i love you '(kagehina)

-sayonara, i love you-

6 ay...

Tam 6 ay geçmişti her şeyin üzerinden. Hinata her şeyin acısını dünmüş gibi hissediyordu. Sesini, buz gibi ellerini... Zaman geçtikçe, her şey geride kaldıkça acısı daha da büyüyordu. 6 aydır doğru düzgün yemedi, dışarı çıkmadı hatta konuşmadı. 2 yıl boyunca Kageyama'nın yaptığı gibi. 

Sadece telefonunu alıp çıktı evden. Kageyama'nın evine doğru yürüdü. Ayakları geri geri gitse de artık yüzleşmeliydi. Kapıyı itti. Elleri titriyordu. Kalbi deli gibi çarpmaya başladı. Kageyama bir odadan çıkıp öylece duracak gibiydi.

Çıkmadı...

Odasına girip dolabını açtı. Turuncu hırkayı aldı eline. Kokusunu içine çekerek gözünde biriken tüm yaşları serbest bıraktı. Yatağına oturdu. O gün geldi aklına.

"Gitme..." 

Gitme dedi Hinata bomboş yatağa bakarak. Tekrar kalktı ayağa. Çekmeceyi açtı. Kageyama'nın, al dediği şeyi aldı eline. Açmadan evden çıktı.

Güneşin vurduğu sıcak toprağa oturup elini Kageyama'nın üstüne koydu. 

"Ben geldim. Mektubunu da alıp geldim. Yanında açmak istedim."

Elleri mektubu tutamayacak kadar titriyordu. Gözyaşlarını sildi hemen. Kageyama onu böyle görüp de üzülmesin diye. 

Sevgili Hinata,

Özür dilerim. Belki orada sana söz verseydim böyle olmazdı. Yapamadım. Bu hayata daha fazla katlanamadım. 2 yıl boyunca senin için direndim ama gücüm tükenmişti. Bu mektubu okuyorsan eğer sonsuzluktayım Hinata. Lacivert ve turuncu şimdiye kadar hep kavuştu, ama bu sefer izin verme kavuşmalarına. Lacivert gittiği yerde çok mutlu. Turuncu da lacivert için kaldığı yerde çok mutlu olsun. Hayatını yaşa, aileni kur. Voleybol oyna, benim için sayı al, benim için vur o topa. Benim veremediğim moralleri ver takıma. Yanıma her gelişinde bana mutluluk getir, gözyaşı değil. İzin verme gözyaşlarının mezarımdaki çiçekleri sulamasına. Onları sevginle sula. Beni sevginle hayata döndürmeye çalıştığın gibi onları da döndür. İzin verme onların da benim gibi solup gitmesine. Sana o sahilde söyleyemediğim şey için çok pişmanım. Şimdi söyleyebilirim. Seni seviyorum Hinata. İlk karşılaştığımız maçtan beri seviyorum. Kalbin attığı sürece hep o kalbinde olacağım. Kalbin atmayı bıraktığında ise, kavuşmuş olacağız. 

Kageyama

Hinata söz veremedi, gözyaşlarıyla suladı çiçekleri. Elini toprağa gömüp ağladı sadece. Acısını dışına vurdu. Kalbi attığı sürece hep kalbinde olacaktı. Bir eli topraktayken diğer elini kalbine götürdü. Kafasını günün tam battığı saatte turuncu gökyüzüne kaldırdı.

"Sözümü tutamadım turuncu. Laciverte söyle, sözümü tutamadım." 

Ayağa kalkıp Kageyama'nın sonsuzluk yatağına son bir kez baktı. 

"Sayonara, Kageyama. Sayonara..."

--- 

Y4rr4k gibi bir son yazdım acı çekiyorum ve büyük ihtimalle siz de çekiyorsunuz ama özür dilerimmm.