Medyayı 《》bu işaretler bittikten sonraki paragrafta dinlemeniz tavsiye edilir. 💕
Hararetli bir şekilde hastahane raporlarını karıştıran Kürşat, soluklanmak için bile kendine izin vermiyordu. Çünkü her solukta acısını hatırlayacaktı. Gözlerini bile kırpmadan çalışıyor yine de harareti üzerinden eksilmiyordu. Kapısı tıklatılınca dikkatini oraya verip "Gir." dedi kısaca. Başhekim yardımcısı Murat onunla konuşmaya gelmiş gibi görünüyordu.
"Kolay gelsin Kürşat." dedi tok bir sesle. Kürşat buna karşılık hafifçe kafasını eğdi. Söze devam etmesini istiyordu belli ki bir mesele vardı. "Cerrahi doktorlarımızdan biri eksik bugün. Ameliyat sırasında bir durum kontrol uzmanı şart. Kritik bir ameliyat. Sen pek sevmezsin ameliyatlarda bulunmayı ama yardımına ihtiyaç var bugün."
Kürşat onu reddemeyeceğini bildiğinden yerinde hareketlenip raporlarını düzenledi ve Baş hekimin arkasına düşüp onunla beraber ameliyathaneye gitti.
//////////////////////////////////////////////////////////////////
Kabadayılar yine toplanmış birbirlerinin aralarında bıyıklarını sıvazlıyor fısıldaşıyorlardı. Şapkalı aksi adam yine karşılarında dikilmiş emirler yağdırıyordu. Cabbar denen adam İskender'i işaret edip ona sataşmaya karar verdi.
"Siz evlerden dışarı çıkmayın diyorsunuz da bu adam düğün dernek düzenliyor oğluna vekilharç bey." dedi imalı bir sesle. O sırada İskender ona dönmüş ve kaşlarını çatmıştı. "Hayır efendiler, sadece kızı isteyeceğiz. Düğün derneği dışarıda bu işler bir düzene girince sonra yapacağız. Birilerinin kuşları yanlış ötmüş. Değil mi Cabbar?"
Vekilharç gözlerini ortada atışan iki kabadayıya dikip gözlerini devirdi. Suratında her zamanki gibi bu bizi ilgilendirmez ifadesi vardı. Onun ardından başka adım sesleri duyuldu. Cengiz Erkmen..
Herkesin Cengiz Han diye hitap ettiği bu adam kabadayıların başlarından biriydi. Elinde bastonu parmağında değişik sembollü yüzükleri , jilet gibi duran takım elbisesi ile içeriye giriş yapmıştı. Bu sefer seçilen mekan Ferman ve İskender'in hiç hoşuna gitmemişti. Çünkü burada çocuklarının yaşı kadar anıları vardı. Karanlık bir depoydu. Az kumpas ve kargaşa meydana gelmemişti burada.
"Burada sizi tutan şeyin sırlarınız olduğunu biz biliyoruz. Açıklarınız, sırlarınız ve suçlarınız. Bizler hepsini kaydediyoruz. Kasedinizi elinize versek azat olursunuz. Ama kasetler bizim elimizde. Oğlum Çağatay'ın yurt dışında olduğu kanıtlandı. Kısaca başka bir bela bizleri topluyor bugün. Herkes dikkatli olmak zorunda. Birinizi bile kaybetsek denge bozulur."
Adamın tok sesi ve tane tane konuşuşu herkesi germişti. Cengiz Erkmen, yüzünü göstermeyi sevmez konuşmalara katılmazdı. Bugün herkesin karşısına çıkması demek mevzu mühim demekti. "Kim olduğunu tespit edemiyoruz. Görgü tanığı diye alabileceğimiz kişiler sizin oğullarınız. Biz hepimiz onları bu konudan uzak tutma konusunda sözleştik. Çocuklarınızın açıklarını kayıt altına almıyoruz. Amma ve lâkin başka çaremiz kalmaz ise olacaklardan biz sorumlu değiliz. Haberiniz olsun. Dağılın şimdi."
Huzursuzluk bütün adamların içine işlemiş, Cengiz'in yüzüne bakmaya hem çekiniyor hem de dik dik bakmak istiyorlardı. İskender subhanallah çekerken Ferman da tesbihini sallıyordu. "Siz ikiniz durun orada. İskender ve Ferman. Sizinle konuşacağım." dedi Cengiz.
Herkes yavaş yavaş dağıldıktan sonra çatık kaşları ile vekilharcı da gönderip iki adama baktı bastonlu adam. Gözlerini deponun etrafında gezdirdi.
"Çocuklarınız bilmiyor değil mi? Daha öncelerinde elinizi kana buladığınızı bir hanımlarınız biliyor. Sen zaten hanımını toprağa verdin İskender. Sizin çocuklarınız buraya lazım biliyorsunuz. Yine de onlar kendi işlerini kurarak burada huzurlu bir şekilde yaşayabileceklerini sanıyorlar. Öyle sanmalarına da siz izin veriyorsunuz. O çocuklar bizimle iş birliği yapmazsa kim yapacak?" dedi azarlar bir ses tonu ile.
![](https://img.wattpad.com/cover/259903103-288-k357704.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Dilhun Siz Melun | [ BxB ]
Teen Fiction"Kürşat,.. anlamazlar. Anlamayacaklar. Bütün Ürgüp bize karşı duracak. Kimse anlamayacak. Herkesin gözünde hayal kırıklığı olacağız. Yüzümüze göz ucuyla bile bakmayacaklar bir daha." "Sevdiğim adamı, aileme tercih etmem diyorsun. Ağzı olan konuşsun...