•medya: Blackbear -idfc
Nabersiniz çukulatlarıım!
Burayı ve sizi çoook özledimm
Biliyorum çok beklediniz, özür dilerim 😞😞
Barışalım mı~~🥺🥺
.
.
."Hyung... Ben bunu haketmedim... "
"Jungwoo... Lütfen kendine gel. Bu kadar yıpratma kendini, lütfen" diye yalvardı Ten.
" Ben *hıck* çok *hıck* mu yetersizim *hıck* hyung? " diye sordu gözleri yaşla doluyken.
"Hayır sen yetersiz değilsin bebeğim. Lütfen bunu söyleme"
"O zaman beni neden aldattı? " diye sinirle sordu.
"n-ne? " diye şokla ona baktı Ten
" B-bilmiyor muydun? Dün onu odasına çıkardıktan sonra bana sarılarak ağlarken itiraf etti.
Ben de sarhoşluğuna verdim...Sabah beni 6 gibi uyandırıp gece anlattıklarının gerçek olduğunu söyledi ve... Ve gitti"
"J-jungwoo lütfen şaka de"
"Keşke diyebilsem" dedi ve içli bir nefes alarak gözlerini Lucasla yapıştırdıkları tavandaki minik yıldızlara dikti.
Oysa ne kadar çok sevmişti onu...
Hayat ona götüyle gülmüştü ama.Lucasla olan anıları gözlerinin önüne gelince burukça gülümsedi ve gözlerinden incilerin dökülmesine izin verdi.
"Tanrım neden? Neden mutluluğumu aldı benden? Neden izin verdin? " diye fısıldadı acıyla.
"Jungwoo! Kendine gel! KUN!
JOHNNY! YARDIM EDİN! ""NOLDU! " dedi Johnny ve koşarak odaya girdi. Jungwoo bayılmış ve kafasını komidine çarpmıştı.
"Hassi-"
"JUNGWOO HYUNG! " Diye çığırdı Haechan ve şirket doktorunu aradı.
Manejerleri de çok geçmeden müdahale etmeye başlamıştı.
"Sakin olun çocuklar. O iyi, herkes aşağıya insin. "
"Tamam hyung" dedi Winwin ve gözleri yaşlı bir şekilde aşağı inerken dolu gözlerinden dolayı merdivenleri göremiyordu.
"Win! Dikkat et" dedi Yuta ve onu belinden yakaladı.
Winwin daha fazla dayanamadı ve Yuta'ya sarılarak ağlamaya başladı.
"Şişşt geçti bebeğim. Ağlama, o iyi. "
.
.
."Hyung emin misin? "
"Evet Hae. Hadi gidelim. "
"Peki"
.
Japonya'daki bir dövmeciye girdiler ve beklemeye başladılar.
"Hoşgeldiniz, nasıl yardımcı olabilirim? "
"Merhaba, biz dövme yaptırmak için gelmiştik. Randevumuz var"
"Peki geçin bakalım bu tarafa. Dövme artistimiz sizi bekliyor" dedi kadın ve gülümsedi.
Haechan
Arkadaki büyük salona girdiğimiz gibi Jungwoo hyung yerinde dondu.
"Jae? "
"Jungwoo? " dedi ve gülümsedi adam.