" Ne o sevgilinin mi? " Anlamayarak mark a baktım Göz devirerek bana baktı " Ceket diyorum sevgilinin mi koklayıp duruyorsun da" Dedi ve alayla güldü.
" Sanane? Seni niçin ilgilendiriyor bu hyung? " Dedim ve çıkmadan önce poşeti alıp ona döndüm. " Bu arada evet onun."dedim ve çıkıp en büyük oda olan jaemin ve jenonun odasına girdim.
Eeee herkes buradaydı.
Ne anlamı kaldı ki şimdi. Bana beklenti ile bakıyorlardı. Bu hallerine göz devirdim ve balkonu işaret ettim. Oda büyük olsa da 16 kişi için bayağı bi küçük kalıyordu haliyle
Balkona çıktık (Önceki bölümde ateşin başında olan yer)
Onlara ne yaptığımızı bir bir anlattım ve elimde bana aldığı barbie leri gösterdim.
" Barbie lere bayılıyormuş hatta koleksiyonu bile varmış. Bana bu ikisini hediye etti. " Dedim. Kimsede ses çıkmıyordu ama gülümseyerek bana bakıyorlardı. " İlk kez gözlerin patlayarak birşeyler anlatıyorsun haechan çok mutluyum senin adına" Dedi Taeyong hyung ve ağlamaya başladı. Doyoung hyung göz devirdi. Onu teselli etmek için kollarımı onun bedenine sardım.
" Bana hırkasını verdi. Hava soğuk diye. " Dedim ve herkes 'uuu' almaya başladı. Göz devirdim. " YoRoBUN BU BİR AŞK HİKAYESİNE DÖNMÜŞ" diye bağırdı Lucas.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Bu fotoğraf için pinterestin altını üstüne getirdim ;)))
Jungwoo ona gülüp yanağını öpünce gürültünün kendisi olan çocuk kediye dönüşmüş ve jungwoo ya sokulmuştu.
"Bana bolca çikolata ve Sütler aldı. " Dedim gülümseyerek ve herkese birer tane çikolata uzattım.
Hepsini kendim yiyemezdim ya.
Aslında yapabilirdim ama bugün iyi günümdeyim.
Telefonumu çıkartıp Harvey e mesaj attım.
Fullsun Teşekkür ederim Harvey bugün çook güzel geçti.
Harvey Asıl ben teşekkür ederim hyuck bugün benim için de çok güzeldi ve anlamlı. Daha önce kimse benimle barbie almaya gelmemişti. Teşekkür ederim. Sam amca sana selam söylüyor.
Fullsun As Sen de ona söyle İyi geceler💕
Harvey Sana daaa 💕
Hemen arkamdan bir ses geldi. Doyoung hyung' tu.
" Sam kim? "
" Çocuğun amcası, ünlü bir şef bize yemek yaptı ve bana master class verdi. " Dedim. Herkes bizi dinliyordu.
