Oy vermeyi ve satır arası yorumlarınız lüften unutmayın.
*****
"Burası neresi, siz kimsiniz?"
"Biz gölgesizleriz, burasıda bizim mabedimiz. Burası gölgesizler mabedi"
Duyduklarımı idrak edemiyordum. Kafam allak bullak olmuştu. Onlar kimdi, burası neresiydi, ben onlar için kimdim?
"Tam olarak nerdeyiz?" diye sordum kısık sesimle.
"Yerin altında"
Korkuyla yutkundum. Yerin en dibinde nefes alan ben artık gerçektende yerin altındaydım. Gözlerimi karşımdaki yabancıya diktim. Aklımı uçak yapıp uçuran o soruyu sordum.
"Neden ben"
"Çünkü kimsesizsin, kaybedecek hiçkimsen hiçbir şeyin yok. Tıpkı bizim gibi"
♠️♠️♠️
İnsanlar kördür, görmezler.
İnsanlar sağırdır, duymazlar.
İnsanların kalbi taştandır, insanların kalbi buzdandır.
Ne o taş çatlar ne de o buz kırılır.
Ne o taş parçalanır ne de o buz erir.Sokaklar bana geceleri uyuduğum beşikti, cızırtılı sokak lambalarının sesi ninnimdi. Hiç bir yere sığamadım, hiçbir yere sığınamadım. Ben kaybolmuşken sokaklar buldu beni. Sarıp sarmaladı, ısıttı, iyileştirdi, büyüttü. Gözlerime bakmaya aciz olan insanlara rağmen büyüdüm. Soğuk kaldırım taşlarına rağmen ısındım. Tekinsiz caddelere rağmen hayatta kaldım. Başka çarem yoktu, olmamıştı. Sıcak bir yuva mı, öyle bir yeri hiç görmedim. Huzurlu bir uykumu, hiç tatmadım. Mutluluk mu, hiç denk gelmedim. Ama bir şekilde hayatta kaldım. Yaralarımla, acılarımla, gözyaşlarımla, dışlanmışlık duygusuyla, sevilmemişlik hissiyle, hepsiyle savaştım.
Kendimden başka kimsem yoktu, bu yüzden kendime iyi bakmalıydım.
Herkes sizden vazgeçmiştir ama ne olursa olsun insan kendi kendini terk edemez, etmemeli. Ettim sanabilir ama bunu yapamaz. Bileklerini kesmek üzere olan biri bile kendindedir, bilmesede öyledir. Bir şeyi bilmek o kadar önemli değildir çoğu zaman. Bir şeyi hissetmek gerekir. Kendimi hissediyorum ve bu nedenle hayattayım. Eğer düştüğümde bir elin uzatılmasını bekleseydim hala düştüğüm yerde olurdum. Ben kalktım, devam ettim. Beceremezsem bile savaştım. Bazen bu çelimsiz bedenim kendini ölüm döşeğinde buldu. Bu çelimsiz bedenim taşıyamayacağı her yükü sırtlandı. Ve bu çelimsiz bedenim her şeyin altında kaldı. En kötüsü da ben o enkazın altında hala inatla nefes alıyordum.
Bu soğukta üzerime giydiğim ince hırkama iyice sığındım. Beni ısıtabilen tek şeye sıkıca sarıldım. Çünkü hırkamı kaybedersem üşürdüm. Üşümek istemiyordum. Üşürsem hasta olur ve işe gidemezdim. İşe gidemezsem kovulur ve okul harçlığımı çıkaramazdım. Tek kurtuluş yolum sıkıca sarıldığım hırkamdaydı. Eğer o beni üşütmezse hasta olmaz, işe gider ve harçlığımı tamamlardım. Okulumu bitirirdim ve kendime poşetler dolusu hırka alırdım. Ve böylece hiç üşümezdim. Bu hayale tuttundum. Bedenimin hiç üşümediği bir hayal kurdum kaldırımda otururken. Sıcacık temiz bir odadaydım. Üzerimde kalın kıyafetlerim vardı, üşümüyordum. Havanın soğukluğuna rağmen hayalim bedenime dokunmuş ve beni ısıtmış gibi hissetim. Hafifçe gülümsedim. "Üşümüyorsun Duru," dedim kendimi inandırır gibi. "Bak tutunduğun o hayal ile sokaklar seni ısıtıyor, hiç üşümeyeceksin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgesizler Mabedi
Mystery / ThrillerKelebekler ölü. Renkli kanatları ölümü beklerken öldü. 🦋🦋 "İnsanlar kördür, görmezler. İnsanlar sağırdır, duymazlar. İnsanların kalbi taştandır, insanların kalbi buzdandır. Ne o taş çatlar ne de o buz kırıl...