fourty six- final

1.9K 137 92
                                    

Bölümü yazarken dinlediğim şarkılardan birkaçını bırakıyorum, iyi okumalar..

Halsey-Heaven and Hiding

The Rose-Sorry

Jin-Epiphany

Lana Del Rey-Young and Beatiful, Dark Paradise

SYML-Where's My Love

*

"Gözlerimi açsana artık, düşeceğim şimdi!"

"Tamam, tamam. Açıyorum." dedi omuzlarından tuttuğu sevgilisini durdururken. İnce parmaklarını yavaşça siyah kurdeleye götürüp, önündeki adamı sinirlendirmek adına sakinlikle düğümü çözdü. Nereye geldiklerini ve bu özel günün ne olduğunu çok merak ettiğinden gevşeyen kurdeleyi büyük bir heyecanla indirip kumun üzerinde ilerleyerek etrafına bakınmaya başladı. Küçük, eski bir parkın girişindelerdi. Neden burada olduklarına anlam veremediği için kaşlarını çatarak sevgilisine bakmaya başladı.

Yoongi onu neden buraya getirmişti ve bu özel gün ile ne alakası var?

"Neredeyiz biz? Burası neresi?" sözlerini bitirse bile etrafına merakla bakmaya devam ediyordu. Biraz ileriye gidip kafasını uzattığında büyük, gri renklerin hakim olduğu depo görmesiyle geriye doğru adımladı. Bu park, büyük büyük yazılmış olan "Daegu Store", kısa süre önce yüzleştiği anıların göz pınarlarında inci tanelerinin birikmesine sebep olmuştu. Parka gelişi, Yoongi ve onun babasını görüşü, ardından depoya girişi... Gözlerinin içine bakan ölü beden ve silahı tutan annesi. Yıllardır hatırlamaya bile cesaret edemediği, psikolojisini büyük bir şekilde sarsmış olan deponun yakınındaydı ve ikinci defa sevdiği adam Jimin'i gerçeklerin kıyısına getirdi sakince. Atlatmalısın, bununla yüzleşmelisin, der gibi. Fakat geriye adımlayıp, Yoongi tutmasa düşecek oluşundan bile hazır olmadığını anlayabiliyordu. Belinden geçerek karnının üzerinde duran eller sıklaştığında, omzunun üzerindeki ağırlıkla yalpaladı. Dokunsalar ağlayacak, tutunmasa düşecek kadar güçsüz hissediyordu kendisini. Kalbinde oluşan baskı nefes almasını zorlaştırdığından dudaklarından bir hıçkırık koptu, gözlerinden küçük bir inci tanesi düştü.

Ama ne olursa olsun kendisine sarılan adam bırakmadı bedenini. Düşmesine izin vermedi. Ayakta durup, aslında her şeyle savaşabilecek kadar güçlü olduğunu göstermek istediğinden geçmişiyle birlikte geleceğini de yıkan bu yere getirme kararı aldı zor da olsa. Bu yüzden mümkünmüş gibi daha çok sardı onu ve yanağınan akıp giden tanenin üzerine dudaklarını bastırdı. Jimin bu küçük temasla titreyerek kafasını çevirdiğinde şaşkınlıkla bakan gözleri ve dağılmış saçlarıyla çok şirin gözüküyordu. Yoongi dejavu olduğunu hissettiği için sırıttı ve tekrar öptü yanağını. "Bugün babamın beni ilk ve son defa bıraktığı gün. O kadar çok zaman geçti ki, kaç yaşında olduğumu veya ne kadar geçtiğini hatırlamıyorum bile." gözleri tepkisini görmek adına Jimin'den ayrılmazken, onunkiler tüm hayatını değiştiren yere kaydı. Bu sefer berbat hissetmiyordu sadece anıların altında ezilen küçük bir çocukla aynı hisleri taşıyordu. Yoongi özel bir gün dediğinde böyle bir şey olacağı hiç gelmemişti aklına. Kendi salaklığına kızıp kafasını eğdiğinde yine uçurumun eşiğinden sözleriyle alıp sarıldı sevgilisi.

"Artık buraya çok kötü bir yermiş gibi bakmamıza gerek yok, bebeğim." dediğinde sesinin titrememesi için kendini zorluyordu fakat dolan gözleri güçlü duruşunun aksi gibi akmak için yalvarıyorlardı. İşaret parmağıyla orayı göstererek "Eğer sen o gün buradan geçmeseydin ben hayatımın sonuna kadar babamı kimin öldürdüğünü arayarak berbat bir insan olacaktım... Fakat Tanrı benim için yazdığı kaderi sanki son anda değiştirdi halime acır gibi." dedi göz altlarındaki ıslaklığı hızlıca silerken. Ellerini tekrar aynı yere koyup devam ederken Jimin'in ağladığını görebiliyordu. "Aniden, daha çok küçükken hayatımda ismini bilmediğim bir çocuk olarak girdin ve bir daha da çıkmak bilmedin. Öyle ki büyüdüğümde bile yine ismini bilmediğim bir çocuk olarak etrafımda olmaya devam ettin. Sırf bu yüzden düşündükçe diyorum ki..." nefesini verip kendini geriye çekti yine Jimin'in dönmesi için fırsat vermek adına. Hem cüsse, hem yaş olarak küçük olan bunu anlamış gibi titreyen ellerini arkasına koyarak döndü.

headphones ¦ yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin