Ejderha Kraliçesi Maliana'nın Efsanesi

57 3 0
                                    


●Medya: Temsili Genç Matilda●

Küçük prenses sarayın koridorunda asilce yürürken ağbisini arıyordu. Fakat sarayda ağbisine ait tek bir iz bile yoktu. En son aklına kraliyet silahları odası geldi ve asilliğini bozmadan o tarafa yürümeye başladı. Koridorda bebekliğinden beri tanıdığı yüzü görünce ona selam vermeyi unutmadı. "Merhaba bayan Aisley"
"Merhaba prenses Matilda." Birbirlerine gülümseyerek ayrıldılar ve genç prenses tekrar hedefine odaklandı. Odanın önüne geldiğinde elini kapıya koydu ve ittirdi. Kapı açıldığında kılıçlara bakan ağbisi ile karşılaştı.
"Ağbi burada ne yapıyorsun. Babamlar görürse kızarlar." " Sakin ol Matilda. Babamlar şuan ormandalar." Kız sinirli fakat sesini kontrol ederek tekrar cevap verdi. "Dönebilirler hadi çıkalım buradan" Kız ağbisinin elinden tutup onu dışarı çıkardı ve yürümeye devam etti. Köşeden döndüklerinde babası ve askerler ile karşılaştı. Tam bir prensese uygun onları selamladı ve ağbisini geride bırakarak odasına ilerlemeye başladı.

Odasına vardığında kendisini balkonuna attı ve halkı izlemeye başladı. Ayrıca geçmişin hayalini kuruyordu.

~GEÇMİŞ~

Yeşiller içindeki güzel kadın kendine üç kişi arıyordu. Kendini koruyacak kişiler. Daha fazla insan formunda duramazdı ve hemen yapması gerekiyordu. Belirleştirdiği iki kişi vardı fakat ona bir kişi daha gerekliydi. İlk kişi deniz kıyısında yaşayan Amanda Ladislao. Oraya gitmeye başladı ve yolda o kadın ile karşılaştı. Kızıl saçlarını savurarak ormanda koşuyordu. Kızın yanına gitti ve olayı anlatmaya başladı. "Merhaba zarif hanımefendi ben Doğa. Size özel güçler vericem ve siz kendinize bir halk oluşturacaksınız. Size bahşedeceğim güç su ve toprak gücü. Ormanı bu gücünüzle korumanız gerekecek. Halkınızada bu gücü verecekesiniz ama en güçlüleri kraliyet ailesinden gelenler olmalıdır. Buna dikkat ediniz. Su gücünün yanında toprak gücünüzde olacaktır. Lütfen teklifimi kabul edin ve beni koruyun. Unutmayın toprak gücü kraliyet ailesine özgü." "Bu bir onurdur efendim." Doğa kadın özenle karşısındaki kandına güçleri verdi. "Dikkatli ol ve halkını düzgün seç." diyerek oradan uzaklaştı.

Diğer gideceği kişiye doğru ilerlemeye başladı. Oraya vardığında vadide hoş bir eve vardı. İçeri girdiğinde Genç adama baktı. Genç adam ise onu tanıyıp tanımadığını düşünüyordu. "Merhaba genç adam ben Doğa. Fazla vaktim yok insan formunda bu kadar uzun süre kalamam." "Benden ne istiyorsunuz hanımefendi?" dedi genç adam kuşkuyla. "Kendime üç adet koruyucu seçeceğim ve birini seçtim şimdi ise seni seçmek istiyorum. Sana bazı güçler vericem ve sen bu güçlerle kendine bir halk oluşturacaksın. Ve vereceğim güçlerle beni yani Doğa'yı koruyacaksın. Sana toprak gücünün yanı da Hava gücünü veriyorum William Anthos. Unutma toprak gücü kraliyet ailesine özel." diyerek kendini açıkladı doğa. "Bu benim için onurdur. Sizi pişman etmeyeceğim efendim." dedi ve kadının ona güçleri verirken gökyüzünü izledi. Kafasını aşağı indirdiğinde giden genç kadını gördü ve evine geri girdi.

Doğa yeni bir kişi bulacaktı ama kim olacağına ait tek bir fikri yoktu. Yolda giderken yaralı kurda yardım eden bir kadına rastladı. Elinde yüzük vardı yani evliydi. Doğa genç kadının yanına gidip kurdu kendi büyüsü ile iyileştirdi. Genç kadın büyümüş gözlerle onu izledi. "Merhaba güzel kalpli, zarif kadın. Bana isminizi bahşeder misiniz?" "B-ben" "Sakin olun hanımefendi size zarar vermeyeceğim siz doğaya zarar vermiyorsunuz." "Ben Cindy Sluag." "Merhaba Cindy ben Doğa. Çok vaktim yok insan halinde daha fazla duramam. Sana bazı güçler vericem ve sen bu güçlerle doğayı koruyacaksın. Kendine bir halk oluşturacaksın ve onların kraliçesi olacaksın. Sana toprak ve ateş gücünü veriyorum ve halkına ateş gücünü vereceksin. Toprak gücü sadece kraliyet ailesine özel olacak. Artık gitme vaktim geldi." "Bu olaya beni uygun görmeniz büyük bir onur efendim. Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım" Doğa kıza güçlerini verdi ve çiçek olarak yok oldu.

Şimdiki zaman

Matilda 6 yaşında olmasına rağmen çoğu insana göre çok asildi. Elbisesini düzelterek odasına girdi ve salık saçını aynada taradı. Saçları istediği şekile girince yemek salonuna doğru ilerlemeye başladı. Yolda gördüğü kişilere kibarca selam vererek salona vardı. Yemek salonunda annesi yerine oturmuş kitap okuyordu. Her zaman aynısını yapardı. Yemekten önce diğerlerini beklerken kitap okurdu. Kız annesinin yanağına bir öpücük bırakıp yerine oturdu. Arkasından ağbisi ve babası salona girerek yerlerine oturdu. Amcası ise hemen arkalarından girmişti. Kızın babası en baş köşede hemen sağında annesi, annesinin yanında ise erkek kardeşi oturuyordu. Kız erkek kardeşinin karşısında oturuyordu ve yanında amcası vardı. Amcası da babasının sol tarafında oturuyordu. Yemek başlamıştı ve herkes kibarca yemeğini yiyordu.

Kız ağbisi için geriliyordu. Ağbisi yakında on yaşına girecekti ve her kraliyet ailesi mensubuna yapıldığı gibi ona ormanı gezdireceklerdi. On üç yaşında silah kullanım dersleri alacaktı ve on beş yaşında ormanda bir gün tek başına bırakılıcaktı. Ormanı gezmeye gittiklerinde güçlerini geliştireceklerdi. "Oğlum ormana gitmene bir ay kaldı heyecanlı mısın?" dedi Kral Henry. "Evet baba heyecanlıyım." Matilda, ağbisi için mutluydu. Ağbisi sürekli on yaşının ve ormana gitmenin hayalini kurardı. "Kızım biz de seninle yarın halka inelim ve halkımızla sohbet edelim. Belki bir yardıma ihtiyaçları vardır." Kraliçe Ashly her zaman halka değer verir ve onlarla ilgilenirdi. Matilda annesinin söylediği şeye çok sevindi. Halkı çok severdi ve oradan arkadaşları vardı. "Evet anne gidelim. Anna'yı da görebilir miyim?" "Tabi ki görebilirsin Matilda." Annesinin sözü masadaki son söz oldu. Masa sessizliğe büründü. Tek ses çatal bıçak sesiydi. "Afiyet olsun, izninizle." diyerek masadan kalktı Matilda. Hızlı adımlarla odasına çıktı ve içeri amcasının gelmesini bekledi. On dakika sonra boş boş beklemekten sıkılan Matilda eline kitap alıp okumaya başladı.

Yaklaşık yarım saat sonra odasına amcası geldi ve Matilda'yı odasından aldı. Orion yeğenini büyü çalıştıkları odaya getirdi ve pozisyon aldılar. "Matilda içindeki ateşin farkına var. Eğer bu ateşin farkına varırsan güçlenirsin." diyerek derse başladı Orion. Yaklaşık yarım saat çalıştıktan sonra kız kendini iyice geliştirmişti. İkiside büyü çalışma odasından çıkıp şöminenin olduğu aile odasına gittiler. Tüm aile oradalardı. Orion ve Matilda da yerlerine geçtiler. Kraliçe Ashly eline bir kitap alarak ailenin yanına gitti. Kitabı zarif elleriyle açıp efsaneyi okumaya başladı. Her akşam Kraliçe Ashly ailesine şöminenin karşısında kitap okurdu.
"Ateş tapınağı efsanesine göre çok eski zamanlarda İlk Ateş tapınağı kraliçesi Cindy'nin halkı oluşturduktan sonra doğan bir kızı varmış. Güçleri Cindy'e verildiğinde Cindy bu kıza hamileymiş ama haberi yokmuş. Bu kızın ismi Maliana Sluag'mış. Efsaneye göre bu kız gücünü kullanamazmış. Annesi ise sürekli ona yardım edermiş ama ona yeni güç vermezmiş. Çünkü eğer gücü olması gerekiyorsa vardır ve elbet ortaya çıkacaktı diye düşünürmüş. Kız ablası ve ağbisi tarafından çok hakarete uğrarmış. Anneleri her yanlarından ayrıldıklarında kız ile dalga geçerlermiş. Kız her gece o sözlere ağlarmış. Ama annesine söylemezmiş çünkü kardeşleri ile annesinin aralarını bozmak istemezmiş. Onun yanında olan tek kişi küçük ablasıymış. Sürekli onu korur ve ona destek olurmuş. Sonra küçük ablası hastalık yüzünden vefat etmiş. Maliana yıkılmış tabi. Artık onu koruyacak ve onunla oynayacak bir ablası yokmuş. Tam ağbisi ile arasını düzeltmişken büyük ablası ağbisini öldürmüş. Nedeni ise oğlanın tahta geçeceğini duymuş. Bu sefer taht ona kalacakmış. Ablası kendini karanlık tarafa kaptırmış ve annesini öldürmeye çalışmış. Tabi annesi ise onu iyi biri yapmaya çalışmış ama olmamış. Sonra kızı öldürmek zorunda kalmış. Ama ablası ölmeden önce annesine kara bir büyü yapmış ve Maliana o büyü yüzünden annesini kaybetmiş. Halkına saldırı yapıldığı sırada kız birden alevler içinde yanmaya başlamış. Sonra ise o alevler ile halkına saldıranları öldürmüş. Kız o kadar güçlüymüş ki hiçbir doğa üstü o kız kadar güçlü değilmiş. Kız ejdarha gücüne sahipmiş ve ejderhalar ile birlik olmuş. Ejderhalar kıza itaat etmiş kız ise onları ailesi olarak görmüş ve onları eğitmiş. Bir rivayete göre kız ölmeden hemen önce "Bundan yıllar yıllar sonra güçlerimi bir kıza vericem. O kızı ben seçiceğim ve benim gibi ejderhalar ona itaat edicek. Ey ejderhalar benim seçtiğim diğer kişiye itaat edin ve onu koruyun." demiş. Ama Maliana daha kimseyi seçmemiş. Eğer bir gün birini seçecek olursa o kız tapınağın kurtarıcısı olacakmış."
"Mükemmel bir efsane anne." dedi Matilda. Her zaman böyle efsaneleri çok sevmiştir. Ama artık en sevdiği efsane bu olacağını o an anlamıştır.

1 Mayıs 2021
01.21

Otroci narave (Doğanın çocukları)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin