--------------------------------------------------------------
Bir kış sabahıydı. Eren çizgili pijamalarıyla uyanmış, köpeğine mama vermiş, kendine kahve yapıyordu. Tam o sırada bir ses duydu.. bu tiz ses annesine aitti. Annesi onu her zaman yaptığı gibi azarlamak yerine ona günaydın diyordu. Eren çok şaşırmıştı çünkü babası onları terk ettiğinden beri annesinden güzel tek bir kelime duymamıştı. Eren'de annesine günaydın diyerek karşılık verdi ve evden çıkmak için çantasını aldı ve ayakkabılarını giydi.
Tam evden çıkmıştı ki evden bir patırtı geldi. Eren ne olduğuna bakmak için tekrar eve girdi ve şoke oldu.
Daha demin ona günaydın diyen annesi merdivenlerden yuvarlamış ve ondan geriye yerde boynu kırık ve kanlar içinde yatan annesi kalmıştı. Eren panikledi hemen anksiyete ilacını içti ve sonra 911'i aradı.
Ambulans yaklaşık 5dk içinde eve varmıştı. Ekipler hızlıca annesini ambulansa aldılar ama Eren binmek istemedi, yapıcak işleri olduğunu söyledi ve oradan koşar adımlarla uzaklaştı. Yürürken sürekli neden böyle bir şey olduğunu sorguluyordu. Niye Eren'in başına gelmişti ki ? Bu olanlar gerçek miydi yoksa sadece iğrenç bir kabus muydu ? Bunun doğru cevabını o da bilmiyordu.
Eren boş boş yürürken aklına gizemli arkadaşları geldi. Arkadaşlarının bu garip olayı yorumlayabiliceğini düşünüyordu. Aslında pek arkadaşı sayılmazlardı ama bir kaç kez konuşmuşlukları vardı. Onları nerede bulacağını bilmediği için sokak sokak gezdi, bakmadık yer bırakmadı.
En sonunda çok yoruldu ve bir bara gidip orada bu üzüntünün ona verdiği efkarla kendine bir bira söyledi.
Birasını yudumlarken etrafa göz attı ve evet... arkadaşlarını görmüştü. Bir anlık heyecanla hemen ayağa kalktı ve arkadaşlarına yöneldi...Birinci bölüm böyleydi umarım hoşunuza gitmiştir hikayenin devamı için önerileriniz varsa yorumlara yazarsanız sevinirim :)