16

3.5K 175 29
                                    

Kim Taehyung

Tonlarca hayal kurup kara dolaplar çeviriyordum insanların arkasından.
Evet, yapıyordum. Ben bir zehirdim. Kendimde dahil herkesi zehrime bulardım. Ancak biliyordum ki doğrusu bu. Başka türlü yapamazdım.

Şimdi en değerlim ahlaksız olduğumu düşünüyor. Ve arkadaşlarım herzaman şüphe uyandırıcı biri olduğumdan bahsediyorlar.

Ke za haklılardı da ben böyle bir heriftim. Kara yalanlar benim hayatım olmuştu. Ben hayatımı bu şekilde batırmıştım. Şimdi ise boğuluyormuşum gibi hissederken kaybetmek üzere olduğum aşkım vardı ortada. Belki de çoktan avuçlarımın arasından kayıp gitmişti, bilemiyordum. Bu ihtimali düşünmek dahi istemiyordum. Her şey yeterince zor iken beynimin içinde asla susmak bilmeyen o lanet sesi bastıramamak ve düşüncelerimi iyi yönde değiştirememek beni iki kat yıpratıyordu. Haketmiştim, Tanrı'ya isyan dahi edemiyordum. Neden ben diyemiyordum.

Bu yüzden şimdilik bu hayattaki tek gayem Jeongguk'u kazanmak olacaktı. Onu kaybetmeye hiç niyetim yoktu. Seviyordum ve istiyordum. Kazanacaktım, Jeongguk'un kalbinde açtığım tüm kırıkları kapatıp kalbini tekrardan kendime ait kılacaktım. Nasıl yapacağımı bilmesem bile... Aklıma koymuştum bir kere.

Direksiyonu sıkıca kavradığımdan mütevellit beyazlaşan parmak boğumlarıma baktığımda düşüncelerimin arasında kayboluşumun vücudumu ne kadar gerdiğini farkettim. Sol dönemeçten de dönerek hemen karşımdaki lüks apartmana doğru aracı sürmeye devam ederken derin bir nefes alıp ardından direksiyonu sıkı sıkıya tutan parmaklarımı gevşettim. Bugün Jeongguk ile buluşacaktım ve onun yanına bir buçuk haftadır yıkanmadığımdan ter kokumun sindiği kırış kırış kıyafetler ile gidemezdim. Bu nedenle Dan Bi ile taşındığımız bu yeni evimizin(!) önündeydin ya şuan.

Jeongguk'un gerçekleri öğrenmesinin hemen ardından Dan Bi'nin zoruyla apar topar taşınmıştık bu eve. Dahası o her şeyi tek başına halletmişti. Benim bir şey yapmama gerek kalmamıştı. Bunun işime geldiğini söyleyebilirdim. Aklımda sadece Jeongguk var iken Dan Bi ile uğraşamazdım. Buna takatim yoktu.

Dan Bi zekiydi ve oldukça kurnazdı. Önce gerçekleri öğrenmiş, ardından her şeyi Jeongguk'a anlatmış, sonunda ise ayrı bir eve çıkıp ailemden kurtulmayı başarmıştı. Zekasına ve güzelliğine hayran kalınacak bir kadındı. Lakin dahi değildi. Onunda atladığı noktalar vardı.

Parkedip indiğim arabamda seri adımlarla uzaklaştım ve karşımdaki lüks binaya girdim. Asansörün önünde durup asansörün gelmesi için tuşlara bastım. Çok geçmeden aralanan asansör kapısıyla içeri girdim, asansörde tek başıma olmak işime gelmişti. Kimseyi leş gibi alkol ve ter kokumla rahatsız etmek istemezdim. Birkaç dakika bekledikten sonra asansörün kapıları aralandı, ve şimdi 24 numaralı evin çelik kapısı tam karşımdaydı. Tuhaf hissetmiştim. Öylesine tuhaf hissetmiştim ki duygularımı anlamlandıramıyordum. Kızgındım, üzgündüm, pişmandım, aşıktım ve en önemlisi kırgındım. Sahi kırılmaya hakkım var mıydı benim? Hakkım olsa dahi neye, kime neden kırgındım? En yakınlarımın hayatlarıyla kumar oynayan bendim. Onlar bana kırgındı, kızgındı. Ben değil... Ben sadece korkak bir adamdım.

Zaten her şey aşkımın getirdiği korkuyla başlamamış mıydı? Korkuları saklamak adına takılan maskeler, söylenen pembe ya da kara yalanlar. Her şey korkunun getirisiydi. Bir şeyleri kaybetmekten korktuğumuz için gerçekleşirdi.

Biz insanoğlu bağlanmayı, bazı şeyleri gözümüzde büyütüp 'Onsuz yapamam.' demeyi severdik. Bu yüzden bazen gerçeklerden kaçardık, bazende acizce yalanlar ardına sığınırdık. Böyle varlıklardık biz.

Kanımıza işlemişti bu bizim..

Dan Bi'nin telefonda konuşurken laf arasında söylediği fakat benim pek dinlemediğim için aklımda kalmayan şifreyi hatırlamaya çalışarak asansörden indim, siyah çelik kapının önüne geldim. Aklıma gelen ilk tarihi -evlilik tarihimizi- denerken yanlış olduğuna dair tiz bir ses çıktığında, sıkıntılı bir nefes vermeden edemedim. Hemen ardından Dan Bi ile benim doğum tarihlerimizi denedim. Olmadı. Tekrardan tekrardan aklıma gelen sayıların yazdığı tuşlara bastım fakat sonuç hep sessiz koridorda o tiz sesin duyulması oldu. Birkez daha denemek adına parmaklarım tuşları bulduğunda yaslanmış olduğum kapı açıldı ve ben düşmekten son saniye duvardan tutunarak kurtuldum. Kapıyı sonuna kadar aralamış uykudan yeni uyandığını belli eden şiş yüzü, kırışmış geceliği ile karşımdaydı eşim.

Forbidden Love, tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin