-you are beautiful-

111 17 13
                                    

Saat gece 02.37'yi gösterirken Hinata öylece duvara bakan Kageyama'nın baş ucunda oturuyordu. Tek kelime etmeden. Kageyama başını çevirdi ve Hinata'nın gözlerinin içine baktı. 

O an diller sustu, bıraktılar ki ruhları konuşsun. Bıraktılar ki birbirlerine söyleyemediklerini ruhları söylesin. Bıraktılar ki Hinata'nın ruhu, Kageyama'nın ruhundaki yarayı sarsın. 

Sadece bakıştılar. Sadece durdular. Kageyama'nın gözleri "Ben de seni seviyorum." diyordu. Hinata, gözlerini okudu.

"Biliyorum, Kageyama."

Bakışmalarına devam ederken zaman sanki anlamını yitirmişti.

 Zaman, aşklarını bölmemek için durmuştu.

Saatlerce oturdular, bakıştılar. Bu onların konuşma şekliydi. Kageyama dile getiremediği her şeyi gözleriyle anlattı, Hinata da gözlerini okudu. 

Hinata kalkması gerektiğini düşünüp yatak başlığına tutunarak kendini yukarı itti. O sırada Kageyama Hinata'nın kolunu tuttu. Dudaklarını araladı.

"Git...me"

Hinata beyninde yankılanan sesle dolan gözlerini kocaman açtı. Kageyama Tobio 2 yıldır ilk defa konuşuyordu. Hinata anlam veremeyerek yüzüne bakıyordu. Nasıl oldu? diye düşünüyordu.

Cevabı çok basitti aslında. Hinata'nın aşkı, Kageyama'ya hayat veriyordu. 

Hinata kalktığı yere geri oturdu. Sevinçle Kageyama'nın güzel gözlerine baktı. "İyileşiyor, hayata dönüyor." diye geçirdi içinden. İnanmıştı iyileşeceğine. Elini Kageyama'nın saçına götürüp yavaşça okşamaya başladı.

"Çok güzelsin. Güzelliğini benden başkası görsün istemiyorum, seni bakışlarıyla kirletsinler istemiyorum. Sadece bana güzel ol Kageyama."

---

Son satıra ağlayıp duruyorum 15 dakikadır resmen. Hayal edince daha çok ağladım.

İYİ OKUMALARR! Oy vermeyi ve yorum yapıp duygu düşüncelerini belirtmeyi unutmayınn...

i love you '(kagehina)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin