-it's just a dream-

135 16 4
                                    

Hinata, karşılık vermeden dönüp giden Kageyama'nın arkasından baktı. Kızmamıştı. Biliyordu çünkü istese bile söyleyemeyeceğini. Farkındaydı sevse de bilemeyeceğinin. Gerekirse sonsuza kadar beklerdi o iki kelimeyi duyabilmek için. 

Kim bilebilirdi ki duymak için 1 ay zamanının bile olmadığını.

Ömürleri uzundu. Kageyama kısaltmayı seçti.

---

"HİNATA!"

Hinata yatağından fırlarcasına kalktı. Gözlerini ovuşturup pencereden dışarı baktığında Kageyama'yla göz göze geldiler. Karşısında gördüğü şeyle heyecandan titreyen elleriyle gözlerini tekrar ovuşturdu. 

"HİNATA, BEN- SENİ SEVİYORUM!"

Hinata gözlerini kocaman açtı. Aşağı koşup kapının önünde durdu. Kageyama güzel gülümsemesiyle, sıcacık hissettiren bakışlarıyla Hinata'ya bakıyordu. Hinata koşarak kollarını Kageyama'nın boynuna sardı. Karşısında durup garipseyen gözlerle baktı. 

"Sen... Konuşuyorsun."

---

Hinata soğuk terler içinde uyanarak bir süre boşluğa baktı. Kageyama hakkında olan bütün rüyaları onu çok üzüyordu artık. Eşyalarını alıp spor salonuna gitmek için evden çıktı. Salona girip gözlerini etrafta gezdirdi. Bir şey eksikti, birisi eksikti.

"Kageyama gelmedi mi?" 

Asahi meraklı gözlerle baktı.

"Biz de siz birlikte gelirsiniz sanmıştık. Seninle değilse nerde o zaman?" 

Hinata telaşla elindeki çantayı yere fırlatıp koşmaya başladı. Durumunun voleybol oynamak istemeyecek kadar kötü olduğunu düşünmek bile istemiyordu. 

Gözlerinin önünde eriyip gitmesine, hayattan öylece kopmasına, dünyadan uzaklaşmasına izin veremezdi.

Kageyama'nın evinin önünde durdu. Derin bir nefes alış veriş sonrası zile bastı. Kapı açılmadı. Hinata'nın elleri titremeye, korku tüm bedenini sarmaya başladı. Yere çöküp bahsetmek bile istemeyeceği o şeyin olmamış olması için yalvarmaya başladı

Kageyama'yı öyle görmeye dayanamazken, voleybola olan sevgisi sayesinde tutunduğu hayattan kopmuş, Hinata için atan kalbinin durmuş olmasını kaldıramazdı. 

Hinata bu düşüncelerde boğulurken kapı açıldı. Kafasını kaldırıp ağlamaktan kızarmış gözleriyle Kageyama'ya baktı. 

"KAGEYAMAA YAŞIYORSUN!" 

Kageyama ne dediğini anlamayarak suratına bakarken kaş göz işaretleriyle "Neden geldin?" demeye çalışıyordu. 

"Bugün neden voleybol oynamaya gelmedin?"

Cevap vermeyeceğini bile bile sordu. Kageyama elini alnına koydu, hastayım demek ister gibiydi. Hinata elinin tersini Kageyama'nın alnına koyup endişeyle içeri sürükledi. 

"Bir şeyler yapmam lazım yanıyorsun sen, çok ateşin var." 

Kageyama 2 yıldır cayır cayır yanıyordu, Hinata bunu yeni fark etti.

----

Akış biraz garip gidiyor. Belki anlamayanlar olur diye söylemek istedim. Kageyama ağır bir depresyon geçiriyor onun için böyle hayattan kopmuş. 

Okuduğunuz için teşekkürlerr oy vermeyi ve yorum yapıp duygu düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın...


i love you '(kagehina)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin