19.

781 96 63
                                    

"Beren okula gelecek misin?"

"Evet." dedim odanın dışından bana seslenen abime okul eteğimi giyerken.

"Tamam."

Sweatimi de başımdan geçirip banyoya gittim. Saçlarımı tarayıp açık bıraktıktan sonra odama geçip çantamı aldım ve annemlerin yanına indim.

"Beren nereye?" diyen anneme baktım.

"Okula." dediğimde annem itiraz etmek için dudaklarını aralamıştı ki, "Anne ben iyiyim." dedim.

Annem bir şeyler mırıldanıp kızarttığı ekmeğe tereyağ ve reçel sürdü. "Bunu yemezsen gidemezsin."

"Anne on altı yaşındaki kıza değil de küçük çocuğa bakıyorsun sanki." dedi abim anneme doğru. Haklı mıydı? Biraz.

"İstediğini yer, hasta o." deyip gözlerini kısarak abime baktı annem. "Hem ateşi olduğu zaman nasıl korktuğunu hatırlatırım oğlum."

Ekmeği sağ elime alıp sol kolumu abimin boynuna doladım ve başını kendime çektim. "Aslan abim benim be, nasıl da düşünür kardeşini."

Abim koltuk altımdan tutup geri yerime oturttuğunda dudaklarımı büzdüm.

"Hadi ye de gidelim." dedi saçlarımı karıştırarak.

Ekmeğin kalan yarısını tek seferde ağzıma sokup oturduğum sandalyeden kalktım. "Godoboloroz."

Annem bana onaylanmayan bakışlar atarken dolu ağzımla öpücük atıp dış kapının yanına gittim. Ekmeği çiğnemeye devam ederken çantamı sırtıma geçirip ayakkabılarımı giydim. Abim de arkamdan gelmişti.

O da hazırlandığında asansöre bindik. WhatsApp' a girip mesajları kontrol ettiğimde Dorukhan' la olan sohbete girdim. Son görülmesi dün benimle konuştuktan sonraydı.

Beren: Günaydııığğğnnnn.

Beren: Bugünün günaydın mesajı benden, hadi yine iyisin.

Mesajlarım tek tikte kaldığında kaşlarımı çatıp parmaklarımı klavyede gezdirmeye başladım.

Beren: Dorukhan bir sorun mu var?

Yine tek tik.

"Bir şey mi oldu bücür?" dedi abim bana bakarken.

"Yok abi, Mine' yle konuşuyordum."

"Sabahın bu saatinde konuşacak ne buluyorsunuz anlamıyorum."

Abimin dediğine omuz silkip, "Ege abim nasıl?" diye sordum.

"İyi değil." Dudaklarımı büzüp bakışlarımı kaçırdım.

"Teneffüste yanınıza geleyim mi? Belki güldürürüm."

"Sen bilirsin."

~~~

Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Aramayı sonlandırıp telefonumu sweatshirtimin cebine koydum. Elimdeki çikolatalı sütü höpürdete höpürdete içerken Dorukhan'ın neden cevap vermediğini düşündüm.

İlgi odağı olmak için böyle bir şey yapacak biri değildi. Yani sanırım... Ama onu tanıdığım kadarıyla öyle bir tipi yoktu.

Abimin sınıfının önüne geldiğimde düşüncelerimi halının altına süpürüp sınıfa girdim.

"Selamün aleyküm yaşlılar." dedim bana bakan 11. sınıf öğrencilerine.

Abim ben bu kızı tanımıyorum dercesine tavanda bakışlarını gezdirirken yanına gidip saçlarını karıştırdım.

Ege abimin boş kalan yanına oturdum ve başımı omzuna koydum. "O kızı dövmemi ister misin?"

"Düşünmen yeter kardeşim." dedi Ege abim hafifçe gülümseyip yanağımı sıkarken.

"Ege abi ciddi diyorum, zaten kavga etmiyordum bayadır." Abim bana gözlerini devirirken ona dil çıkarıp sütümü içmeye devam ettim.

"Ege ne zamandan beri kardeşin yaşındaki kızlarla sevgili oluyorsun?" Yan taraftan gelen sesle kaşlarımı çatıp bakışlarımı oraya çevirdim.

"Ağzını topla Batu!" Ege abim ayaklandığında tedirgin bir şekilde abime baktım. O çoktan Batu denilen çocuğun yanına ilerliyordu bile.

Ege abim sıradan çıktığında hızlıca bitmiş süt kutusunu çöp kutusuna attım. Kızlardan çığlık sesi yükseldiğinde abim, Batu' nun yakalarını kavramış kafa atıyordu.

"Abi."

"Beren git!"

Abimi durdurmaya çalışırken başka bir güç tarafından belimden tutulup havaya kalktığımda ani bir refleksle sağ kolumu beni tutan kişinin boynuna doladım.

Kimdi ki bu?

"Ya indir beni!"

Sırtını yumruklamaya başladığımda abimin, "Dorukhan götür Beren'i!" diye bağırdığını duydum yumruk atmaya devam ederken.

Bir dakika. Ne?

Dorukhan?

"Lan." diye mırıldanırken Dorukhan' ın omzunda sınıftan çıktım.

Dorukhan abimin arkadaşı mıydı yani?

"Dorukhan senin boyun kaç?" dedim Dorukhan merdivenleri inerken. Dorukhan'ın omzunda, yer çok uzak geliyordu.

Koridordaki insanlar bizi birbirlerine gösterip gülerken bahçeye indik.

"Bir sorun mu var?" diye sordum arka bahçeye doğru ilerlerken. "Aradım, cevap vermedin."

Aniden Dorukhan beni omzundan indirdiğinde düşmek üzereyken belimden tuttu. Yüzüne bakmıyordum çünkü yüzünü göstermek istemiyor olabilirdi.

"Beren beni hiç bırakma, olur mu?" Sesi titriyordu.

"Doruk-" Başımı göğsüne yaslayıp sıkıca sarıldığında kollarımı beline doladım.

Saçlarımda hissettiğim ıslaklıkla belindeki kollarımı daha da sıktım.

Ağlıyordu.

Dolan gözlerime daha fazla engel olamayınca bir damla gözyaşı Dorukhan' ın gömleğini ıslattı.

"Anlatmak ister misin?" dedim boğuk çıkan sesimle. Bir tepki vermedi, sanırım sakinleşmeye çalışıyordu.

Sarılmaya devam ederken bir elini yanağıma koydu. "Çok yakın bir arkadaşım vardı, abim gibiydi."

Titreyen sesini yatıştırıp derin bir nefes aldı. "Sevgilisi vardı; Elif abla. Birkaç ay  önce ona evlenme teklifi etti."

Yanağımı okşarken titrek bir nefes verdi. "Evlenme teklifi ettiği gün kaza yaptılar, Elif abla öldü."

Yaa.

"Araf abi çok seviyordu Elif ablayı." Bir gözyaşım daha Dorukhan' ın gömleğini ıslattığında burnunu çektiğini duydum Dorukhan' ın.

"Dayanamamış, intihar etmiş o da." dediğinde hii diye bir ses çıktı ağzımdan.

"Annemler benden saklamışlar, üzüleceğimi biliyorlardı."

Belimdeki elini saçlarıma çıkardı. "Beren sen beni ne olur bırakma."

Gözlerim yanarken yanaklarım ıslanmaya devam etti.

"Sen ölürsen..." dedi güçlükle. "Ben yaşayamam ki."

Çok etkilenmişti, fazlasıyla...

Boğazımda oluşan yumru konuşmamı güçleştirirken, "Bırakmam." deyiverdim.

Bana ne oluyordu böyle?

82 milyon tek yürek; Aşıksınnnn dırırı aşıksınnnnn.

Elif ve Araf' ın hikayesini detaylı olarak Çiçeğim isimli kitabımda okuyabilirsiniz, 10 bölümlük bir kitap zaten.

'Dorukhan abartı bir tepki gösterdi.' falan diyebilirsiniz ama kendinizi Dorukhan' ın yerine koyun lütfen.

Seviyorum sizi yaprak sarmalarımmm.♥️

çikolatalı puding•texting ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin