5. Bölüm

656 45 7
                                    

Jimin

Gözlerimi yavaşça aralayıp yattığım yerde esneyerek vücudumu pencere tarafına çevirdim. Gün çoktan doğmuştu, alarm çalmadan uyanmamı heyecanımdan dolayı olmasını anlamam uzun sürmedi gerçi uyuyabildiğime şükür ediyorum. Çalmak üzere olan alarmı kapatıp yatağımdan kalktım ve banyoya yöneldim. 10 dakikalık kısa bir duşun ardından banyodan çıkıp elbise dolabımın önünde durdum dolabın sürgüsünü kaydırıp dolapla kısa süreli bir bakıştık ardından altıma iç çamaşırı geçirip bir de beyaz pantolon giyip yine aynı renkte kemer taktım, üstüme de siyah bir tişört geçirip üstüne beyaz ceket giydim. Takılarımın olduğu çekmeceyi açıp birkaç yüzük ve küpe alıp taktıktan sonra aynaya karşı kendimi süzdüm, yüzüme bir gülümseme yerleştirip ellerimi ince belime yerleştirdim. Önceden olsa giydiğim şeylere zaten hiçbir şekilde yakışmayacak diye dikkat etmezdim ve aynaya bile bakmadan evden çıkardım insanların kötü bakışları arasından bir okula bir eve gider gelirdim. Aklım eski anılara gidince gözlerimin dolmasına engel olamadım.. Ama hayır bugün güzel bir gün olacak ve hiçbir şeyin bunu bozmasına izin vermeyeceğim. Yatağımın üzerini düzeltip komodinin üzerindeki parfümden iki fıs üzerime sıktım, anahtarımı ve telefonumu alıp evden çıktım.

Telefonumu çıkartıp gruptaki konuma bakacakken telefonumun çalmasıyla irkildim, arayan Yoongiydi hemen açıp telefonu kulağıma götürdüm.

-Günaydın Jimin

-Günaydın Yoongi-ah

-Evden çıkmadın değil mi? Seni almaya geliyoruz.

-Aslına bakarsan çıktım durağa varmak üzereyim beni oradan alsan olur mu?

-Tabii olur on dakikaya oradayım.

Oh be otobüsle yeri bulma derdinden kurtulduğuma göre rahatlayabilirim. Acaba tepkisi ne olacak? Beğenip gözlerini benden alamayacak mı? Yoksa zaten bundan çok var diyip bakmayacak bile mi? Neden..? Yine aklıma geldi işte, eğer onun için önemsizsem neden o gün bana yardım etti, neden önemsedi? Bunu ona çok sormak istiyorum ama konuşamıyorum bile... Ben böyle kendi kendime konuşmaya dalmışken dibimde duyduğum korna sesiyle irkilip elimi kalbime götürdüm.

-Tanrım, Yoongi çok korktum.

Araca yaklaşıp ön koltuğa oturdum. Aynadan arkaya bakıp Taehyung'u süzdüm.

-Özür dilerim Jimin-ah seni korkutmak istemedim. Bu arada çok güzel olmuşsun.

-Teşekkürler Yoongi, sen de epey yakışıklı görünüyorsun.

Araç tekrar çalıştığında bedenimle arkaya dönüp telefonuyla ilgilenen Taehyung'a seslendim.

-Taehyung çok iyi olmuşsun.

Sonunda Taehyung'un dikkatini çekebildiğimde telefonundan başını kaldırıp bana baktı, beni süzdükten sonra gözlerini büyüterek konuştu.

-JIMIN BU NEE MUHTEŞEM OLMUŞSUN GÜZELLİĞİN BUGÜNÜN KONUSU OLACAK KESİN

-Olacağız demek istedin sanırım kendine bak bir de

Yoonginin sesini duyduğumda ona döndüm.

-Birilerinin dikkatini çekebilmek için böyle giyindi

Duyduğum şeyle şaşkınlıkla tekrardan Taehyung'a döndüm.

-Neee kimin?

Gözlerini devirip cevapladı

-Sadece onu hoş bulduğumu söyledim Yoongi abartma

-Ya ya ne demezsin

Aralarında bir şeyler dönüyordu ve ben anlamıyordum

Direction of fate | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin