Medya bıraktım siz ne zaman açmanız gerektiğini anlayacaksınız zaten 😉
JIMIN
İlk okul hariç bütün okul hayatım boyunca okul değiştirmek zorunda kalmıştım, ailemin maddi durumu iyi olduğu için şimdiye kadar hep özel okullarda okudum. Ama ne yazık ki hepsinde de zorbalığa uğramış itilip kakılmıştım, bana bunları yapanları her seferinde şikayet etsem de o öğrencilerin zengin aileleri müdür'e bir miktar para vererek susturuyorlardı, lise'deyken buna bir son vermek isteyip kilo vermek için zorlu bir diyet yapmak istemiştim, sürekli olarak bayıldığım için annem buna karşı çıkmış ve babamı da bu konuda dolduruşa getirmişti. Sırf benim bu sorunum yüzünden şehir bile değiştirmiştik, şimdi ise üniversite okuyordum aslında daha güzel ve özel okullara gidebilirdim ama artık istemiyordum sadece artık zorbalık görmek istiyordum, buraya ilk geldiğimde yine aynı muameleyi görmüştüm okuldan çıktığımda babama okulu bıraktığımı söyleyecektim ama hiç beklemediğim birşey olmuş, uzun boylu oldukça yakışıklı birisi beni bu durumdan kurtarmıştı, ilk defa birisi hislerime sahip olmuştu, bu kişi her ne kadar denk olmasak da Jungkook olmuştu, beni önemsediğini değer verdiğini düşünmüştüm ama sonraki günlerde hiç de öyle olmadığını anlamam uzun sürmemişti, muhtemelen sadece bana acıyıp yardım etmişti. O günden sonra Yoongi ve Taehyung ile yakın arkadaş olmuştum bu okulda kalmam için yeterli bir sebeptiler.
Ben böyle düşüncelere dalmışken Yoongi'nin bağırışıyla kendime gelebilmiştim
"Amına koduğumun pici ben ona gününü gösterirdim ama dua etsin senin peşinden geldim"
Kısa bir 'of' çektim "boşver Yoongi ben unuttum bile"
Dediğim şeyle Taehyung yüzüme dikkatlice baktı "yalan söyleme Jimin yüzünden ne kadar mutsuz olduğun anlaşılıyor, ama bende suç onların masaya oturmalarına izin vermeyecektim" elini alnına vurup devam etti "ahh aptal kafam"
Elini tuttum "kendini suçlamayı bir kenara bırak artık"
Taehyung birden duraksayıp yüzüne en piç gülüşü yerleştirdi, Yoongi ile birbirimize anlamamış bir şekilde bakıyorduk ki söze başladı
"Ama siz durun aklımdaki dahiyane fikri gerçekleştirdiğimde o iki gerizekalının da kimin daha iyi olduğunu göstereceğiz"
Yoongi yüzünü buruşturarak konuştu "emin misiniz onlar için değeceğini sanmıyorum ve aklından neler geçiyor senin"
Bende munzur bir şekilde gülümseyip elimi çakması için Taehyung'a uzattım "aklında ne var bilmiyorum ama benim şimdiden hoşuma gitti"
Taehyung'da elini uzatıp çaktığında "emin ol efsane birşey Jiminie" demişti
Yoongi olanlara daha fazla dayanamayıp kalktı "siz ikiniz de delirmişsiniz ben sınıfa gidiyorum"
Arkasından sadece el sallayıp gülümsemiştik.
Dersin bitimine yalnızca 5 dakika kalmıştı ama bundan sonra 1 ders daha vardı, tanrım zaman bana düşman mıydı böyle, sınıfın sol kısmında 3 arka sıramda onun oturduğunu biliyordum her ne kadar oraya bakmak, birkaç saniyede olsa yüzünü seyretmek istesem de bunu yapamazdım önce Taehyung'un dahiyane fikrini gerçekleştirmem gerekiyordu, aklım ve kalbim birbirinden çok zıt oluvermişlerdi resmen bir kavga gerçekleştiriyorlardı içimde, kalbim 'onu deli gibi seviyorsun sadece birkaç saniye bak içindeki özlem gitsin diyordu ama" beynim ona zıtlaşarak "hayır o seni yerin dibine soktu kendini daha fazla ezdirmeden ona haddini bildir" diyordu, tarihçilerin 3. Dünya savaşını beklemelerine gerek yoktu şu an da içimde yaşanıyordu kitaba geçirebilirler diye düşündüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Direction of fate | Jikook
Fiksi PenggemarOkulun havalı ve kimseye taviz vermeyen çocuğu Jungkook yaptığı bir iyilikle hayatının aşkı'yla tanışacağını nerden bilebilirdi ki