Bölüm 2: İlk görüş
Uykusuz bir şekilde okulda olmak ızdırap gibiydi. Hele birde başınızda sevgili olduğunuzu düşünen bir psikopat varsa.
Önündeki suyu içip kapağını kapattı Ekin. Kafasını dik tutamıyor, bir yere yaslayarak gözlerini kapama ihtiyacı duyuyordu. Başındaki sızı ve kahvaltı yapmamış olmanın verdiği mide bulantısı buna eklenince dayanılmaz bir hale geliyordu.
Sıradaki ders çok önemli değildi. Uyumak istiyordu biraz. Önlerinde oturan arkadaş grubu ile sohbet eden Barlas'a kaçamak bakışlarla bakıp önüne döndü. Hepsi de birbirinden kibirliydi. Barlastan dolayı Ekine iyi davranıyorlardı. Yoksa kendisinin yüzüne bakmayacaklarından emindi Ekin. O yüzden şuana kadar kötülüklerini görmemişti.
Biri hariç.
Barlas, Ekin ile sevgili olduğunu açıkladıktan sonra Ekine her fırsatta öldürecekmiş gibi bakan İlyas hariç. Tek Ekin farkediyordu onun bakışlarını ve çekinmiyor değildi çocuktan. Nefret edildiğini hiç bu denli hissetmemişti Ekin.
Teneffüsün bitmesine 2-3 dakika kala uykusuzluk ile kafasını sıraya koydu Ekin. Yüzü Barlastan tarafa dönüktü ama sırayı inceliyordu bayık gözlerle. Kafası sıraya yan bir şekilde dayalı olduğu için dudağı ve yanağı büzülmüştü biraz.
Anında saçlarının arasında büyük elleri hissederken hiçbir tepki vermedi. Saçlarıyla oynanmasını hiç sevmezdi ama annesi ve Barlas okşayınca mayışıyordu. Kızıl saçları arasında gezinen eller, uykusunun daha çok gelmesine sebep oluyordu. Barlas yumuşacık saçları zarar vermekten korkarmışcasına yavaşca okşuyordu.
Bayık gözleri daha fazla dayanamayarak kapadı yeşillerini.
*****
Ekin elindeki pohaçasını yerken bir yandan kucağına koyduğu test kitabından soru çözüyordu.
Spor salonunda, cilalı zeminde çıkan ayakkabı sesleri ve öğrencilerin konuşması dışında gürültü kirliliği yoktu. O yüzden dikkati dağılmadan sorusunu çözebiliyordu.
Son dersleri beden eğitimiydi ve kapsamlı bir kolej olduğu için beden eğitimi dersini önemsizleştirmiyorlardı. Sınıfın basketbolcuları hariç diğer öğrenciler hoca eşliğinde egzersiz yaparken, Barlas ve arkadaşları basket antrenmanı yapıyordu. Ekin ise çoğunlukla 'hastayım' veya 'astımım var' bahanesiyle işin içinden sıyrılıp, kendi halinde takılıyordu. Astımı vardı ve ilaç kullanıyordu. Elbette öğrencilerin yaptıkları yoga tarzı egzersizden ölmezdi tabiki fakat sevmiyordu.
Bitirdiği pohaçasının son parçalarını çiğnerken susam yapışmış elini okulun gri eşofmanına silkeleyerek temizledi. Hafif yağlı parmaklarınıda yalarken gözlerini test kitabından kaldırıp çevresine bir bakış attı. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamamıştı.
Gözleri Barlas ile buluştuğunda afallamadan edemedi. Antrenmanı sırasında direkt ona bakacağını beklemiyordu Ekin. Yoksa Barlastı bu. Her dakika ona bakıyordu.
Barlas yanındakileri önemsemeden Ekine doğru koşar adımlarla ilerledi. Basketçi şortu ve terlediğinden dolayı kaslarını belli eden beyaz tişörtü ile salondaki kızlar için enfes bir görüntü ortaya sunuyordu.
Barlas bir kaç adımdan sonra Ekinin yanına varırken yanda egzersiz yapan öğrencilerin fısıltısı artmıştı. Barlasın babası bir iş adamıydı ve bu okulun sahibiydi. Tek oğlunun bir erkek ile sevgili olabileceği onlara çok garip geliyordu. Ayrıca bazı kızların kıskançlığını kazanıyordu Ekin.
Barlas, oturmuş ve parmağını yalayarak temizleyen çocuğu elinden tutarak ağzından çekti.
"Ne yapıyorsun?" diye önünde eğildi çocuğun. Ekinin bakışları aynı zamanda aşağı doğru inerken gözlerini kırpıştırarak Barlasa bakıyordu. Asıl o ne yapıyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fahişenin Oğlu -GAY
RomanceBarlas Arhan.. Şımarık, serseri ve narsist yakışıklı bir genç adam. Takıntılı olduğu kişi ise onun güzel bebeği Ekin... Fahişenin oğlu. Okuduğunuz hikaye Gay temalı bir hikayedir. +18