydi tatlım?"
Göz devirerek ona cevap verdim.