Envar

96 63 44
                                    

Başlama tarihinizi buraya alalım beraber kaynaşalım

Kitaplardan okuduğum aşk hikayeleri beni çok etkiliyordu. Bazen ikisine kızıp o an bırakmak, bazen ikisini de kalbime saklamak istiyordum.

Son sayfalarda kendi kendime mırıldanıp, buruk bir tebessümle kitabın kapağını kapattım.

Hayatımda kimsenin olmaması insanın kalbinde hep bir boşluk olduğunu hissettiriyordu. Başkası hissetmese bile ben hissediyordum.

Bir aşk konulu kitabı daha komodine koyduktan sonra çekmecemden sigara paketimi çıkartıp mutfağa doğru yürümeye başladım. Evim çok büyük değil ama odaları genişti. Tek başıma yaşıyordum.

Yaşadığım evi almak için gecemi gündüzüme katıp çalışmış bir hayalimi gerçekleştirmiştim.

Daha çok hayalimin gerçekleşmesi için daha çok çalışıp aynı zaman da ruh eşimi bulmam gerekiyordu.

Ruh eşim farklı bir diyardaydı, onunla ne bir iletişimimiz vardı ne de bir anımız. Ruh eşimin baş harfi tam şah damarımın üstünde dövme gibi estetik bir biçimde yapılmış gibi duruyordu.

Baş harfi E'idi.

Onun yaşadığı sıkıntıları, üzüntüleri, sevinçlerini ben hissediyordum.
Acaba o benim duygularımı hissediyor mu?

Bunu öğrenmek için tabii ki de onu bulmam gerekiyordu. Bunları düşünmemeye karar verip kahve makinesine suyu koyduktan sonra şarkı mırıldanmaya başlamıştım.

Kahve makinesinden "dit" sesi geldikten sonra fincanıma döktüm ve küçük masama koydum. Pencerenin kapalı olduğunu görüp masadan pencereye uzanıp pencereyi açtım ve sigaramı yaktım. Sigara dumanı eve dağılmadan usul usul dışarıya süzülüyordu.

Ben Nevra.

Üniversiteyi Ankara'da bitirip İzmir'e taşınmıştım. İzmir'in havası, sokakları bana özgürsün diye bağırsa da asla öyle değildim.

Kendimi kısıtlamayı seven, sadece yaptığım belirli işleri yapan ve yeniliklere hep sonraya erteleyen biriydim.

Kendimde en sevdiğim şey gözlerim ve ismimdi. Ela gözlerim, uzun boyum ve uzun saçlarımla göz kamaştıran bir güzelliğe sahiptim.

Kendimi övmeyi seviyordum çünkü ben kendimi yetiştirmiştim. Asla kendimi ezdirmemiş hep nasıl daha çok kendimi yetiştireceğim tarzında yaklaşmıştım.

Sigaramı bitirip kül tablasına bastım.
Kahvemin ılıklığından hemen kafama dikmiş sonra fincanı yıkamıştım.
Suyu kapattıktan sonra odama gidip üzerimi değiştirmiş biraz eve alışveriş yapmam gerektiğini kanaat getirmiştim.

Salona geçtiğimde koltuktaki çantamı aldım ve ayakkabılıktan ayakkabılarımı çıkardım. Dışarı adımımı attığımda havanın çok güzel olduğunu gördüm.

İlk başta büyük markete giriş yaptım.
Marketten ihtiyacım olanları aldıktan sonra kasaya gelip onları ödedim.

KapıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin