16.Bölüm - İhkakin-Dâr

373 35 0
                                    


Kahire'de geçirilen zamanın ardından eve döndüklerinde herkes yorgun bir şekilde odasına çekilmişti. Zaten eve geç vardıklarından dolayı hemen odalarına dağılmakta bir sakınca görmemişlerdi.

Banu uyuyan Abdullah'ı yerine yatırırken Ömer'de üzerini değiştiriyordu.

Banu geri çekilip yatağa oturduğunda Ömer elini yüzünü yıkayıp Banu'ya baktı.

"Şu işi hallettik ya, üzerimden nasıl bir yük kalktı anlatamam."

Bunun üzerine Banu "Az daha benim yüzümden olmayacak olan iş." dedi üzgünce.

"Doğru." dedi Ömer kısaca.

Bunun üzerine Banu gözlerini açıp şaşkınca Ömer'e baktı.

O sırada Ömer'de elini yüzünü kurulayıp doğruldu ve doğrulduğu an Banu'nun ona olan bakışları ile karşılaştı.

Bir an duraksadıktan sonra "Yani işin olmayacak olması konusu doğru. Ona dedim." dedi.

Banu "Tabi. Öyledir." dedikten sonra ayağa kalkıp yatağa girdi ve yatağın duvar kısmına ilerledi.

Ömer'de ilerleyip lambadaki ateşi söndürdükten sonra yatağa geçti. Arkasını dönüp Banu'ya sarıldığında Banu omzunun üstünden arkasındaki Ömer'e baktı.

"Konuşma benimle Ömer."

Bunun üzerine Ömer Banu'ya daha çok yaklaştı. Sonra uzanıp yanağından öptükten sonra gülüp "Konuşmuyorum ki zaten." dedi.

"Ömer!"

"Efendim Banu'm?"

Banu arkasını dönüp Ömer'e baktı.

"Sinirlenmem hoşuna gidiyor, değil mi?"

Ömer gülümseyerek "Hemde nasıl!" dedi.

Bunun üzerine Banu'da dayanamayıp gülümsedi. Ömer'de Banu'nun gülüşüne daha fazla gülümsedi. Sonra dalgın bir şekilde Banu'nun gözlerine bakıp

لب خندان تو"
برق چشمان تو
برده قرار از دل عاشق زارم
با من بی نوا بیش از اینم جفا
دگر مكن یارم

آتش زده ای بر دل
وای از من و آه از دل
زندگی بی تو شده بی‌حاصل
دل شده مجنون چه كنم با دل

از عشقت آرام جان
شده‌ام شیدای زمان
من زسودای وصل تو
شده‌ام رسوای جهان

رفت از دستم اختیار
بردی از من صبر و قرار
در شب و روز تار من
مه و خورشیدی ای نگار"

dedi.

Banu kaşlarını çatmış söylediklerini anlamaya çalışsada anlayamamıştı. Ancak o kadar güzel konuşmuştu ki gülümsemeden edememişti Banu.

Ömer en sonunda cümlesini bitirdiğinde "Arapça değil bu. Tamamen anlamadım." dedi.

Bunun üzerine Ömer biraz geri çekilip güldü.

"Farsça." dedi.

"Farsça mı? Farsça biliyor musun?"

Ömer başını sallayıp "Biliyorum." dedi.

"Ne dedim az önce?"

Habbab'ın KızlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin