Twins °hyunho°✓

6. Bölüm : Changbin'den... Hoşlanıyorum...

5. Gün

  Gözlerimi açar açmaz gördüğüm görüntü ile sessizce küfür etmiş ve kafamı çevirmiştim. "Ne dikiliyorsun başımda?"

  Sırıtarak eydiği kafasını kaldırdı. Turuncu tutamları karıştırırken "Yani ben de ilk uyandığımda benim gibi birinin yüzünü görsem böyle tepki verirdim. Mükemmelim çünkü." Dedi.

  Azıcık aralanmış gözlerimle ona bakarken "Ya da korkutucu." Dedim. Gece gece başımda bekleyip ne yapıyordu onu da merak ediyordum açıkcası.

  Dudaklarını büzüp "Kalbimi kırıyorsun küçük şeytan." Dediğinde omuzlarımı silktim. "Git tamir ettir o zaman."

  Gözlerini devirip yanımdan uzaklaştığında yan tarafıma döndüm ve uyukuya dalmaya çalıştım ama sadece çalıştım. Eğer bir kere kalkarsam bir daha uyuyamama gibi bir huyum vardı maalesef.

  "Seungmin kalk artık! Bir şey göstermem gerek diyorum sana!" Minho'nun sinirli sesini duyunca gözlerimi geri açtım. Onlara doğru dönüp bakmaya çalıştım. Çalıştım diyorum çünkü gözlerim inatla açılmıyordu.

  Seungmin olduğu yerde dönerken söylenerek konuşmaya başladı. "Ya bir dur karıcığım. Gece gece beni mi özledin?" Karıcığım mı? Ne?

  Minho sabrının taştığı belli olan sesiyle Seungmin'i dürtmeye devam etti. "Evet hasretimden tutuşuyorum lütfen kalk."

  Seungmin ona dönüp kollarını açtığında gözlerimi şaşkınlıkla büyüttüm. Uyukum kesinlikle kaçmıştı artık. "Gel birlikte uyuyalım o zaman."

  Son bir kez daha omzunu dürtükledikten sonra geri çekildi Minho. Her haliyle çok korktucu görünüyordu bu çocuk. "Kocam mocam demem seni tokat manyağı yaparım Seungmin. Kalk hadi, gördüğün şey ile feleğin şaşacak zaten."

  Seungmin bıkkın bir mefes verip yorganını üstünden itti."Uf aman, kalkıyorum tamam. Bir dahakine öperek uyandır ama."

  Minho elini geçistircesine sallarken "Aynen." Diye mırıldandı. Bir anda bakışları bana döndüğünde anında gözlerimi kapattım. "Uyumadığını biliyorum. Eğer bize katılmak istiyorsan hemen kalkmalısın."
 
  Anında ayaklandığımda Seungmin bana şaşkınlıkla baktı. "Bu ne alaka?"

  Omuzlarını silkti Minho. "İzliyordum. Uyanması onun hatasıydı."

  Ben şaşkınlıkla Minho'ya bakarken Seungmin benim yerime konuşmuştu. "Çok fazla açık sözlüsün."

  Minho Seungmin'in omuzlarına abandığında ben de yataktan kalktım. "İçim neyse dışımda o kocacığım. Neyse gidelim hadi!" Minho kolunu ona uzattığında Seungmin sırıtarak koluna girdi.

  Tam şu anda neler oluyor böyle Dünya'da?

  Garip, gerçekten çok garip...

  Kol kola girmiş ikiliyi takip ederken hala karşımdaki görüntüyü sorguluyordum. Her zaman birbirlerine çok zıt iki karakter olarak geliyordu bu ikili bana. Peki şimdi nasıl...

  Felix'lerin odasının öne geldiğimizde Minho bizi durdurup sessiz olmamızı işaret etti. Kapıyı yavaşça araladığında sırayla kafalarımızı içeriye soktuk. Hemen görüş açıma giren Felix'in yatağı dağılmış bir şekilde boştu. İçeriye küçük bir göz attığımda ise Chan'ın yatağında olan iki bedeni fark ettim. "Oha!" Diye mırıldandı Seungmin.

  Şaşkınlığı biraz olsun üstünden gittiğinde sordu Seungmin. "Bu nasıl oldu?"

  Minho omzularını silkerek "Bilmiyorum." Dedi. "Gece tartışıyorlardı yine. Sonra bir anda ağlama sesleri yükseldi. Sonra da bu hale gelmişler."