Bölüm 5

3.7K 353 697
                                    

Yazar Notu;

İşte burada kurgunun final bölümü var. Bunu yazmayı çok sevdim.

Uzun mesafeli ilişki gerçekten güzel olabilir ve bunun gibi sağlıklı ilişkiler olabilir. Sağlıklı bir iletişime ve bolca sevgiye tanık olduğum bir ailede büyüdüğüm için çok şanslıyım.

Bunların bir kısmını bu kurguya dahil etmeye çalıştım. Ne kadar işe yaradığından emin değilim ama benim için özel.

Daha az angst yazmayı seviyorum çünkü gerçek hayatımda çok boktan şeyler var. Burası kaçışım için, sadece mutlu şeyler hakkında yazmak istediğim bir yer.

--------------------------

"Gerçek aşk için asla bir zaman ya da yer yoktur. Tesadüfen, bir kalp atışında, tek bir yanıp sönüşte, bir nabız süresinde olur." – Sarah Dessen

--------------------------------------------------

"Jungkook, dur. İnsanlar izliyor, " Jimin genç olan kolunu beline dolayıp yanağına burnunu sürttüğünde nefesi altından fısıldadı.

Tam olarak BigHit binasında, Jungkook'un antrenman odasındaydılar. Buradaki personeller Jimin ile olan ilişkisini zaten biliyordu.

"O zaman bu onların suçu. İzlemeyi bırakmalılar," diye mırıldandı Jimin'in dudaklarına ıslak bir öpücük kondurarak. Jimin, PDA'dan utandığı ve onu uzaklaştırmaya çalıştığı kadar, kocasının kollarına sarılarak öpücüğünü derinleştirmesine izin verdi. Kocası öğle yemeği için ona sürpriz bir ziyaret yapmıştı ve Jungkook düzgün bir öpücük olmadan gitmesine izin vermiyordu.

Jimin önce uzaklaştı, yüzü domates gibi kıpkırmızı oldu. "Yeter, seni velet." Göğsüne tokat attı. "Üçte bir toplantım var. Yola çıkmalıyım." Ama bilinçsizce yeniden eğildi ve Jungkook onu bir kez daha öptü.

"Yaklaşan Avrupa turum için akşam bir toplantım var. Yedi civarında görüşürüz."

"Tamam." Jimin söz verdiği gibi Seul'e taşınmış ve iki ay içinde işi devralmak için mevcut CEO'nun yanında eğitim almaya başlamıştı. Hayat mutluluktu. Her gün eve, Jimin'in yanına gelmek, tıpkı Jungkook'un hayal ettiği gibi, cennet gibiydi, belki daha da fazlası.

"Akşam yemeğine çıkmak ister misin?" Jungkook alnını Jimin'e yaslayarak onları iki yana salladı.

"Son iki gündür paket servis aldık. Ev yapımı bir akşam yemeğine ve kanepemizde kaliteli bir zaman geçirmeye ne dersin? Toplantıdan kısa süre sonra evde olacağım. "

"Bunu çok isterim."

"Yakında görüşürüz bebeğim." Burnunu Jungkook'unkine sürttü.

"Sabırsızlanıyorum." Jungkook, Jimin'i tekrar öpmeye karşı koyamadı ve gönülsüzce ayrıldıklarında kocası kıkırdamayı bırakamadı. Ah, o melodik kıkırdamaları ne kadar seviyordu. Küçük çanlar gibi çınlıyor ve bütün kalbini aydınlatıyorlardı. Jungkook, kocasının gülümsemelerine karşılık verdi. Jimin, sadece Jungkook'a gösterdiği o mutlu bakışla geri adım attı, yanakları kızardı ve gözleri hilallere dönüştü. "Seni seviyorum."

"Ben de seni seviyorum."

"Bu PDA ile daha cesur değil miyiz Jungkook-ah," Jin'in iyi huylu alayları Jungkook'u hayallerinden kurtardı. Jimin çoktan gitmişti ama yine de Jimin'in her an kafasını patlatmasını bekliyormuş gibi kapıya bakıyordu. Kahretsin, onu şimdiden özlemeye başlamıştı. "Sadece bizim personelimiz var ama dışarıdayken gerçekten dikkatli olmalısın."

serendipity | jikook çeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin