X - Falling in Love

112 14 22
                                    

22 Haziran, 2022
Saat, 16.10

''Evet, Mackerel, Slug öldükten sonra bir kadınla tanıştı ve evlendi, kadının dediğine göre olaylar şöyleydi. Shiziku, kitapta yazanı okur musun?''

''Micho; Mackerel beni çok sevdi, ama kalbi hala Slug daydı. İlişkimiz de ki en büyük sorun buydu. Ben bunu bile bile ona aşık oldum ve o bunu bile bile bana bu cehennemi yaşattı.''

''Evet , başkasının acısını, aşkını anlamak ne kadar mümkündür? Bizden daha derin acılar, yokluklar, eziklikler içinde yaşayanları ne kadar anlayabiliriz? Bu soruların cevabını aramanız için size 1 müddet süre. Bu aşk hikayesini anlamak ödeviniz. Yorumlayıp haftaya sunacaksınız.''

''Hocam, bu çok güzel bir aşk hikayesiymiş..''

''Ah, evet. İyi dersler. Ödevinizi unutmayın.'' diyerek sınıftan çıktı genç adam. Bazı aşklar imkansızdır, bazıları ise gerçekten gerçek bile olamayacak kadar güzeldir. İkisi arasındaki farkı anlamak bir hayli güçtür. Hayat bazen öyle insafsız ki. Küçük bir boşluğundan yakalar ve hissettirmez en zayıf anında. Seni ta yüreğinden yaralar aslında o anda. İşte hayatın en zor derslerinden biri, insanın nasıl elveda diyeceğini öğrenmesidir.

Chuuya'nın ölümünün 4. yıl dönümünde her yılki yaptığı gibi mezarına bir şişe şarap ve kızarmış uskumru ile gitmeyi düşünüyordu.

Kendi yazdığı kitabında takma adlar kullanarak sözde hayal dünyasını bir kitaba dökmüştü fakat gerçeği sadece o biliyordu.

Karısı biraz zeki olsaydı yüksek ihtimal bunu anlardı fakat onun gözü kör olmuştu aşkından.

Chuuya tüm Yokohama'yı kurtarmış sayıldığı ve artık hiçbir sorun teşkil eden kuruluşlar olmadığı için ajans sadece cinayet vakaları ile ilgilenmeye başladı ve bu Dazai'ye sıkıcı gelmeye başladı.

Liman mafyası ise kapısına mühür yiyince Mori, Elise'i de alıp kayıplara karıştı ve 4 senedir kimsenin ondan haberi yoktu.

Osamu ise sevdiği adamın sözünü dinleyip hayata tutundu ve yeni hayatlar yetiştirme yolunda kendini de eğitti.

Koltuk altına sıkıştırdığı kitaplar ve ilerleyen yaşı aslında hayatın o kadar da yaşanılmayacak bir yer olmadığını ona kanıtlamış oldu.

Kısa bir süre sonra da güneşin batmasına yakın bir saatte elindeki siyah poşet ile mezarlığa girdi.

Chuuya'nın her sene cenaze merasimi yapılırdı ve onun bitmesinin ardından gece boyu sürecek bir seromoni başlardı Dazai için.

Yere yavaşça örtü serdi ve üzerine oturarak Chuuya'nın mezar taşının üzerinde bir bardak su döktü.

"Selam dostum."

Sabah dökmüşlerdi fakat onun döktüğü su daha değerli gelirdi Chuuya için.

Şarabın tıpasını dişleri ile açtı ve yavaşça Chuuya'nın evinden çaldığı bardaklara döktü. Chuuya için döktüğü bardağı mezarın kenarına koydu ve tokuşturdu.

"Yokohama'nın kahramanına.."

Güneş batmaya yüz tutmuşken Dazai 1 sene içerisinde neler yaptığını anlatmaya koyuldu.

Dazai sarhoş olduğundan mıdır ya da gerçekten Chuuya'nın sesini duyduğu için midir bilinmez fakat o gece Dazai uyuya kalmışken kulaklarında şöyle bir mırıltı yankılandı.

"Güzel bir anı olarak kalmayı bile beceremedim."






_________________________________________

Aslında söylenecek çok söz var da hangi birisini söylesem bilmiyorum.. Bu kitabın kurgusunu 1.5 sene önce yapmıştım ve gerçekten kitaplarını 2 senede bitiren insanlara falan şaşırıyordum. Bu kitap benim için gerçekten aşırı değerli bir değer taşıyor.. Finali de 1 yıl önceki bir final. Bir tık olanaksızlık sağlıyor fakat anı adı altında bir çalışma yaptığım için hiçbir şeyi değiştirmedim.

Hikayelerini yarım bırakıp giden insanları hiçbir zaman sevmedim ve sonunda o rolden istifa etmiş sayılıyorum.

Okuyup zaman ayırdığınız için teşekkür ederim dostlarım.

Sayonara.

Falling in Love.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin